Apple geçen ay iki büyük lansman yaptı: WWDC ve F1. Birbirinden daha farklı olamazlardı. İlk olarak Apple, yıllık geliştirici konferansı WWDC’de işletim sistemlerinin geliştirici sürümlerini yayınlarken geçtiğimiz yıl boyunca üzerinde çalıştığı yapay zeka gelişmelerini açıkladı — ancak açıklamalar seyirciden çok az alkış aldı. Ardından ay sonunda Apple, ilk gerçek gişe filmi “F1”in 155 milyon doları aşan hafta sonu açılış hasılatı ve övgü dolu eleştirilerle kırmızı halıya çıktı.
“F1”, Apple için bir zafer turuydu; şirketin uzun vadeli vizyonunun, hizmetler iş kolunun büyümesinin ve kültürel etkileşim yeteneğinin bir göstergesiydi. Ancak Wall Street’in WWDC’deki yapay zeka açıklamalarına verdiği tepki, kaputun altında bazı sorunlar olduğuna işaret etti.
“F1”, özellikle Apple’ın uzun vadeli yeni projelere yatırım yapma becerisini ortaya koyarak şirketi en iyi haliyle gösterdi. Apple TV+ 2019’da piyasaya sürüldüğünde yalnızca birkaç özgün dizi ve filmle sınırlıydı.
Apple TV+, pahalı bir yan proje olarak görülse de Apple yıllar içinde planına sadık kaldı. Kaliforniya'daki operasyonlarını ve ekibini büyüttü. Bu sayede Hollywood’la, özellikle diziler alanında güçlü bağlar kurdu ve bir arşiv oluşturdu. Artık bir Apple Original filmi, yaz aylarının gişe sezonunda zirveye oturabiliyor.
F1 başarısının perde arkası
“F1”in başarısı, Apple’ın dev pazarlama makinesini ve büyük yıldızları lider kadrosunun yanına çıkarma becerisini de ortaya koydu. Apple, filmi tanıtmak için Wallet uygulamasından biletlerde indirim içeren bir bildirim gönderdi. Tanıtım kapsamında CEO Tim Cook, New York’taki bir Apple mağazasında Brad Pitt ile göründü ve filmin yapımcılarından biri olan F1 pilotu Lewis Hamilton’la bir video paylaştı.
Apple’ın hizmetler şefi Eddy Cue yakın zamanda verdiği bir röportajda, film işinin “büyük şeyler yapmaya devam edebilmek için” kârlı olması gerektiğini söylese de, “F1” sadece kârla ilgili değil.
Apple’ın Hollywood yapımları, şirketin 2016’dan beri vurguladığı hizmetler bölümünün en görünür yüzünü oluşturuyor ve bu bölüm yatırımcıların gözdesi olmuş durumda.
Filmler, Apple’ın hizmetler bölümünün yalnızca küçük bir kısmı. Bu bölümde aynı zamanda ödemeler, iCloud abonelikleri, dergi paketleri, Apple Music, oyun abonelikleri, garanti hizmetleri, dijital ödeme ücretleri ve reklam satışları gibi çok çeşitli kategoriler yer alıyor. Dahası, en büyük gişe filmleri bile Apple’ın dev ölçeğinde küçük kalıyor ve şirket günde ortalama 1 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor.
Ancak filmler, Brad Pitt ya da George Clooney gibi ünlülerin Apple logosunun yanında yer almasını sağlayan tek hizmet bileşeni. Ve “F1”in başarısı, Apple’ın gelecekte daha fazla büyük gişe filmi yapabileceğine işaret ediyor.
Comscore kıdemli medya analisti Paul Dergarabedian “Başarı başarıyı getirir, gelecekteki yatırımlara ilham olur” şeklinde konuştu.
Ancak “F1” Apple’ın hizmetlerinde tam gaz gittiğini gösteriyor olsa da, iş yapay zekaya geldiğinde Apple için işler pek parlak görünmüyor.
Siri’nin motorunu değiştirmek
Geçen ayki WWDC’de Wall Street, Apple Intelligence adlı yapay zeka paketinin detaylarını duymayı bekliyordu. Apple Intelligence, şirketin donanım ürünlerinin temel yapı taşı olarak sunuldu, ancak tanıtım gecikmeler ve zayıf özelliklerle gölgelendi.
Apple, WWDC boyunca daha çok küçük çaplı makine öğrenimi özelliklerini detaylandırdı; ancak yatırımcıların ve tüketicilerin asıl beklediği şeyi göstermedi: Akıcı bir şekilde sohbet edebilen ve iş yapabilen gelişmiş bir Siri. OpenAI’nin ChatGPT’si, Anthropic’in Claude’u ve Google’ın Gemini’si çağında, tüketicilerin yapay zeka asistanlardan beklentisi “Siri, hava nasıl?” seviyesinin çok ötesine geçti.
Apple, 2024 yazında çok daha gelişmiş bir Siri’nin kısa bir tanıtımını yapmıştı. Ancak bu özellikler, bu yılın başında 2026’ya ertelendi. WWDC’de Apple, gelişmiş Siri hakkında yalnızca “önümüzdeki yıl içinde bu özellikleri sunmak için çalışmaya devam ediyoruz” demekle yetindi. Bazı gözlemciler, konferans sonrası Apple’ın yapay zeka tarafındaki çalışmalarına ilişkin beklentilerini düşürdü.
Jefferies analistleri bu hafta “Apple Intelligence’ın süper bir yükseltme döngüsü başlatacağına dair mevcut beklentiler çok yüksek” diye yazdı.
Siri, Apple’ın uzun vadede ürünlerini geliştirme becerisinin örneği olmalıydı.
14 yıl önce ipleri eline alan Siri şimdi arka sıralarda
2011’de iPhone’larda kullanıma sunulduğunda Siri, piyasadaki neredeyse tüm sesli asistanları geride bırakmıştı. Ancak 14 yıl sonra Siri hala, açık uçlu sorularla veya tarih bilgileriyle baş edemeyen, katı bir soru-cevap sistemi olarak kalmaya devam ediyor. Üstelik bu süre zarfında sohbet edebilen üretken yapay zeka temelli botlar piyasayı doldurdu.
Apple’ın en güçlü rakipleri, başta Android’in sahibi Google olmak üzere, cihazlarına sofistike yapay zeka asistanları entegre etme konusunda Apple’dan çok daha fazlasını yaptı. Ayrıca Google, Apple gibi verileri toplama ve bulut işlemeye karşı gizlilik takıntısı da taşımıyor.
Bazı analistler, Apple’ın geniş kullanıcı tabanı ve yüksek müşteri sadakati nedeniyle, yapay zekadaki geride kalmışlığının cihaz satışlarına yansımasının birkaç yılı bulacağını söylüyor. Ancak Apple, yarışa tekrar dâhil olmadan önce geride kalmaması gerekiyor. Üstelik eski tasarım gurusu Jony Ive şu anda OpenAI ile yeni donanımlar üzerinde çalışıyor. Bu da Cupertino’daki baskıyı artırıyor.
Needham kıdemli internet analisti Laura Martin CNBC’ye yaptığı açıklamada “Üç yıllık sorun şu ki, bu yatırım zaman aralığı içinde Android çoktan öne geçiyor” dedi.
“F1” gibi projelerle gelen hizmetler başarısı, Apple’ın kamuya açık hedefler belirleyip uzun vadede bunları başarma yeteneğini gösteriyor.
Yapay zeka stratejisi de benzer bir uzun vadeli plana ihtiyaç duyuyor. Hem müşteriler hem yatırımcılar, Apple’ın Silikon Vadisi’ni kasıp kavuran bu teknolojiye ne zaman tam anlamıyla sarılacağını merak ediyor.
Wall Street’in Apple’ın yapay zeka konusundaki sorunlarına dair kaygısı, Bloomberg’in bu hafta yayımladığı haberle daha da su yüzüne çıktı. Habere göre Apple, Siri’nin motorunu kendi temel modelleri yerine OpenAI ya da Anthropic’in teknolojisiyle değiştirmeyi değerlendiriyor.
Eğer bu gerçekleşirse, Apple’ın Cook dönemindeki en önemli stratejilerinden birine ters düşer: Apple, dokunmatik ekran, işlemci, modem ve harita yazılımı gibi temel teknolojilerin sahibi olmak, bunları tedarikçilerden satın almamak istiyor.
Harici teknoloji kullanımı, Apple Foundation Models’ın, Siri ile yapmak istediği şeyler için hala yeterli olmadığının bir kabulü olurdu.
Apple için “Gitgide daha çok geri kaldılar ve üretken yapay zeka çabalarını hızlıca vites yükseltmeleri gerekiyor ” diyen Martin, “Bunu kendi içlerinde yapamazlar” şeklinde konuştu.
Bloomberg’in haberine göre, Apple Anthropic’in yapay zeka yazılımını kullanmak için milyarlarca dolar ödemeyi bile gözden geçirebilir. Eğer bu olursa, Apple’ın mevcut hizmet anlaşmalarının tersine bir tablo oluşur. Örneğin Alphabet ile olan arama anlaşmasında Apple, Google Arama’ya iPhone trafiği yönlendirdiği için yılda 20 milyar dolar alıyor.
Apple bu haber hakkında yorum yapmadı, ancak Wall Street gelişmeyi memnuniyetle karşıladı ve Apple hisseleri yükseldi.
OpenAI CEO’su Sam Altman bir röportajında Silikon Vadisi’nde yapay zeka mühendislerini işe almak için verilen imza bonuslarının 100 milyon dolara kadar çıkabildiğini belirtmişti.
Martin “Apple’ın bunu yapabileceğini sanmıyorum” dedi.
Bu hafta başında Meta CEO’su Mark Zuckerberg; OpenAI, Anthropic ve Google DeepMind gibi şirketlerden 11 yapay zekâ uzmanını işe aldığını duyurduğu bir not gönderdi. Bu gelişme, Scale AI CEO’su Alexandr Wang’ı 14,3 milyar dolarlık bir anlaşmayla yeni bir yapay zeka bölümünün başına getirmesinin ardından geldi.
Yapay zeka yeteneklerini binaya çekmek için yüz milyonlarca dolar harcayan sadece Meta değil. Google, Character.AI kurucularını transfer etti; Microsoft, Inflection ile anlaşarak yapay zeka liderini kaptı ve Amazon, Adept’in yönetici ekibini işe aldı.
Apple ise son yıllarda büyük çaplı yapay zeka transferleriyle gündeme gelmedi. Cook, Pitt’le poz verirken asıl yarış Apple’ın yanından geçip gidiyor olabilir.
