Türkiye'de aylık enflasyonun Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşması, Merkez Bankası'nın geçen ay faiz artışlarının sonuna gelindiğinin söylenmesinin ardından enflasyonu hızlı bir şekilde düşürme kararlılığını test edebilir. Yetkililer sıkılaştırma döngüsüne son verdiklerini açıklarken, Hafize Gaye Erkan'ın geçen hafta sürpriz bir şekilde istifa etmesi bundan sonra izlenecek yolu belirsiz hale getirdi.
Beş aylık düşüş sona erdi
Erkan'ın yerine atanan başkan yardımcısı Fatih Karahan pazar günü yaptığı açıklamada enflasyon görünümünün bozulması halinde Merkez Bankası'nın harekete geçmeye hazır olduğunu söyledi. Pazartesi günü yayınlanan verilere göre asgari ücretteki keskin artış ve hükümetin vergi ayarlamalarının etkisiyle Ocak ayında fiyat artışları, art arda beş aylık düşüşün ardından bir önceki aya göre hızlanarak yüzde 6,7'ye yükseldi. Bloomberg'in ekonomistler arasında yaptığı ankette medyan tahmin yüzde 6,5 idi.
Yıllık bazda enflasyon Aralık ayındaki yüzde 64,8 seviyesinden beklenmedik bir şekilde hafif bir ivmeyle yüzde 64,9'a yükseldi. Merkez Bankası'nın sunduğu son ekonomik tahminler, geçen ayki yükselişin ardından aylık fiyat artışlarının Şubat ve sonrasında yavaşlayacağını gösterdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e göre enflasyondaki son artış geçici faktörlerden kaynaklandı. Verilerin açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada Şimşek, "Aylık enflasyon Şubat ayından itibaren önemli ölçüde düşecek ve öngördüğümüz patika doğrultusunda ilerleyecek" dedi.
"Sıkılaştırmanın önünü açtı"
Deutsche Bank AG ekonomistleri hafta sonu yaptıkları açıklamada liderlik değişimi ve enflasyondaki yükselişin daha fazla sıkılaştırmanın önünü açtığını belirtti. Mevcut politika faizi oranı yüzde 45 seviyesinde ancak merkez bankası enflasyon görünümüne bağlı olarak duruşunu yeniden değerlendirebileceğini söyledi. Karahan'ın üç aylık enflasyon raporunu açıklayacağı ve Ankara'da ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtlayacağı perşembe günü politikanın izleyeceği yol daha da netleşecek.
Merkez Bankası'nın maliyet baskılarının devam etmesinin nedenlerinden biri olarak tanımladığı hizmetler sektörü endişe verici bir alan. Ocak ayında en hızlı aylık enflasyonun görüldüğü sektörde sağlık maliyetleri yüzde 17'nin üzerinde artarken, restoran ve otel fiyatları da yüzde 12 yükseldi. Gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin hariç tutulduğu çekirdek enflasyon ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 70'in üzerinde kaldı.
QNB Finansbank Başekonomisti Erkin Işık'a göre hizmet odaklı gruplarda enflasyon Ocak ayında Aralık ayına göre yüzde 13,1 artarak yıllık yüzde 94,6'ya ulaştı. Işık, "Finansal koşullardaki sınırlı sıkılaşmayla birlikte iç talep nispeten güçlü kalmaya devam ederken, asgari ücret artışının enflasyona geçişkenliği yüksek oldu" dedi.
Bloomberg Economics'ten Selva Bahar Baziki ise enflasyon verilerini şöyle yorumladı: Türkiye'nin yıllık enflasyon oranı Ocak ayında olumlu baz etkisiyle yüzde 65'in altında durdu, ancak daha fazla kötü haber yakın. Fiyat artışlarının Mayıs ayında yüzde 70'i aşmasını bekliyoruz ve bu görünüme yönelik riskler yukarı yönlü. Merkez Bankası'ndaki son liderlik değişiminin ardından, yetkililerin enflasyon görünümündeki kötüleşmeye faiz artırımıyla yanıt verme ihtimalinin arttığını düşünüyoruz.
