Bugün ilk kez bir araya gelecek olan Merkez Bankası'nın yeni Para Politikası Kurulu, piyasadaki şüpheleri giderecek ve faiz artış hızının tekrar yavaşlamamasını sağlayacak bir karara imza atacak. Yeni Başkan Hafize Gaye Erkan iki ayı aşkın bir süredir görevde olmasına rağmen, yedi kişilik Para Politikası Kurulu'na üç yeni üye ancak Temmuz ayı sonunda katılabildi. Bu atamalar, karar alma organındaki dengeyi daha geleneksel bir politika eğilimi lehine değiştirecek gibi görünüyor.
Enflasyonun altında mı kalacak?
Bloomberg anketine katılan ekonomistlere göre, enflasyon görünümünün yeniden yükselişe geçmesiyle birlikte, merkez bankası muhtemelen bir önceki PPK'nın geçen ay politikayı sıkılaştırma derecesini aşmayı tercih edecek. Analistlerin çoğunluğu 250 baz puanlık ikinci bir artışla yüzde 20'ye çıkılacağını tahmin ediyor ki bu da gösterge faizin Temmuz ayı yıllık enflasyonunun yaklaşık 30 puan altında kalmasına neden olacak.
Erkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırım ve ihracatı güçlendirmenin bir yolu olarak tercih ettiği ucuz para dönemini sona erdirdi. Ancak onun yönetiminde yapılan iki faiz artırımı da beklentilerin çok altında kaldı ve odak noktası giderek Merkez Bankası'nın alternatif araçlarını kullanarak arka kapıdan sıkılaştırmaya yöneldi.
Bloomberg Ekonomisti Selva Bahar Baziki yeni PPK'ya dair şunları söyledi: Merkez Bankası'nın son politika toplantısından bu yana atanan üç yeni başkan yardımcısı, kurumda öngördüğümüz seçim sonrası kredibilite oluşturma egzersizinin bir parçası olabilir. Bu atamaların ardından PPK'nın kademeli bir faiz artırım döngüsü için yakın zamanda yaptığı iletişimden geri adım atmasını beklemiyoruz. Ancak bize göre bu revizyon, Merkez Bankası'nın karmaşık yönetmelik ve uygulamalarında hızlı değişiklikler getirebilir.
Erdoğan, daha önce ABD'de Goldman Sachs ve First Republic Bank'ta uzun süre görev yapan Erkan'ı seçmenin yanı sıra, Haziran ayında eski Merrill Lynch stratejisti Mehmet Şimşek'i de maliye bakanı olarak atadı. PPK'ya yeni katılan üyeler arasında New York Merkez Bankası'nın eski bir danışmanı ve Türkiye'nin en büyük özel kredi kuruluşlarından birinin eski baş ekonomisti de bulunuyor.
Aynı fikirde olan daha fazla meslektaşın gelmesinin Erkan'ın kademeli parasal sıkılaştırma döngüsü olarak tanımladığı yaklaşıma olan bağlılığını değiştirip değiştirmeyeceği henüz belli değil. Ancak bu yaklaşım, özellikle enflasyon tahminlerini keskin bir şekilde yükseltmesinin ardından, merkez bankasının kredibilitesi açısından önemli riskler barındırıyor. Fiyat artışı halihazırda yıllık bazda yaklaşık yüzde 50 oranında seyrediyor.
Faiz artırımı yavaş ilerliyor
Erkan geçen ay enflasyonun gelecek yılın ikinci çeyreğine kadar zirve yapmayacağını söyledi ancak politika faizlerini daha kısıtlayıcı bölgelere yükseltme konusunda çok istekli olmadığı yorumları yapıldı. Haziran ayındaki 650 baz puanlık adımdan sonra faiz artırım hızının keskin bir şekilde yavaşlamasıyla birlikte, para maliyetini yükseltmek için daha dolambaçlı bir yol tercih edildi.
"Yeniden dolarizasyosyon riski var"
Merkez Bankası'nın son düzenlemesi devlet destekli bir tasarruf programını hedef aldı ve bankalara Kur Korumalı Mevduat sahiplerini hesaplarını yenilemekten caydırmaları söylendi. Bloomberg Economics'e göre yeni kurallar gizli faiz artırımı anlamına geliyor. Goldman Sachs'a göre bu yaklaşım mevduat faizlerini yukarı çekebilir ancak bu arada riskler de yaratabilir. Goldman analistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil bir raporda, "Yeni önlemler muhtemelen mevduat faizleri ile politika faizi arasındaki farkın yeniden genişlemesiyle lira mevduat faizlerinin yükselmesine yol açarken, yeniden dolarizasyon veya fonların geri çekilmesi riski var" dedi.