Moody’s 1917’de kredi notu vermeye başladığından bu yana Aaa olan ABD’nin kredi notunu ilk kez indirdi.
Moody's, Cuma günü Amerika Birleşik Devletleri'nin kredi notunu "Aaa"dan bir kademe düşürerek "Aa1"e çekti. Kuruluş, bu karara gerekçe olarak artan borç seviyelerini ve benzer kredi notuna sahip ülkelerden belirgin şekilde daha yüksek olan faiz oranlarını gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın kapsamlı vergi yasası tasarısı ise Cuma günü önemli bir usul engelini aşamayarak başarısız oldu. Harcamalarda daha derin kesintiler talep eden katı çizgideki Cumhuriyetçiler, tasarıyı engelleyerek Cumhuriyetçi başkan için Kongre’de nadir görülen bir siyasi yenilgiye yol açtı.
Tasarı şu haliyle yasalaşırsa, önümüzdeki on yıl içinde federal hükümetin 36,2 trilyon dolarlık borcuna trilyonlarca dolar daha ekleyecek.
Moody's, yaptığı açıklamada, “ABD’de ardı ardına gelen yönetimler ve Kongre, büyük yıllık bütçe açıkları ile artan faiz maliyetleri eğilimini tersine çevirecek önlemler üzerinde uzlaşmayı başaramadı,” ifadelerine yer verdi.
Haberin ardından Cuma günü geç saatlerde ABD Hazine tahvillerinin değeri düştü, getirileri ise yükseldi.
Peki ekonomistler ve sektör uzmanları kararı nasıl karşıladı? İşte Reuters'ın derlediği Moody's kararına gelen bazı yorumlar...
Chuck Schumer, Senato Demokrat lideri
“Moody's’in ABD’nin kredi notunu düşürmesi, Trump ve Kongre'deki Cumhuriyetçilere bütçe açığını daha da büyütecek vergi hediyelerini pervasızca kovalama sevdalarına son vermeleri için bir uyarı niteliğinde olmalı.
Ne yazık ki fazla umutlu değilim – bugünün Cumhuriyetçi Partisi bütçe açıklarını ya da ülkemizin mali sağlığını umursamıyor. Cumhuriyetçiler, ultra zenginlere yönelik çok trilyonluk bir vergi indirimi için yanıp tutuşuyorlar; bunun sonucu ise yalnızca daha yüksek fiyatlar, daha fazla borç ve daha az iş olacak.”
Lawrence Gillum, LPL Financial Sabit Getiri Stratejisti
“Not indirimi tamamen sürpriz değil. Moody’s, 2023’te görünümü ‘durağan’dan ‘negatif’e çektiğinde bu adıma dair sinyal vermişti. Ancak artık ABD, üç büyük derecelendirme kuruluşundan elinde kalan son AAA/Aaa notunu da resmen kaybettiğine göre, Kongre ve Trump yönetiminin bu kararı ciddiye alıp bütçe açıklarını dizginlemesini umuyoruz. Pazartesi günü tahvil piyasasının nasıl tepki vereceğini göreceğiz, ancak hareket sınırlı kalırsa bu not indiriminin pek bir etkisi olmayacaktır. Ne yazık ki, tahvil piyasası daha yüksek getirilerle sert bir tepki vermediği sürece, Washington’un bu son indirimi ciddiye alması pek olası değil. Umarız yanılıyoruz.”
Carol Schleif, BMO Private Wealth Baş Piyasa Stratejisti
“Moody’s, ABD’nin kredi notunu düşüren üç büyük derecelendirme kuruluşunun sonuncusu oldu – bu nedenle bu karar tamamen şaşırtıcı değil. Yine de, özellikle bu hafta yaşanan coşkulu yükselişin ardından – NASDAQ yalnızca bu hafta yüzde 7, S&P yüzde 5 arttı – yatırımcıların bir miktar duraksamasına yol açabilir.
Tahvil piyasası, özellikle bu yıl Washington’daki gelişmeleri yakından izliyor. Kongre ‘büyük ve güzel tasarıyı’ tartışırken, tahvil piyasasındaki ‘nöbetçiler’ onları mali disiplin çizgisinde tutmak için dikkat kesilecek. Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu da yıllık bütçe açığının 2 trilyon dolarlık bir seviyeye doğru ilerlediğine ve toplam borcun barış dönemindeki en yüksek düzeylere ulaştığına işaret ederken, hareket alanı neredeyse kalmamış durumda.”
Talley Leger, The Wealth Consulting Group Baş Piyasa Stratejisti
“Not indirimi gecikmiş bir hamle. Bunu, ABD doları cinsinden varlıkları almak için ters yönlü (contrarian) bir gösterge olarak kullanma eğilimindeyim. Nisan ayında ‘Amerikan varlıklarını sat’ işlemi fazlasıyla abartıldı ve bu da kısmen piyasaların Mayıs ayında bu kadar güçlü bir şekilde toparlanmasının nedeni. Bu toparlanmanın süreceğini düşünüyorum çünkü piyasada süregelen bir karamsarlık var – bu da uzun vadeli iyimserliğimiz açısından olumlu.”
James Humphries, Mindset Wealth Management Yönetici Ortağı
“Moody’s’in bugün ABD’nin uzun vadeli borç notunu Aaa’dan Aa1’e düşürme kararı, üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun — Moody’s, S&P ve Fitch — ABD’yi ilk kez ortak şekilde en üst seviyenin altına indirmesi anlamına geliyor. Bu değişikliğin piyasalarda anında bir etki yaratması beklenmese de, Amerika’nın mali gidişatına ilişkin artan kaygıların altını çiziyor.
Moody’s, bu kararda birkaç temel unsura dikkat çekti: kalıcı hale gelen yüksek bütçe açıkları, artan faiz yükü ve siyasi kutuplaşmanın mali politika yapım sürecini aşındırması. 2025 itibarıyla ABD federal borcu GSYH’nin yaklaşık %124’üne ulaşmış durumda ve yıllık faiz maliyetlerinin birkaç yıl içinde 1 trilyon doları aşması bekleniyor — bu, mevcut eğilimler devam ederse savunma ve Medicare harcamalarının da önüne geçebilir.
Bu not indirimi, ABD’nin kısa vadede borçlarını geri ödeme kapasitesine yönelik bir şüphe anlamına gelmiyor. Hazine tahvilleri hâlâ küresel sabit getirili piyasalarda en likit ve en çok talep gören enstrümanlar. Ancak bir kredi analistinin perspektifinden bakıldığında, alttaki mali dinamikleri göz ardı etmek giderek zorlaşıyor.
Ayrıca Moody’s’in ABD görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a yükselttiğini de belirtmek gerek — bu, koşullar kayda değer biçimde kötüleşmediği sürece yakın vadede başka bir not indiriminin beklenmediğini gösteriyor. Bu tutum, borç tavanı krizleri ve yapısal reform eksikliğini daha önce gerekçe göstererek indirime giden Fitch ve S&P ile kısmen ayrışıyor.
Yatırımcılar açısından bakıldığında, bu not indirimi daha çok sembolik bir anlam taşıyor olabilir. Duyurunun ardından Hazine tahvili faizlerinde kayda değer bir artış yaşanmadı ve ABD borçlarına olan talep güçlü seyrini sürdürüyor. Ancak uzun vadeli etkiler açık: borcun istikrara kavuşturulması yönünde inandırıcı adımlar atılmadan sürdürülen mali genişleme, zamanla borçlanma maliyetlerini artırabilir ve ekonomik esnekliği zayıflatabilir.”
Keith Lerner, Truist Baş Yatırım Sorumlusu
“Bu yönde bir hareket olacağına dair bazı işaretler vardı (not indirimi yönünde). Asıl şaşırtıcı olan, bunun henüz vergi yasasıyla ilgili yeni bir mevzuat geçmeden gerçekleşmiş olması.”
Bu durum bazı yatırımcılara kâr realizasyonu için bir bahane verebilir, ancak genel tabloyu kökten değiştirecek bir gelişme olduğunu düşünmüyorum.
Piyasalarda şu anda bir çekişme var: Ne kadar büyüme yanlısı politika istiyoruz ve bu tercihin bütçe açığı ile faiz oranları üzerindeki etkileri ne olacak?”
Darrell Duffie, Stanford Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Profesörü, Eski Moody’s Yönetim Kurulu Üyesi
“Bu karar, Amerika Birleşik Devletleri’nin çok fazla borcu olduğu yönündeki kanıtlara bir yenisini ekliyor… Bence mesaj zaten politika yapıcılara ulaştı ama ne yapacaklarından emin değilim. Kongre’nin kendine çeki düzen vermesi gerekecek; ya gelirleri artıracak ya da harcamaları kısacak.”
Stephen Moore, Trump’ın Eski Kıdemli Ekonomi Danışmanı ve Heritage Foundation Ekonomisti
“Bu tam anlamıyla skandal. Moody’s artık Demokrat Parti’nin siyasi bir uzantısına dönüştü. Trump’ın vergi indirimlerinin uzatılması tahvillerin değerini nasıl düşürür? ABD destekli bir devlet tahvili üçlü A değilse, hangi varlık öyle olabilir ki?”
Spencer Hakimian, Tolou Capital Management CEO’su
“Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesi, uzun süredir devam eden mali sorumsuzluk eğiliminin bir devamı. Bu gidişat, eninde sonunda hem kamu hem de özel sektör için daha yüksek borçlanma maliyetlerine yol açacak. Karar benim için sürpriz değil"
Kaynak: Gazete Oksijen