Tıklım tıklım AVM’leri ve cadde mağazalarını, en ucuz kahvenin 40 liraya satıldığı kafeleri veya bir kişinin ancak 500 liraya çıkabildiği restoranlarda yer bulunamamasını, İstanbul’un kalburüstü semtlerinde 30-40 bin liraya kiralık evlerin hemen tutulmasını, yaz döneminde pazar akşamları İstanbul-İzmir Otoyolu’ndaki benzinliklerde kuyruk bekleyenleri görenlerin aklına ister istemez aynı soru geliyor: “Madem ekonomik kriz var, bu insanlar bu parayı nereden buluyor?” Çoğu zaten bu tüketim hareketinin içinde olan “endişeli modernler” sessiz sedasız bir siyasi yorum da yapıveriyor: “Bu devran değişmez hocam. Baksana herkeste para var. Ne yapalım, alışacağız. Zaten 20 yıldır böyle gidiyor.”
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim