Japonya geçen yılın sonunda beklenmedik bir şekilde resesyona girerek dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olma unvanını Almanya'ya kaptırdı ve merkez bankasının on yıldır uyguladığı ultra gevşek para politikasından ne zaman çıkmaya başlayacağına dair şüpheleri artırdı.
Bazı analistler, Çin'deki zayıf talep, durgun tüketim ve Toyota'nın bir biriminde üretimin durması nedeniyle bu çeyrekte yeni bir daralma yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Dai-ichi Life Research Institute kıdemli yönetici ekonomisti Yoshiki Shinke, "Özellikle çarpıcı olan, iç talebin temel direkleri olan tüketim ve sermaye harcamalarındaki durgunluk" dedi.
İki çeyrek üst üste daralma
Perşembe günü açıklanan hükümet verilerine göre Japonya'nın gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) bir önceki çeyrekteki yüzde 3,3'lük düşüşün ardından Ekim-Aralık döneminde yıllık bazda yüzde 0,4 oranında gerileyerek yüzde 1,4'lük artış yönündeki piyasa tahminlerini boşa çıkardı.
İki çeyrek üst üste daralma yaşanması tipik olarak teknik resesyonun tanımı olarak kabul edilir. Birçok analist hala Japonya Merkez Bankası'nın bu yıl büyük parasal teşviklerini aşamalı olarak sonlandırmasını beklerken, zayıf veriler artan ücretlerin tüketimi destekleyeceği ve enflasyonu yüzde 2'lik hedef etrafında kalıcı olarak tutacağı tahminine şüphe düşürebilir.
Ekonomi Bakanı Yoshitaka Shindo, artan fiyatlar nedeniyle ivme kaybettiğini belirttiği tüketimi desteklemek için sağlam bir ücret artışı sağlanması gerektiğini vurguladı. Verilerin açıklanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında BOJ politikası üzerindeki etkisi sorulduğunda Shindo, "Anladığımız kadarıyla BOJ para politikasını yönlendirirken tüketim de dahil olmak üzere çeşitli verilere ve ekonomiye yönelik risklere kapsamlı bir şekilde bakıyor" dedi.
