Gazze’de İsrail saldırıları yeni bir aşamaya geçti. İsrail ordusu, “terörist altyapı” barındırdığını öne sürdüğü kentin simge yapılarından Mushtaha Kulesi’ni hedef aldı. Füzenin tabana isabet etmesiyle gökdelen saniyeler içinde çöktü ve büyük bir toz bulutu şehrin üzerine yayıldı.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, saldırı öncesi yaptığı açıklamada, “Gazze’de cehennemin kapıları açılıyor” ifadelerini kullandı ve binanın tahliye edilmesini emretti. Bu saldırı, İsrail’in Gazze’deki yüksek katlı binaları hedef alan yeni stratejisinin başlangıcı olarak görülüyor.
Israeli forces attacked and destroyed the 12-storey Mushtaha Tower in Gaza City on Friday, after giving just 15 minutes’ warning for Palestinians to evacuate the area.
— Al Jazeera English (@AJEnglish) September 5, 2025
The building is located near a displacement camp where Palestinians are sheltering in tents. pic.twitter.com/9pwpA6MKR2
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son 48 saat içinde 50 yüksek katlı binanın yıkıldığını açıkladı. “Bu sadece başlangıç. Gazze Şehri’ne yönelik kara harekâtının yoğunlaştığı bir aşamadayız” diyen Netanyahu, kent sakinlerine seslenerek “Uyarıldınız. Hemen ayrılın!” çağrısı yaptı.
Zor bir tercih: Gitmek mi yoksa kalmak mı?
Yaklaşık 700 bin ila 1 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şehri’nde halk için en büyük soru, bombardımanlar altında kalmak mı, yoksa belirsizliğe doğru göç etmek mi.
45 yaşındaki Gazzeli İhab Rabie, bu ikilemi şöyle özetledi:
“Önce geride bırakacaklarınızı düşünüyorsunuz; evinizi, sokağınızı, komşularınızı, arkadaşlarınızı… Sonra işin maddi boyutu geliyor. Taşınma maliyetleri, ulaşım, gideceğiniz yerde kalacak yer olup olmadığı… Gerçekten bir yer var mı? Su ya da temel ihtiyaçlar bulunacak mı?”
The Telegraph'ın haberine göre, Gazze’nin güneyine gitmek isteyenler için maliyetler ağır. Yerel kaynaklara göre, bir ailenin taşınma bedeli 1500-2000 şekel (yaklaşık 25 bin TL) arasında değişiyor. Bir litre benzin 500 şekele (6.100 TL), dizel ise 150 şekele (.1800 TL) satılıyor. Çadır fiyatları ise 600 doların (24 bin TL'nin) üzerine çıkmış durumda.
Rabie, “Dokuz kişilik ailem için 18 metrekarelik bir çadır kursam 400 doların üzerinde maliyet çıkar. Bu fiyatlarla göç etmek imkansız” diyor.
Yaşlılar, hastalar ve Hristiyan toplum
Gazze’nin yaşlı, hasta ve engelli nüfusu için göç çok daha zor. 36 yaşındaki Rabab Muqat, tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğu için evini terk etmediğini şu ifadelerle anlatıyor:
“Güney bölgeleri uzak, hiç gitmediğim yerler. Ulaşım pahalı, göç yıpratıcı. Akrabalarımız tüm paralarını göçlerde harcadı, yiyecek bulamadılar. Benim için de imkansız. Kalacağım, daha önce olduğu gibi.”
Gazze’deki Hristiyan cemaat liderleri de geçen ay yaptıkları ortak açıklamada göçün “ölüm cezası” olacağını belirterek, kiliselerde kalanlara bakmaya devam edeceklerini duyurdu.
Acı deneyimler
Birçok aile daha önce göç etmiş olsa da pişman. 50 yaşındaki Jawaher Al-Najjar, 2023’te beş çocuğunu korumak için Refah’a gitmiş, ancak en büyük oğlunu kaybetmişti:
“Bir daha asla göç etmeyeceğime yemin ettim. İsrail ordusu şimdi yeniden gitmemizi istiyor ama yapmayacağım. Bu hayatıma mal olsa bile.”
Başka bir Gazze sakini Raed Bakr, 10 kişilik ailesiyle güneye taşınmış ancak çadırı Khan Yunis sahilinde deniz taşkınında yok olmuş:
“Çocuklarımı kurtarmak için gittim ama pişmanım. Yer yok, güvenlik yok. Hiçbir yer güvenli değil.”
Tehlikeler büyüyor
İsrail ordusu kentin yaklaşık yüzde 40’ını kontrol ettiğini ve operasyonların genişlediğini açıklıyor. Her gün Gazze Sağlık Bakanlığı onlarca sivilin öldürüldüğünü bildiriyor. Geçen hafta sadece bir günde 44 kişinin öldüğü, bunların yedisinin çocuk olduğu belirtildi.
Mushtaha Kulesi’nin yıkılışı ise hem şehrin siluetini hem de halkın direncini derinden sarstı. Binanın çöküşü sırasında çevredeki yüzlerce çadır da zarar gördü.
50 yaşındaki Arej Ahmed, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Kulede oturanlar eşyalarını pencerelerden atıp kaçmaya çalışıyordu. Tahliye emrinden yarım saat sonra bina bombalandı” dedi.
Belirsiz gelecek
İsrail’in güneyde yeni “güvenli bölgeler” hazırladığı ve 100 bin çadır getirilmesine izin vereceği duyuruldu. Ancak Gazze halkı için en büyük korku, göç ettikten sonra tekrar tekrar yerlerinden edilmek.
İhab Rabie bu kaygıyı şöyle dile getiriyor:
“En büyük korkum, tüm bu engelleri aşsam bile yeniden göç etmek zorunda kalmam. Gideceğim yer aylar sonra yine tehlikeli hale gelir mi? Kimse bilmiyor.”
Kaynak: Gazete Oksijen