05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 22.11.2025 14:01 | Son Güncelleme: 22.11.2025 14:02

IMF'den Türkiye değerlendirmesi

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’nin bütçe ve para politikalarının enflasyonu dizginlerken büyümeyi koruduğunu belirtti. IMF’ye göre Türkiye’de rezervler güçleniyor, liraya güven artıyor ve ekonomik riskler azalıyor
IMF'den Türkiye değerlendirmesi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

IMF, Türkiye ekonomisinde uygulanan ihtiyatlı politikaların somut sonuçlar verdiğini açıkladı. Fon, bütçe açığındaki azalış, enflasyondaki düşüş ve pozitif reel faizlerin yanı sıra liraya güvenin artması ve rezervlerin güçlenmesini önemli kazanımlar olarak değerlendirdi.

Açıklamada, geçen yılla kıyasla ekonomik risklerin azaldığı, büyümenin ise sağlam kaldığı vurgulandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yüksek reel faiz oranları ve çeşitli araçlarla finansal riskleri kontrol altında tutma çabalarının enflasyon üzerinde etkili olduğu belirtildi. IMF, TCMB’nin iletişimini karmaşıklaştırabilecek birden fazla araç kullanımına dikkat çekti.

Fon, enflasyon hedeflerine ulaşmak için daha yüksek reel faizlerin gerektiğini ve kur politikasının aşırı oynaklığı yumuşatmaya odaklanması gerektiğini kaydetti. Açıklamada, ekonomik şoklara karşı dayanıklılığı artırmak için ek politika adımlarının önemine de dikkat çekildi.

Kısa vadede beklentiler neler?

Kısa vadede Türkiye’nin büyümesinin sağlam kalacağı ve enflasyonun kademeli düşüş göstermeye devam edeceği öngörülüyor. Bu yıl büyümenin yüzde 3,5, 2026’da ise talep artışıyla yüzde 3,7 seviyesine yükselmesi bekleniyor. IMF, 2025 sonu enflasyonunun yüzde 33 seviyesinde gerçekleşeceğini öngördü.

Fon, yapısal reformların önemine de işaret etti. Maliye ve para politikalarının sıkı tutulmasının kısa vadede büyümeyi yavaşlatabileceği, ancak işgücü ve ürün piyasalarını güçlendirecek reformlar ve savunmasız kesimleri koruyacak önlemlerle bu etkinin dengelenebileceği vurgulandı.

Açıklamada, mali konsolidasyonun sürdürülmesinin, gelir artırıcı önlemler ve harcama kontrolünün dezenflasyonu hızlandıracağına dikkat çekildi. Finans sektörünün sağlıklı olduğu ve olası piyasa streslerine hızlı müdahale yeteneğinin korunduğu ifade edildi. Döviz likiditesi risklerinin izlenmeye devam edilmesi gerektiği ve denetim çerçevesinde kaydedilen ilerlemelerin sürdürülmesi gerektiği belirtildi.