Amerikalı şarkıcı, Tina Turner, kendi hayat hikâyesi My Love Story’nin ardından Budizm’e ilgisini irdeleyen ve bir rehber niteliği taşıyan Happiness Becomes You ile geri döndü. 2020’de yayımlanan kitap, Mehmet Gürsel çevirisiyle, Mutluluk Sana Yakışıyor adıyla Doğan Novus’tan çıktı. Turner, Türkiye’den Oksijen’e içsel dönüşümün gücüne dair konuştu. Mutlu bir yaşam sürmek sizin için ne anlama geliyor? Herkesin kalıcı, yıkılamaz bir mutluluk yaratma potansiyeli olduğuna inanıyorum. İhtiyacımız olan her şeye zaten sahibiz, yapmamız gereken tek şey sahip olduklarımıza hafifçe dokunmak. Bana göre mutlu bir yaşam sürmek, içinde yaşadığımız durumun -her ne olursa olsun- hayatta olumlu seçimler yapmamızda bize rehberlik edebileceğini bilmek, kendinden emin olmak ve neşeli hissetmek anlamına geliyor. Bugüne kadar manevi inançlarınızdan pek bahsetmemiştiniz. Bu önemli yönünüzü şu an ortaya çıkarmak neden önemli? Mutluluk Sana Yakışıyor’da paylaştığım detayları bugüne kadar yalnızca ailem ve yakın çevrem biliyordu. Ama ben hem özel hayatımda hem de kamusal alanda insanları her zaman iyi bir rol model olmaya, olumlu düşünceler paylaşmaya ve herkese nezaket göstermeye teşvik etmek için elimden geleni yapıyorum, gündelik hayatımda maneviyatımı böyle yaşıyorum. Ruhsal yolculuğumu paylaşmak konusunda beni motive eden şeyse toplumun şu anki durumu. Olumlu yönlerimi nasıl geliştirdiğimi, karşı karşıya kaldığım en zor şartlarda bile her engeli nasıl aştığımı sizlerle paylaşmak istedim. Budizm ile karşılaşma hayatınızı nasıl değiştirdi? Yirmili yaşlarımın sonlarında, hayatımda depresif ve umutsuz olduğum bir dönem oldu. Bir şişe uyku hapı alarak intihara teşebbüs ettim. Neyse ki birileri beni buldu ve hastaneye götürdü. Uyanıp hâlâ hayatta olduğumu fark ettiğimde hayal kırıklığına uğradım. O anda, ölümün acı dolu durumlardan tek kurtuluşum olduğunu düşündüm. Ancak kısa bir süre sonra pek çok insan birbiri ardına “nam-myoho-renge-kyo” hecelerini tekrar etmemi ve Budist ilkelerinden ders almamı tavsiye etti. İlk başta bu tavsiyeleri görmezden geldim ama zaman geçtikçe hayatımda belirmeye başladılar. Sonunda araştırmaya karar verdim. Öğrendikçe de Budist öğretilerinin benim için ne kadar anlamlı olduğunu anladım. Budizm pratiği yapmaya başladıktan kısa bir süre sonra, hayatımı iyi yönde değiştirmek için ihtiyacım olan her şeye sahip olduğumu fark ettim. Sizi bu kadar güçlü ve başarılı yapan en önemli deneyimleriniz nelerdi? İntihar girişimimden sonra bir amacım olması ve bir görevi başarmam gerektiği için hayatta kaldığımı hissettim. Yıllarca süren istismardan sonra, dokunabileceğim bir iç gücüm olduğunu fark ettim. Eğer bunu derinleştirebilirsem hayallerimi de gerçekleştirebilirdim. Budizm öğretilerini anlamak içsel gücümü ve netliğimi artırmak için gereken gücü sağladı bana. Bu sayede çok derinleştim ve en sonunda kendimi ve hayatımı net bir şekilde görebildim. Her engel için bir çıkış yolu bulmamı sağlayan şey bu oldu. Bu yeteneğimi geliştirdikçe kendime olan güvenim ve umudum da arttı. Kitabınızda “zehri ilaca dönüştürmek”ten bahsediyorsunuz. Bu ne anlama geliyor? “Zehri ilaca dönüştürmek” hayatımın umut dolu teması haline gelen eski bir kavram. Basitçe ifade etmek gerekirse, ne zaman bir negatiflik ya da bir “zehir” ortaya çıksa içimizdeki gizli değeri bulma ve onu yararlı bir şeye, bir “ilaca” dönüştürme gücüne sahip olduğumuz anlamına geliyor.
Haber Giriş: 09.07.2021 04:30 | Son
Güncelleme: 16.02.2022 15:16
“Zehri ilaca çevirmek elimizde”
Tina Turner, Budizm'in hayatını nasıl değiştirdiğini O2'ye anlattı