Rusya, Kızıldeniz'de bir askeri üs kurma hedefine ulaşmak için Sudan'daki iç savaşta her iki tarafı da destekliyor. Moskova, dünyanın en işlek nakliye yollarından biri olan Kızıldeniz'de bir üs karşılığında Sudan devlet ordusuna silah sağlamayı kabul ederken, ordunun düşmanına da Kremlin yanlısı paralı askerler aracılığıyla tedarik sağlamaya devam ediyor.
Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) Başkomutan Yardımcısı Yasser al-Atta, bir heyetin "hayati silah ve mühimmat" anlaşmasını tamamlamak üzere bu hafta Rusya'ya gideceğini söyledi. Çatışmalar 13 ayda Sudan halkını kıtlığın eşiğine getirdi.
Askeri üs değil lojistik merkez olacak
Rusya'nın Afrika'da artan varlığı Batı'nın endişelerini artıyor. Afrika'nın üçüncü büyük ülkesi olan Sudan; Hint Okyanusu, Afrika Boynuzu ve Arap dünyasının kesiştiği noktada yer alıyor. Al-Atta, Moskova'nın Sudan limanındaki yeni karakolunun tam bir askeri üsten ziyade lojistik bir merkez olacağını ve buna itiraz edilmemesi gerektiğini söyledi. Körfez merkezli Al Hadath TV kanalına konuşan Al-Atta "Ülkemizin ve halkımızın yararına olacak askeri ve ekonomik hedeflerimize ulaşmak için cesur hamleler yapmalıyız" dedi.
Rus stratejisi
Rusya, Sudan'ın eski diktatörü Ömer El Beşir'in 2019'da generalleri tarafından devrilmesiyle sona eren iktidarı sırasında bir üs kurmayı ummuştu. SAF ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasındaki çatışma Rusya'ya Kızıldeniz'deki emellerini gerçeğe dönüştürme fırsatı verdi. Her iki tarafı da desteklemek stratejinin bir parçası. Moskova resmi olarak SAF ordu şefi Abdel Fattah al-Burhan ile irtibat halindeyken, Kremlin'in paralı askerlerden oluşan vekil ordusu RSF'yi destekliyor ve Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını finanse etmek için Sudan'daki altın kaçakçısı şebekeleri yönetiyor.
Sudanlı bir analist ve Confluence Advisory'nin kurucusu olan Kholood Khair, "Yarıştaki her iki atı da desteklemek Rusya'nın çıkarlarına en iyi hizmet eden şeydir. Kızıldeniz'de varlık göstermek Rusya'nın yıllardır konuştuğu önemli bir stratejik hedef. İç savaş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu konuda ilerleme kaydetmenin tam zamanı olduğunu düşünüyorlar" dedi.
Barış ihtimali azalıyor
Analistler, dış müdahalenin bölgede barışı daha da uzak bir ihtimal haline getirdiğini söylüyor. Savaşın başlamasından bu yana 150,000 kadar insanın öldürüldüğü düşünülüyor ve milyonlarca insan açlık tehdidiyle karşı karşıya. Sudan'ın Darfur bölgesinde RSF'nin komutanı olan Mohamed Hamdan Dagalo tarafından yönetilen Arap Janjawid milisleri tarafından 300,000 kişinin etnik temizliğe tabi tutulmasından 20 yıl sonra yeni bir soykırım yaşanması da olası görünüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri RSF'ye silah sağladığını reddetti. İran'ın silahlı insansız hava araçları ve diğer silahları tedarik etmesi, SAF'ın başkent Hartum çevresindeki toprakları yeniden kazanmasına yardımcı oldu. Savaşın en son parlama noktası, Darfur'da RSF'nin kontrolü altında olmayan son kent merkezi El-Faşer'de meydana geldi. Müttefiki Arap milislerle birlikte El-Fasher'i haftalardır kuşatma altında tutan RSF, çoğu Darfur'un başka yerlerindeki köylerinden sürülen yüz binlerce insanı kaçış ve ikmal yollarından mahsur bıraktı.