27 Aralık 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 06.08.2024 11:35 | Son Güncelleme: 06.08.2024 14:37

Bakan Şimşek'ten 'kara pazartesi' yorumu: Geçici bir panik atak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek küresel piyasalarda tarihi düşüşlerin yaşandığı 'kara pazartesi' hakkında 'Küresel finansal koşulların gevşemesinin bizim gibi gelişmekte olan ülkeler lehine olması gibi faktörler bu türden çalkantıların Türkiye'ye yansımalarını sınırlar' dedi
Bakan Şimşek'ten 'kara pazartesi' yorumu: Geçici bir panik atak

A Haber ve A Para ortak yayınında gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Şimşek, küresel piyasalardaki oynaklık ve çalkantıları geçici bir panik atağa benzeterek, merkez üssü Japonya olmasına karşın yansımalarının global olduğunu bildirdi. Tetikleyen faktörün ABD'nin yumuşak inişi başaramaması yani bu ekonominin resesyona girme riski olduğuna işaret eden Şimşek'in konuşmalarının satır başları şu şekilde:

  • Şu anda şirket, piyasa değerlemeleri oldukça şişkin. Eğer ekonomide yavaşlama olur, şirket karlılıkları bunu destekleyici nitelikte olmazsa tabii ki bir düzeltme beklenebilir.

Japonya'da son 1 ayda yenin dolara karşı değerlendiğine dikkati çeken Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

  • Bir ara yüzde 13 civarında kadar değer kazandı. Orada faiz yükseldi. Bugünkü piyasa tepkisine bakarsak bu geçici. Burada önemli olan ABD'nin yumuşak inişi başarıp başaramayacağı konusu. Önümüzdeki dönemde veriler bu perspektifle değerlendirilecek. Bu yakın dönem çalkantıyı bir kenara bırakırsak piyasanın bugüne kadarki yaklaşımı, yumuşak inişin başarıldığı yönünde. Hatırlarsanız pandemi sonrası enflasyon çok hızlı yükseldi. Sonra para politikası tepkisi geldi ama ona rağmen küresel ekonomi her ne kadar yavaş büyüdüyse de resesyona girmedi. Amerika'da büyüme nispeten güçlü seyretmeye devam etti. Dolayısıyla bu konuya yakından bakılacak. Bu bir düzeltme hareketi."

'Türkiye ekonomisini olumlu etkiler'

  • Küresel büyümede bir yavaşlama olacaksa bu, bir taraftan risk iştahını olumsuz etkiliyor, bizi de olumsuz etkiler ama beraberinde petrol, emtia fiyatlarında düşüş getiriyor. Nitekim petrol fiyatlarının tepkisi aşağı yönlü oldu. Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye ekonomisini cari açık ve enflasyon kanalıyla olumlu etkiler. Dolayısıyla küresel emtia fiyatlarında özellikle petrol, doğal gaz fiyatlarının gerilemesi eğer kalıcı olursa, Türkiye ekonomisini olumlu etkiler. Çünkü biz net ithalatçıyız.
  • Küresel finansal koşulların da bu gelişmeler ışığında gevşemesi Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine. Çünkü fon akışını etkileyebilir. Bir taraftan risk iştahı düşük büyüme nedeniyle azalırken, finansal koşulların gevşemesi yine bizim lehimize. Diğer önemli bir konu ise bizde aşırı yabancı pozisyonu yok. Son 1 yılda önemli kaynak girişi oldu ama geçmişe ve başka ülkelere oranla buradaki konsantrasyon riski düşük. Bu tür çalkantılar Türkiye'yi nasıl etkiler herkesin kafasındaki soru. Bizim bir hikayemiz var.
  • Hikaye bir dezenflasyon, yapısal dönüşüm hikayesi. Hikayesi olan ülkeler genelde bu tür olumsuz koşullarda bile nispeten az etkilenebilirler. Dolayısıyla yabancı pozisyonunun çok yüksek olmaması, hikayemizin olması, petrol fiyatlarındaki düşüşün bize olumlu yansıyacak olması, küresel finansal koşulların gevşemesinin bizim gibi gelişmekte olan ülkeler lehine olması gibi faktörler bu türden çalkantıların Türkiye'ye yansımalarını sınırlar."

'Enflasyondaki düşüş devam edecek'

  • Bunun en büyük önceliği milletimizi hayat pahalılığı belasından kurtarmak. Enflasyon şu anda bizim karşı karşıya olduğumuz en önemli makro ekonomik problem. Bizim programın özü dezenflasyon yani fiyat istikrarı yani enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek. Biz bunun için 1 yıllık geçiş dönemi öngördük. Bu, 3 yıllık bir program. Çünkü dezenflasyona ortam hazırlamak yani enflasyonu düşürmek için politika setini inşa etmemiz, ortamı, ekosistemi yeniden kurgulamamız gerekiyordu. Dolayısıyla biz geçiş dönemini haziranda bitirdik.
  • Haziran itibarıyla yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuzdaki düşüş oldukça güçlü, ağustosta da devam edecek. Şu anda yıllık enflasyondaki düşüş bizim program öngörülerimizle paralel gidiyor. Önümüzdeki 12 ay için piyasa beklentisi yüzde 30 civarı. Önümüzdeki 24 ay için piyasa beklentisi yüzde 19 civarı.

'Enflasyon yerçekimi gücüne karşı mücadele edemez'

  • Dolayısıyla enflasyonu düşürmede çok kararlıyız. Milletimizin şu anda karşı karşıya olduğu sıkıntıları gidereceğiz, 2025'te ilk rahatlamayı göreceğiz, 2025 dezenflasyon yılı olacak ve dolayısıyla milletimiz sonuçlarını görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecek. Hep söyledik, 'zorlu geçecek' dedik, dezenflasyon kolay değil, zaman alıyor. Milletimiz bize inansın. Çünkü biz gerçekten güçlü, tutarlı bir program ortaya koyduk. Bu programı kararlılıkla Cumhurbaşkanımızın desteğiyle uyguluyoruz.
  • Siyasi irade ve siyasi destek çok önemli. Teknik anlamda dünyanın en iyi programını ortaya koyabilirsiniz. Esas belirleyici olan siyasi iradedir. Biz bunu başaracağız, enflasyon düşecek. Enflasyon yerçekimi gücüne karşı mücadele edemez, düşecek. Neden? Çünkü para, maliye ve gelirler politikası ona göre tasarlandı. Bu enflasyon düşecek. Biraz zamana, sabra ihtiyacımız var. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada böyle. Beklentilerde iyileşme var. Biz, performansımız iyileştikçe bu iyileşmenin devam edeceğine inanıyoruz.
  • Yıl sonu enflasyonunda hedefleri tutturmaya ilişkin bir endişemiz yok, öngörülerimiz doğrultusunda gidiyor. Hedefleri tutturacağız ve bu konuda kararlıyız. Biz inanıyoruz, rakamlar onu destekliyor. Piyasa beklentileri de aslında yüzde 43 civarı.

Piyasa güveni

  • Beklentiler iyileşiyor. Orta Doğu'daki kriz eğer büyürse tabiki bizi olumsuz etkiler. Turizm, petrol fiyatları, risk primi kanalından etkilenir. Bugüne kadar baktığınızda, jeopolitik gerginlik endeksi var, bayağı yukarılara çıkmış ama piyasa fiyatlamalarına baktığınız zaman, piyasa çatışmaların, savaşların yayılmayacağı varsayımından hareket ediyor.

'Enflasyon, öngörülerimiz doğrultusunda gidiyor'

  • Orta Doğu'da gerginlik olmasaydı, muhtemelen bizim cari açığımızın milli gelire oranı yüzde 2 yerine yüzde 1,5'in altında olacaktı. Biz bunları önemsiyoruz ve yakından takip ediyoruz. Mesela son Japonya merkezli piyasalardaki çalkantıları çok yakından takip ettik. Tabi ki biz de gelişmekte olan bir ülkeyiz ve risk iştahındaki gelişmeler bizi de etkiliyor.
  • Kendileri 1 yıl önceden biliyorlardı bizim patikamızı. Dolayısıyla burada bir sürpriz yok. Yıl sonu enflasyonunda hedefleri tutturmaya ilişkin bir endişemiz yok, öngörülerimiz doğrultusunda gidiyor. Hedefleri tutturacağız ve bu konuda kararlıyız.

'Sonuç alacağımız 4 yılımız var'

  • Bu yıl içinde dünyanın önde gelen üç ayrı kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Standard&Poor's ve Moody's'den kredi notu artan tek ülke Türkiye'dir. Sadece kredi notumuz da artmadı, görünüm de olumlu. Yani 'Bu politikaları kararlılıkla uygulamaya devam ederseniz, notunuzu tekrar artıracağız.' demek. Piyasaların bizi fiyatlamasına bakarsanız, en az bir kademe üste fiyatlıyor. Onlar mevcut kredi notunun bir kademe üzerinden değerlendiriyor ama takdir edersiniz ki yatırım yapılabilir ülke statüsü zaman alıyor. Bu bir süreç işidir, bu kadar uzun olacağına ben inanmıyorum. Çok daha hızlı bir şekilde oraya gideceğimize inanıyorum. Çünkü programımız güçlü. Önümüzde kararlı bir şekilde bu programı uygulayacağımız ve sonuç alacağımız 4 yılımız var. Ben inanıyorum ki bütçe disiplini bizim artık DNA'mızda var. Deprem, EYT nedeniyle şu anda geçici bütçe dengesizlikleri yaşıyoruz. Bunu görmemiz lazım ama bunları düzeltmek için bir çaba içindeyiz.

'Bizde enflasyon çok yüksek'

  • Bizde enflasyon çok yüksek. O nedenle enflasyonu tek haneye düşürmemiz lazım. Cari açık tarihi olarak baktığın zaman yüksek. Cari açığı kalıcı bir şekilde sürdürülebilir bir noktaya çekmemiz lazım. Geçmişe göre daha hızlı gideriz ama bu bir süreçtir ve ben inanıyorum ki bu program önümüzdeki 4 yıl boyunca kararlı bir şekilde uygulanıp, bütçe disiplinini kalıcı bir şekilde tesis edip, cari açığı yapısal dönüşümle kalıcı bir şekilde yüzde 2,5'in altına indirip, enflasyonu kalıcı bir şekilde düşük tek haneye indirirsek piyasalar bizi yatırım yapılabilir bir ülke olarak fiyatlarlar.

'Finansal istikrarı sağlamak için kararlı bir program uyguluyoruz'

  • Bu programı uygulamaya başladıktan sonra ilgi artmaya başladı. Doğrudan yatırımların canlanması zaman alıyor. Türkiye programı uygulayarak doğrudan yatırımlar için önemli bir cazibe merkezi haline geldi.
  • Türkiye'nin altyapısı iyi. O zaman geriye makro finansal öngörülebilirlik kalıyor. Biz şu anda makro finansal istikrarı sağlamak için kararlı bir program uyguluyoruz. Bu bizim öngörülebilirliğimizi artıracak.
  • Program önemli. Çünkü dünyanın önümüzdeki 15-20 yılda yatırım yapacağı yüksek teknoloji alanlarına dünyadaki bütün yatırımcılar elini taşın altına koyar, bu alanlarda yatırımı düşünürse biz 30 milyar dolarlık destek programı açıkladık. Geçen yılın sonunda da Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) Programı'nı açıkladık. 'Türkiye'nin dış ticaret açığına sebep olan orta yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında, sektörlerde kim üretim yapacaksa gelsin, biz onlara çok güçlü destek vereceğiz' dedik.
  • Her sene özel sektör için rehber, kamu için bağlayıcı bir yol haritası açıklamamız lazım. Bu yol haritası bir taraftan yapısal dönüşüm, bir taraftan da makro finansal istikrarı pekiştirecek, sağlayacak, tesis edecek adımlar içeriyor.

'Gerekli tedbirleri alıp yolumuza devam edeceğiz'

  • En büyük önceliğimiz, enflasyonu aşağı çekip, dar gelirli kesimleri yani asgari ücretlimizi, emeklimizi, memurumuzu, toplumun bütün kesimlerini bu enflasyon sıkıntısından kurtarmak. Dolayısıyla o konuda geri adım atmayacağız. OVP hedeflerimizi değiştirmeyi düşünmüyoruz, bu konuda kararlıyız. İddialı olabilir ama gerekli tedbirleri alıp yolumuza devam edeceğiz.
  • Yaklaşık yüzde 65 civarında enflasyon bekliyorduk, yüzde 65 civarı çıktı. Büyümeyi yüzde 4,4 bekliyorduk, yüzde 4,5 civarı çıktı. Bütçe açığını geçen sene için yüzde 6,4 öngörüyorduk, daha iyi, yüzde 5,2 çıktı. Cari açık benzer şekilde yüzde 4 civarı bekliyorduk, yüzde 4 çıktı. Bu seneye gelince enflasyonun üst bandı yüzde 42. Yakalayacağımıza inanıyoruz. İkincisi bütçe açığı yüzde 6,4 olarak öngörülüyor. Biz geçen hafta bir ön açıklama yaptık, 'Muhtemelen açık yüzde 4,7 civarı olacak.' dedik. Öngördüğümüzden çok daha iyi. Nakit açığını yakından takip ediyoruz. O biraz daha yüksek seyrediyor. Ona da bakacağız. Yılın ikinci yarısında gelir performansımızı yakından takip edeceğiz.
  • Rezerv birikimi hayal ettiğimizin ötesinde. 'Rezervlerde SWAP hariç artıya acaba birkaç yılda geçebilir miyiz?' diye düşünürken ilk yılda bunu muazzam şekilde başardık. Eksi 60 milyar dolar civarından artı 24 milyar dolar civarına kadar çıktık. Bu bizim öngördüğümüz değildi. Neden? Çünkü biz 2003 ile 2013 arası net rezervleri ancak 70 milyar dolar civarı artırmıştık.

'Hedeflerden sapan önemli bir alan yok'

  • KKM stoku zirvede 144 milyar dolar civarına kadar çıkmıştı. Trend olarak bu ay 50 milyar dolar civarını zorluyor. Dolayısıyla orada da öngördüğümüzden daha iyi gidiyor. Dolayısıyla burada hedeflerden sapan önemli bir alan, önemli bir sapma yok ama bu iş bisiklet sürmeye benzer. Biz burada duramayız, rehavete kapılamayız. Bu programın henüz başındayız. Enflasyon tek haneye düşene kadar asla rahatlayamayız. Bütçe açığını kalıcı olarak milli gelire oran olarak yüzde 3'ün altına çekip, faiz dışı fazlaya geçip cari açığı kalıcı olarak yüzde 2,5'in altına çekene kadar KKM'den tamamen çıkana kadar rahat olamayız. Onun için bu program süreklilik, kararlılık arz ediyor. Çok şanslıyız bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Cumhurbaşkanı'mızın burada desteğini çok değerli buluyorum, sabrını çok değerli buluyorum. Çünkü birçok kesimden baskılar var. Normaldir bu, bütün ekonomilerde böyledir. Kararlılığı ve sabrı bizim için çok değerli. Biz de sonuç alacağız.

'Kayıt dışı olandan vergi almak için ne gerekiyorsa yapacağız'

  • Bizim kayıt dışılıkla mücadele dışında hiçbir seçeneğimiz yok, açık konuşayım. Çünkü vergi oranlarında birçok alanda sınırdayız. Artık vergi oranlarındaki artıştan çok kayıt dışılıkla mücadele dozunu artıracağız. Çok kazanandan ve kayıt dışı olandan vergi almak için ne gerekiyorsa yapacağız.
  • Kayıt dışı bizim şu anda en büyük tutkuyla takip ettiğimiz, üzerine gideceğimiz konu. Çünkü bizim bu bütçeyi düzeltmemiz lazım. EYT'nin getirdiği çok kalıcı devasa büyük yük var. Gelecek sene EYT'nin yeni girişlerle birlikte finansman maliyeti dahil etkisi neredeyse 1,2 trilyon lira olacak, bu sene 740 milyar lira. Bu olmuş bitmiş, artık geriye bakmanın bir manası yok ancak kayıt dışıyla mücadele ederek biz bunu telafi etmek istiyoruz.
  • Benim bile görmediğim bir taslak üzerinden ne kıyametler kopardılar. Bizim için kayıt dışılıkla mücadele olmazsa olmazdır. Ekibi güçlendireceğiz, teknolojiyi kullanacağız.
  • Sektör zikretmem yanlış yerlere çekilir. Bütün sektörler ama özellikle kayıt dışı sektörler, çok kazananlar, Maliye mutlaka kapınızı çalacak.
  • Kamuda bir disiplin şuuru oluşmaya başladı. Yine güçlü bir siyasi irade var, güçlü bir çerçeve var. Bu konuda da kararlıyız. Biz mutlaka kaynakları bundan sonra çok daha üretken alanlara kaydırmak için çabaya devam edeceğiz ancak bir taraftan da kamu harcamalarını kısacağız. Kamuda harcama disiplinini tesise devam edeceğiz. 2025-2027 OVP'si de yine bu felsefeyle ortaya konulacak, bu felsefeyle hazırlanacak.
Kaynak: AA