Hiçbir ev sahibinin konuklarıyla bu kadar az ortak noktası olmamış olabilir. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sandıktan birinci çıkan İtalya'nın aşırı sağcı lideri Giorgia Meloni, somon pembesi takımıyla sakin bir şekilde ayakta durarak G7 liderlerini selamlamayı bekledi. Üçer dakikalık aralıklarla dünya liderleri teker teker sahneye gelerek ev sahipleri tarafından karşılandılar. Seçim savaşından dolayı yorulmuş ve kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan bu liderlerin zirveye katılışı adeta bir geçit törenini andırıyordu. Her biri Meloni ile tokalaştı ve fotoğraf çektirdi.
İki AB yetkilisi bir araya gelmedi
Takım elbiseli devlet adamları, bunun son zirveleri olduğunu bilen ve ellerinden gelse Afrika ve göç konulu açılış oturumunu atlayıp doğruca sağlık kliniğine gidecek ve kapıyı kilitleyecek gibi bakıyorlardı. İlk gelenlerden biri, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'e ikinci bir dönem verilmesini engellemek için planlar yaptığı söylenen Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel oldu. İki üst düzey AB yetkilisi dikkat çekici bir şekilde bir araya gelmedi ve Meloni'nin von der Leyen'in geleceği konusunda söz sahibi olduğu iddia ediliyor. Michel, İtalyan başbakanı tarafından bir tür G7 ziyaretçi defterini imzalamaya gönderilmeden önce hızlı bir şekilde el sıkıştı.
Farklı yollarda ilerliyorlar
İkinci gelen isim ise Birleşik Krallık'ta Muhafazakar Parti tarihinin belki de en büyük hezimetinden 21 gün uzakta olan Rishi Sunak'tı. Japonya'daki son G7 zirvesinde Sunak, Hiroşima beyzbol takımı Toyo Carp'ın kırmızı çoraplarını giymişti. Bu yıl çoraplar cenaze siyahıydı. Meloni ve Sunak, Avrupa Birliği'ne şüpheyle yaklaşan kankalar olabilirler ancak çok farklı yollarda ilerliyorlar.
Ardından, partisinin yüzde 13,9 ile Avrupa Parlamentosu için rekor düzeyde düşük bir oy oranına ulaştığı ve skandallarla dolu aşırı sağcı Alternative für Deutschland'dan daha kötü bir performans sergilediği bir dizi sonucu hala sindirmeye çalışan Alman Şansölyesi Olaf Scholz geldi. Meloni Scholz'u el sallayarak uğurladıktan kısa bir süre sonra Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida geldi. İki gün önce popülaritesinin rekor bir düşüşle yüzde 21'e gerilediğini öğrenmiş olmalı. Eylül ayında kendi partisi tarafından görevden alınma ihtimaliyle karşı karşıya olan Kişida, G7'nin ölüm fermanını imzalamak üzere Meloni tarafından uğurlanırken, Kanada'daki bir sonraki G7'de göremeyeceği bir adam olduğunu düşünmüş olabilir.
Ancak Meloni Kişida'ya acıdıysa sıradaki lider için daha çok üzülmüş olmalı. Bir başka topal ördek olan Kanada lideri Justin Trudeau mavi takım elbisesi, yüzünde kocaman bir gülümse ve politikalarına yönelik muhalefetin etkisiyle partisinin anketlerde rekor seviyede düşük destek almasıyla içeri girdi. Tredeau'nun gelecek yıl seçimleri kaybetmesi bekleniyor. Bir sonraki gelen Emmanuel Macron'du, Fransız siyasetini havaya uçurduğu ve bu süreçte muhtemelen kendi partisini yok ettiği için takım elbisesinde hala dinamit parçaları vardı. Meloni'nin, partisinin faşist kökleriyle, Fransa'da maskesini düşürmeye ve yenilgiye uğratmaya çalıştığı şeyin çoğunu temsil ettiği düşünüldüğünde, ikisi arasındaki görüşme oldukça nazikti.
Daha sonra Meloni, ABD Başkanı'nı beklerken sabırlı görünmeye çalıştığı pozlar verdi. Meloni, gücün geçici doğası ya da Joe Biden'ın şoförünün ortaçağ köyünde kaybolup kaybolmadığı üzerine düşünmüş bile olabilir. Ancak 21 dakika gecikmeyle gelen Başkan, siyah gözlüklerini takarak sahneye doğru ağır adımlarla ilerledi.