İsrail, Lübnan ve Akdeniz'in birleştiği noktanın yakınlarında, İsrail askerleri bir ormanda devriye gezerken garip bir şey fark ettiler; bir ağacın üzerinde küçük bir yeşil boya lekesi. İsrailli subayların, Hizbullah'ın İsrail'e bir saldırıya hazırlanmak için sınır boyunca inşa ettiği yüzlerce sığınaktan biri olduğunu söylediği noktayı bulmalarını sağlayan şey bir ihbardı. Sığınağın içinde savaş botları, teçhizatlar, güneş enerjisinden elektrik elde etmeye yarayan küçük bir cihaz ve İsrailli subayların, savaşçıların geçmesi için sınır duvarını havaya uçurmak amacıyla kullanılabileceğini söylediği birbirine bağlı sekiz mayından oluşan bir patlayıcı vardı.
İsrail'in 18 yıl sonra ilk kez toplu halde Lübnan'a asker göndermesinden bu yana geçen iki hafta içinde askerler dağlık ormanlarda ve çoğu zaman ıssız köylerde keşif yapıyor, Hizbullah'la yakın çatışmaya giriyor ve zaman zaman pusuya düşüyor. İsrailli yetkililer, operasyonun amacının Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine yönelik kara manevralarını kolaylaştırmak için uzun yıllar boyunca geliştirdiği sığınakları ve diğer askeri altyapıyı bulup imha etmek olduğunu söyledi. İsrailli yetkililer operasyonun sınır tehdidini ortadan kaldırmak ve böylece kuzey İsrail'den tahliye edilen on binlerce İsraillinin evlerine dönmesini sağlamakla sınırlı olduğunu belirtiyor.
İsrailli bir yetkili “Bu bir güvenlik duygusuyla ilgili. Vatandaşlarımıza sınıra yakın altyapıyı yok ettiğimizi göstermemiz gerekiyor" dedi. Bu süreçte, güney Lübnan'ın sınırdaki bölgesini yeniden şekillendiriyor, askerler için dağ yamaçlarında yeni yollar açıyor ve ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hizbullah tarafından kullanıldığını söyledikleri evleri buldozerlerle yıkıyorlar. Filistinli grup Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırının ardından İsrail ve Hizbullah'ın savaşı başlatmasından bu yana on binlerce insan Güney Lübnan'da yerlerinden edildi ve 2 bin 100'den fazla kişi öldürüldü.
İsrail'in Lübnan kara harekâtı, kendisinden önceki patlayan çağrı cihazları ve telsizlerden, hedef gözeterek öldürmelerden ve hava harekâtından çok daha farklı ve tehlikeli bir operasyon: Hizbullah'ın yıllarca hazırlık yaptığı dağlık bir savaş alanında düşmanla doğrudan temas. İsrail'in Lübnan'daki önceki kara operasyonlarının da dar kapsamlı olması gerekiyordu ancak 1982'deki işgal 18 yıllık bir işgale dönüştü ve 2006 harekâtı bir çıkmaza girdi.
Eski bir İsrail askeri istihbarat yetkilisi olan ve şu anda Tel Aviv merkezli Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde çalışan Danny Citrinowicz, “Kara harekatında nereden başlayacağınızı bilirsiniz ama nerede bitireceğinizi bilemezsiniz” dedi. İsrail birlikleri saldırının ikinci gününde pusuya düşürüldü. Bir grup komando karanlıkta sınırı geçmiş ve Hizbullah'ın saklandığı yerleri ve silahları bulmak için Kfar Kila köyünü taramıştı. Tam güneş doğmaya başlarken bir patlamayla sarsıldılar. Ekibin ortasına 60 milimetrelik bir havan topu düştü.
Askerler yoğun ateş altında ölüleri kurtarmaya ve yaralıları taşımaya çalışırken İsrail insansız hava araçları ve topçusu da destek verdi. Dumanlar dağıldığında, biri tünel savaşında uzmanlaşmış bir birimden olmak üzere en az altı asker ölmüştü; bu, kara harekâtındaki ilk İsrail ölümüydü. İsrailli bir askeri yetkili, “Bu, çeşitli yönlerden ateş eden tahkim edilmiş bir düşmanla, operasyonel olarak zorlu bir gündüz savaşına dönüşen bir gece savaşı. Bu olaydan dersler çıkarıyoruz" dedi.
Tüneller imha ediliyor
İsrail yüzlerce Hizbullah savaşçısını öldürdüğünü iddia ediyor. Hizbullah rakamlarla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi. Grup geçen yıl 500'den fazla savaşçısının öldüğünü duyurdu ancak İsrail'in işgali sırasında bilgi vermeyi kesti. İsrail, cepheyi sınır boyunca genişletmek için birkaç günde bir savaşa daha fazla tümen katıyor. İsrailli askeri yetkililer, binlerce askerin harekata katıldığını ve her gün Lübnan'a girip çıktığını söyledi. İsrailli yetkililer, aralarında çok sayıda gelişmiş Rus ve Çin tanksavar füzesinin de bulunduğu kamyonlar dolusu silahı İsrail'e geri götürdüklerini söylüyor. Hizbullah bu lazer güdümlü silahları sınır ötesindeki İsrail askeri ve sivil bölgelerine saldırmak için kullandı. İsrail ordusu ayrıca Lübnan'dan İsrail'e uzanan bir sınır ötesi tünel de dahil olmak üzere çok sayıda tünel bulup imha ettiklerini açıkladı.
İsrail kara harekatına, İsrail'in en kuzeyinde yer alan, üç tarafı Lübnan'la çevrili ve geçtiğimiz yıl Hizbullah'ın saldırılarından en çok etkilenen Metula bölgesinden başladı. Bu noktadan itibaren İsrail harekâtını yavaş yavaş batıya doğru genişletti ve her seferinde bölgenin sorumluluğunu üstlenecek yeni bir tümen getirdi. İsrail ordusunun muharebe istihbarat biriminin eski başkan yardımcısı Miri Eisin, bu sayede her tümenin araziye hakim olmaya odaklandığını söylüyor.
İsrail ve Hizbullah tarafından yapılan açıklamalara ve bir istihbarat danışmanlık firması olan Le Beck'in İsrail askerlerinin yerlerini tespit etmesine göre İsrail güçleri, hepsi de sınırdan yaklaşık 2 km uzaklıkta olan en az sekiz Lübnan köyüne girdi. İsrailli güvenlik yetkilileri henüz sivillerle karşılaşmadıklarını, çoğunun aylar önce İsrail'in ağır bombardımanından kaçtığını söyledi. İsrailli yetkililer, askerlerin sığınak ararken sınır boyunca ağaç ve çalıları kökünden söktüklerini belirtti.
İsrailli yetkililer, Hizbullah'ın tahkimatının bir parçası olduğunu söyledikleri yeraltı sığınakları ya da tünel şaftları buldukları sivil evler de dahil olmak üzere binaları yıkmak için buldozerler ve kontrollü patlayıcılar kullandıklarını söyledi. Videolar ve son uydu görüntüleri, kara işgalinin başlamasından bu yana bazı köylerde büyük hasar olduğunu gösteriyor. İsrailli muhabirler tarafından 7 Ekim'de paylaşılan Yaroun'a ait drone görüntüleri, Lübnan sınırındaki köyün bir cami de dahil olmak üzere harabeye dönmüş kısımlarını gösteriyordu. Bazı binaların kalıntıları düzgün yığınlar halinde bırakılmıştı, bu da kontrollü yıkımlarla yıkıldıklarını düşündürüyor.
