Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin pazar günü yapılan yerel seçimlerde şok bir yenilgiye uğraması ve İstanbul, Ankara da dahil olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinin kontrolünün muhalefete geçmesinin ardından Türk lirası değer kaybetti. Lira, birçok Avrupa piyasasında Paskalya tatili nedeniyle zayıf seyreden işlemlerin ortasında İstanbul'da saat 10:08 itibariyle yüzde 0,2 düşerek dolar başına 32,4295 ile kapanış bazında rekor düşük seviyeye geriledi. Para birimi bu yıl şimdiye kadar değerinin yaklaşık yüzde 9'unu kaybederek Şili pesosundan sonra gelişmekte olan piyasalar arasında ikinci en büyük değer kaybını yaşadı.
İlk sonuçlara göre, Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi ilk kez ülke çapında belediye seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin gerisinde kalıyor. Oylamadan önce yatırımcılar, iktidar partisinin kaybetmesinin geçen yıldan bu yana toplam 4 bin 150 baz puanlık faiz artışını içeren ekonomi politikalarında değişikliklere yol açıp açmayacağı konusunda endişelerini dile getirdiler. Ancak gece yarısından sonra uzlaşmacı bir konuşma yapan Erdoğan yenilgiyi kabul etti ve partisinin bu sonuçtan çıkarması gereken dersler olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın yorumları muhtemelen diğer risk göstergeleri üzerindeki baskının hafiflemesine yardımcı oldu ve kredi temerrüt swapları ile 10 yıllık tahvil getirileri pazartesi günü düştü. Türk borcunu temerrüde karşı beş yıllığına sigortalamanın maliyeti 4 baz puan düşerek 5 Mart'tan bu yana en düşük seviyeye indi ve 10 yıllık lira devlet tahvillerinin getirisi 19 baz puan düşerek yüzde 26,6'ya geriledi. Bu arada, bankacılık hisseleri, BIST Bankalar Endeksi'nin yüzde 2,3'lük yükselişiyle Türk hisse senetleri arasındaki kazançlara öncülük etti.
"Makro politikayı raydan çıkarmamalı"
Dubia'daki Tellimer'de stratejist olan Hasnain Malik bir raporunda, "Erdoğan'ın yerel seçim kaybı şimdilik makro politikayı rayından çıkarmamalı. Eğer sonuçtan büyük ölçüde ekonomik sıkıntılar ve özellikle de enflasyon sorumluysa, o zaman enflasyonla mücadele artık ekonomik olduğu kadar siyasi bir önceliktir ve bu da kısa vadede ortodoks politika rotasının düzeltilmesini desteklemeli" ifadelerini kullandı.
Yatırımcılar, ekonomik büyüme beklentilerini azaltsa bile, enflasyonu dizginlemeyi amaçlayan daha ortodoks bir para politikasını pozitif karşıladılar. Geçen yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yapılan politika değişikliğinden bu yana yabancı yatırımcılar Türk tahvil ve hisse senetlerinden net 4,9 milyar dolar satın aldı.
"Daha dalgalı bir dönem bekleyebiliriz"
Yine de birçok yatırımcı ve analist, ekonomi politikasında yeni bir değişikliğe hazırlıksız yakalanma endişesiyle Türk varlıklarına temkinli yaklaşmaya devam etti. Birçoğu yerel seçimleri bir risk olarak gösterdi ve kötü bir sonucun Erdoğan'ın tutumunu değiştirmesine yol açabileceği spekülasyonunu yaptı. Dubai'deki East Capital'de kıdemli danışman olan Emre Akçakmak, "Seçim sonrasında daha dalgalı bir dönem bekleyebiliriz. Daha da kötüsü, bu belirsiz dönem Merkez Bankası net döviz rezervlerinin eksi 65 milyar dolarla tüm zamanların en düşük seviyesine indiği ve enflasyonun Mayıs ayında yüzde 70'in üzerine çıkacağı bir döneme denk gelecek" dedi.
Türkiye'nin 85 milyonluk nüfusunun yaklaşık beşte birine ev sahipliği yapan İstanbul, Türkiye'nin en önemli ekonomik merkezi olmasının yanı sıra siyasi gücün de düğüm noktası. Daha önce üç imparatorluğa başkentlik yapmış olan Erdoğan'ın siyasetteki yükselişi 1990'larda belediye başkanı olarak görev yaptığı şehirde başladı. Partisinin 2019'da kaybettiği seçim, muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu'nun beklenmedik galibiyetinin ardından oy hırsızlığı iddiaları üzerine iptal edildi ve o dönemde Türk parasında sert düşüşlere yol açtı.
Lira Mart ayında, beklenenden yüksek enflasyon ve oylama öncesinde artan yerel döviz talebinin yol açtığı kayıplarla Haziran ayından bu yana en fazla düşüşü yaşadı. Döviz rezervlerinde de kayıpla karşı karşıya kalan Merkez Bankası, geçen ay politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye yükseltti.
