Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin öne sürdüğü, yolsuzluk davalarını incelemekle yükümlü iki kurumun hükümete bağlanmasını içeren son yasa tasarısına karşı Ukrayna çapında protestolar sürüyor. 22 Temmuz'dan bu yana devam eden protestolar, savaş başladığından bu yana düzenlenen ilk büyük çaplı hükümet karşıtı ayaklanma olarak değerlendiriliyor.
Zelenski 22 Temmuz Salı günü, Ukrayna’nın Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU) ve partner kuruluşu olan Uzman Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı'nı (SAPO) doğrudan hükümet kontrolüne almayı kapsayan bir yasa tasarısını imzaladı.
Doğası gereği hükümetten bağımsız çalışan her iki kurum da, 2014'te Ukrayna'nın yolsuzluk karşıtı Maidan Devrimi'nin ardından yolsuzluğu ortadan kaldırmak ve ülkenin Avrupa Birliği üyeliği hedefi doğrultusunda sistemini yenilemesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştu.
Bir süredir Başkan Zelenski ve çevresine dair araştırmalar yürüttüğü iddia edilen Yolsuzlukla Mücadele Bürosu’nun (NABU) ofisine 21 Temmuz'da polis tarafından baskın düzenlendi. Zelenski hükümeti, olası bir Rus istihbaratı sızıntısını öne sürerek iki kurumun da incelenmesini savunmuştu. Yasanın Zelenski'nin partisinin çoğunluğu elinde bulundurduğu Meclis'te onaylanan yasa Ukrayna’nın Başsavcılığına yolsuzluk karşıtı kurumlar üzerinde tam yetki veriyor.
Protestolar ülke çapına yayıldı
Kararın onaylanmasından sonra Kiev, Lviv, Odesa gibi birçok şehirde binlerce kişi sosyal medyadan organize olarak sokaklara döküldü.
Ukraynalılar, Zelenski’nin kararını “Veto”, “Yolsuzlukla mücadele sistemini koruyun, Ukrayna'nın geleceğini koruyun” ve “#StayEuropean/#Avrupalı Kal” gibi sloganlarda protesto etti.
Ukrayna’nın yolsuzlukla mücadelesi, Avrupa Birliği üyeliği adımlarında bir şart olarak görülüyordu.
Ukraynalı vatandaşlar ve birçok Avrupalı hükümet yetkilisinden gelen baskıların ardından, Başkan Zelenski dün akşam X hesabından bir açıklama yaparak durumu düzelteceğini açıkladı.
Paylaşımında, "Elbette herkes, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada ve sokaklarda ne söylendiğini duydu. Bu, duymamazlıktan geldiğimiz bir şey değil. Tüm endişeleri, neyin değiştirilmesi ve neyin iyileştirilmesi gerektiğini analiz ettik." ifadelerine yer veren Zelenski, Rus etkisine yer bırakmayacak yeni ve adil bir yasa tasarısı geliştireceğini söyledi.
Today started with the meeting with government officials and representatives of law enforcement agencies.
— Volodymyr Zelenskyy / Володимир Зеленський (@ZelenskyyUa) July 23, 2025
Of course, everyone has heard what people are saying these days – on social media, to each other, on the streets. It's not falling on deaf ears. We analyzed all concerns,… pic.twitter.com/Rcrp2MOXhP
NABU ve SAPO, Zelenski’nin açıklamasını destekleyerek yasal riskleri ortadan kaldıracak ve adaleti sağlayacak yeni bir çözüm bulunmasına katkıda bulunmaya hazır olduklarını söyledi.
Fakat kaynaklara göre Zelenski’nin açıklaması, Ukraynalı protestocuları sakinleştirmek için yeterli olmadı. Vatandaşlar, önce yasayı görmeyi talep ettiler.
The New York Times’ın haberine göre, Ukrayna’da Zelenski hükümetine karşı büyüyen bir güvensizlik hakim. Ukraynalılar, Başkan Zelenski’nin halkla iletişiminin koptuğunu ve hükümetin isteklerine duyarsızlaştığını iddia ediyor.
Times’a verdiği röportajda, Ukrayna Sağlık Merkezi’nin direktörü İrina Nemiroviç, “Son haftalarda ve aylarda olup bitenlere, sivil aktivistlere ve yolsuzlukla mücadele sistemine yapılan saldırılara tolere etmek imkansız," diyerek "bunların hepsini daha önce gördüklerini” ifade etti.
Ukrayna’nın yolsuzlukla mücadelesi
Zelenski’nin kararı ve protestolar, Ukrayna’nın yolsuzlukla mücadelesini bir kez daha tartışmaya açtı.
Yolsuzluk karşıtı protestolar, 2013-2014 yılları arasında gerçekleşmiş “Maiden Devrimi” olarak bilinen sivil hareketi hatırlattı.
Dönemin Ukrayna Başkanı Viktor Yanukoviç’in, ülkenin uzun zamandır hazırlık yaptığı Avrupa Birliği ile Ortaklık Anlaşması’nı imzalamaktan son anda vazgeçmesi halkın tepkisini çekmiş, olası bir Rusya yakınlaşmasının önünün açıldığı hissedilmişti. Barışçıl öğrenci protestolarıyla başlayan gösteriler; meydanlarda yüz binlerin toplandığı, polis ve halk arasında yaşanan çatışmalarda 100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği aylar süren bir isyana dönüştü. Protestolar, Yanukoviç’in ülkeyi terk etmesi ve yeni bir Batı yanlısı hükümetin kurulmasıyla sonlanmıştı.
Maidan Devrimi, Ukrayna’nın tarihinde bir dönüm noktası haline gelmiş ve halkın Sovyet etkisi altından çıkıp bağımsız, demokratik ve Avrupa yanlısı bir sisteme geçiş talebinin sembolü haline gelmişti.