İtalya'nın Floransa kentindeki Avrupa Üniversitesi Enstitüsü (EUI) tarafından düzenlenen "The State of the Union" (Birliğin Durumu) paneller serisine katılan Borrell, uluslararası gündemdeki konular ve bunlara AB’nin yaklaşımına dair değerlendirmelerde bulundu.
Borrell, Filistin-İsrail meselesinde siyasi çözüm vurgusu yaparak, "Arap ülkeleriyle diyalog kurmamız ve siyasi çözüm inşa etmemiz gerekiyor çünkü askeri çözüm yok. Siyasi çözüm bizimle başlamalı yoksa çözüm olmayacak. Avrupa ülkeleri bunu anlamalı. Umuyorum ki pazartesi günü Brüksel'de bu konuda ileri bir adım atacağız" dedi.
Gazze'deki durumun Avrupa'yı böldüğünü belirten Borrell, bazı üyelerin Birleşmiş Milletlerde Gazze ile ilgili oylamalarda lehte, bazılarının aleyhte ya da çekimser oy kullandığına işaret ederek, bu açıdan AB’yi temsil etmenin zorluğuna dikkati çekti.
Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in, Refah'taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini derhal durdurmasına yönelik aldığı karara atıfta bulunan Borrell, şunları kaydetti:
"Mesela bugün UAD'nin aldığı karara bakalım. AB olarak ne yanıt vereceksiniz? Bizim tavrımız ne olacak? Hukukun üstünlüğüne dayalı uluslararası kurumlara olan desteğimizle İsrail'e olan desteğimiz arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağız"
İspanya, İrlanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin Filistin devletini resmen tanımasının iki devletli çözüme yönelik bir çabayı temsil ettiğini belirten Borrell, "Bu, Hamas'ı desteklemek ya da antisemitizmi ifade etmekle eşdeğer değil" ifadesini kullandı.
Bu arada, AB Yüksek Temsilcisi'nin katıldığı oturumun başında Filistin bayrağı açan üç öğrenci, Borrell’in konuşmasını keserek kendi bildirilerini okudu. Borrell de bir süre öğrencileri dinleyip, "Ne demek istediğinizi anlıyorum. Tam da bugün UAD, İsrail’in Gazze’ye müdahalesine son vermesine hükmetti" dedi.
Diğer yandan Borrell, sabah saatlerinde İspanyol televizyon kanalı TVE'de yayımlanan demecinde de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları nedeniyle "yakalama kararı" çıkartılması için başvuruda bulunması nedeniyle İsrail'e çağrıda bulunarak, UCM yargıçlarına "gözdağı vermemesini" ve onları "tehdit etmemesini" istedi.