07 Mayıs 2025, Çarşamba Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 20.04.2025 09:21 | Son Güncelleme: 20.04.2025 09:57

Gümrükte kalan ürünler için düzenlenen ihaleler bir yılda iki katına çıktı

Yurtdışından online platformlardan alınan ürünlerde 30 euro sınırını geçen ürünlerin gümrükten çıkarılması için ödenen vergi ve hizmet bedelleri cep yakıyor. 31 euro olan bir siparişi alabilmek için yapmanız geren ödeme 75 euro’yu geçiyor. Alınmayan ürünler ise ihaleyle satılıyor
Gümrükte kalan ürünler için düzenlenen ihaleler bir yılda iki katına çıktı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Son birkaç yıldan beri yurtdışı online alışverişlerle alakalı olarak en çok konuşulan konuların başında değişen gümrük vergisi marjları geliyor. Nisan başından itibaren ise bu gündem farklı bir hale büründü ve Türkiye’de deyim yerindeyse de facto olarak yurtdışından çevrimiçi alışveriş yapmak imkansız hale geldi.

Çünkü 1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle beraber artık ülkede yerel temsilci bulundurmayan hiçbir online platformdan ürün grubu fark etmeksizin alışveriş yapılamayacak. Sipariş verilse dahi ürünler gümrükten geçemeyecek. İşin bu boyutuna ek olarak kargo ve ürün ücretine toplam 30 euro sınırı uygulaması devam ediyor.

Temsilci bulunduran uygulamalardan sipariş verildiğinde bile 30 euro aşıldığı takdirde ardiye, ordino, müşavir hizmeti, gümrük vergisi derken ek masraflar ürün tutarının onlarca katına çıkabiliyor. Bu yüksek tutarlar nedeniyle bazı alıcılar siparişlerini gümrükten almaktan vazgeçiyor. Bu ürün ve mallar ise bakanlık tarafından e-ihaleyle satışa çıkarılıyor. 

Ürünü gümrükten almak 4 ürün fiyatına bedel

Kargo ve ürün bedeli dahil fiyatı 30 euro ve altında olan yurtdışı siparişleri, gümrük vergisi ile diğer masraflardan muaf. Ancak bu tutarda yalnızca 1 euro düzeyinde gerçekleşen bir artış, alışverişinizin değerini aşan masraflara yol açabiliyor. Örneğin, Avrupa Birliği (AB) mensubu bir ülkeden 31 euro (1331 lira) bedelle, farz edelim ki bir tişört sipariş ettiniz. AB’den geldiği için bu ücret her şeyden önce yüzde 30’luk gümrük vergisine tabi tutulacak, yani 399.3 lira talep edilecek. 4.6 liralık damga vergisi de var… Gümrüğe sunma ücreti, 46.6 lira. 30 euro sınırını aştığınızdan gümrük müşavirliği hizmeti almanız da şart. 2025 yılı gümrük müşavirliği asgari ücret tarifesine göre gayri ticari ithalat işlemleri için beyanname bedeli 2 bin 620 liradan başlıyor. Kargo dahil 1331 lira ödediğiniz ürünün resmi ödemeleri neredeyse iki buçuk katı daha fazla: 3 bin 70 lira. Diğer bir deyişle 1331 liraya aldığınız ürün, size toplamda 4 bin 401 liraya mal oluyor. Şayet siparişinizi AB üyesi olmayan bir ülkeden vermişseniz, gümrük vergisi oranı yüzde 60’a yükseldiğinden, bu defa maliyetiniz 5 bin 199 liraya çıkıyor. Kısacası, ürününüzü gümrükten teslim alabilmek için o üründen dört adet almış gibi ücret ödemek durumundasınız. Üstelik bu en iyi senaryo… Ardiye ücretleri gibi ek kalemler; bizim varsayımsal kargomuza dahil edilmedi. Buna bir örnek: İstanbul Havalimanı Kargo Yerleşkesi’nde ardiye hizmeti tarifesi bireysel kargolar için günlük 2 dolar+KDV, yani 90 lira. Ama daha cep yakan deneyimler yaşayan insanlar da var… 

“15 bin TL masraf çıkınca gümrükte bıraktım”

Bir X kullanıcısı tarafından 10 Nisan’da atılan tweet, 5 bin 600 like almış. Kullanıcı, 31 dolarlık (12 doları ürün bedeli, 19 doları kargo bedeli) ürününü teslim alma masrafının 15-20 bin liraya çıktığını söylüyor. Tweet’i yanıtlayan yüze yakın kişi de benzer deneyimlerini paylaşıyor… Annesine kutusuyla getirdiği kahve makinesi hala kutuda olduğu için 4 bin 200 lira vergi istendiğini söyleyen de var, 130 dolarlık ürünü gümrükten almak için 25 bin lira masraf yaptığını yazan da… Bir kullanıcı, 20 dolarlık siparişinin faturaya yanlışlıkla 40 dolar olarak işlendiğini söylüyor, “15 bin liraya yakın masraf çıkınca ben de almadım, gümrükte bıraktım” diyor. 

Tasfiye süreci

Bir not olarak ekleyelim: Sipariş veren kişi gümrük maliyetlerini görüp vazgeçtiği takdirde tüm bu masraflardan da feragat ediyor. Taşıyıcı şirketin Türkiye’ye varmadan önce gümrük idaresine verdiği “özet beyan”ın üzerinden havayolu ve karayolu ile gelen ürünlerde 20, denizyolu ile gelen ürünlerde 45 gün geçtiğinde bakanlık; tasfiye sürecini başlatıyor. Ardiye ücreti gibi hizmetler de satış bedelinin yüzde 15’i oranında tasfiye edilen ürünün alıcısından tahsil ediliyor. İşte, gümrükte bırakılan, teslim alınmayan ya da ödenmesi zorunlu olan vergi ve ücretleri ödenmeyen bu ürünler 4458 Sayılı Kanun uyarınca tasfiye ediliyor. El konulan malların satış işlemleri bakanlığa bağlı tasfiye işletme müdürlüklerince idare ediliyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan 35 tasfiye işletme müdürlüğüyle birlikte Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da bu konuda yetkili. İhaleye çıkarılan araç veya eşyayla ilgili araçlarda esas bedelin yüzde 75’i, eşyalarda yüzde 50’si olmak üzere bir başlangıç bedeli belirleniyor, sonrasında ihale açık arttırma usulüyle ilerliyor. İhaleye katılanların satışa esas bedelin yüzde 10’u kadar teminat yatırması da lazım… 

E-ihalelerde %48 artış var

E-ihalelerin hacmi için bir örnek vermek gerekirse, İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün 2024 yılı faaliyet raporuna göre geçen yıl yalnızca İstanbul’da 3 bin 775 ihale açıldı. Elde edilen net gelir ise 723.9 milyon lira. Elbette bunların hepsi gümrükte teslim alınmayan mallar değil, aralarında kaçakçılık gerekçesiyle el konulanlar da var. Müdürlüğün 2023 faaliyet raporunu irdelediğimizde 3 bin 622 e-ihale açıldığını görüyoruz. Net gelir ise 488 milyon lira seviyesinde. Yani 2023 verileriyle kıyaslandığında ihale sayısında hatırı sayılır bir artış olmasa da net gelir yüzde 48’den fazla artmış. Ticaret Bakanlığı’nın e-ihale.gov.tr adresindeki platformunda güncel teklif verilebilir ihale sayısı 15 Nisan Salı günü itibarıyla 571. Bir ilginç veri daha: 571 ilandan 356’sında tasfiye nedeni belirtilmiş ve bu tasfiye işlemi ya kaçakçılık nedeniyle 5607 Sayılı Kanun uyarınca el konulan ürünlere uygulanıyor ya da daha önce belirttiğimiz üzere 4458 Sayılı Kanun uyarınca gümrükten alınmayan ürünlere. Ve tasfiye gerekçeleri de bize 356 e-ihalenin yüzde 56’sının gümrükten teslim alınmadığı için tasfiye edilen ürünler olduğunu gösteriyor. Yani e-ihaleye çıkarılan her 10 üründen yaklaşık 6’sı, gümrükte bırakılan ürünler. 

Gümrük ürünlerinin mağazası bile var

Gümrük mallarının satışı yalnızca Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiyor. Bu ihalelere katılıp tedarik ettiği ürünlerle deyim yerindeyse gümrük “perakendeciliği” yapan özel firmalar da var. Bunlardan biri, gumruksepeti.com adresinde faaliyet gösteren Gümrük Sepeti adlı şirket. 2017’de kurulan Gümrük Sepeti, bilgisayar, 3D yazıcı, ses sistemleri, aydınlatma, motor, otomobil ve motosiklet parçası gibi elektronik ve endüstriyel ürünler ağırlıklı olmak üzere birçok kategoride satış yapıyor. Bir diğeri, Taşdelen Gümrük Malları… Instagram’da 204 bin takipçisi var. Çekmeköy’deki mağazasında hizmet veriyor. Sosyal medyada dolaşan bir iddia daha var: Gümrük ihalelerine girip ürünü alan bir kısım kişinin de siparişlerin asıl sahiplerine ulaşıp çeşitli teklif ve pazarlıklarla gümrükten çektiği ürünü tekrar sipariş verene satmaya çalıştığı söyleniyor