Sosyal medya platformlarının hepsinin kendi klişeleri var. Twitter tartışma ve polemikler, Instagram en iyi selfie'ler, Facebook ise üniversiteden bir tanıdığınız hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak içindir. LinkedIn ise iş ararken özgeçmişinizi güncellemek ve sürekli olarak birilerinin "iş yıldönümünü" kutlamanızı öneren e-postalar almak için. Ya da en azından eskiden böyleydi. Bloomberg diğer platformlar durgunlaştıkça, algoritmalarını değiştirdikçe ve kendilerini yerle bir ettikçe, LinkedIn sıradan insanların gerçekten takılmak ve düşüncelerini paylaşmak istediği bir platform haline geldiğine dikkat çekti. Hatta artık havalı bile olabilir.
İçerik paylaşımı yüzde 41 arttı
Microsoft Corp. tarafından 2016 yılında 26,2 milyar dolara satın alınan LinkedIn, sosyal medya sitelerinde yaygın bir kullanım ölçütü olan günlük ya da aylık ortalama kullanıcı sayısını açıklamıyor. Ancak şirket, bu yılın ilkbaharında kullanıcıların ağda 2021'in aynı dönemine kıyasla yüzde 41 daha fazla içerik paylaştığını duyurdu. 20 yıllık bir platform için sıra dışı olan bu büyümenin temel nedeniyse diğer sosyal medya platformlarında yaşanan türbülans.
İstikrarla öne çıktı
LinkedIn'de 100 bin abonesi olan influencer Selena Rezvani diğer sosyal medya platformlarının algoritmalarını ya da kurallarını sürekli değiştirdiğine dikkat çekiyor: Elon Musk'ın ismini değiştirdiği X (Twitter) ayda 8 dolar ödeyenleri ödüllendiren bir site haline geldi. TikTok'un tahtlarını salladığı Instagram ve Facebook, kullanıcıların mutfak tadilatı ve fitness hilelerini tanıttığı kısa videolar olan Reels'a dönüştü. Bu değişim içinde kendini hala eski moda paylaşımlarla tanıtmak isteyen sosyal medya kullanıcılarına geriye bir tek LinkedIn kaldı. Instagram ve TikTok'un kullanıcılar için giderek daha fazla hayal kırıklığına neden olan platformlara dönüştüğünü söyleyen Selena Rezvani "Sadece altı ay önce işe yarayan, başarıya ulaşan ve milyonlarca kişinin ilgisini çeken şeyler bugün işe yaramıyor. Sürekli bir değişim var. LinkedIn'de ise daha istikrarlı bir durum var" diyor.
Kendi markalarını yarattıklarını fark ettiler
Her ne kadar öğrencilerin duygularını-öfkelerini paylaştıkları X'i kullanmak için daha fazla nedeni olsa da, LinkedIn'nin kariyer ve iş fırsatları üzerine kurulu olması onu diğer platformlardan ayırıyor. Tuhaf da olsa patronların/ yöneticilerin görmesi umuduyla paylaşılan tatil fotoğrafları (burada bile çalışıyorum) ya da iş hakkında yapılan yorumlar öne çıkıyor. Bugünlerde özel hayatlarını Instagram, Twitter ve Facebook'ta paylaşarak büyüyen, kimliklerini eğlencelerden fotoğraflarla inşa eden bir nesil, birbirlerine iş yıl dönemlerini kutlamanın faydasını görmeye başladı. Zaman içinde, internette paylaştıkları her şeyin sadece kişiliklerini değil, aynı zamanda "kişisel markalarını" da yansıttığını öğrendiler.
Paylaşımlar artık çaresizliği ifade etmiyor
LinkedIn'de ciddiyetle yazmak bir zamanlar garip ve mesleki açıdan çaresizlik olarak algılanırdı. Şimdi ise düşüncelerini yazarak popülerleşmeye çalışmak (thinkfluencer olmaya çalışmak) stratejik ve en azından sosyal açıdan kabul edilebilir görünüyor. LinkedIn'in ürün ekibi bu yeni rüzgarı arkasında almış durumda. Kariyer fırsatlarına odaklanmış kullanıcılar için haber bülteni, podcast ve video opsiyonları geliştirildi. Hatta kurumsal liderleri yayın yapmaları için eğiterek başlayan influencer programını geliştirildi.
"Yayıncılarla ortaklıklarını güçlendiriyor"
Instagram ve Facebook'un aksine LinkedIn, yeni ürünler yayına girdiğinde algoritmasını önemli ölçüde değiştirmiyor. Sitenin genel yayın yönetmeni Dan Roth "İnsanların hangi medya formunu paylaştığı konusunda tamamen agnostiğiz" diyor. Meta ve X, makale bağlantılarını önemsizleştirerek haber endüstrisiyle aralarına mesafe koyarken, LinkedIn küratörlük çabalarını ve içerik oluşturucular ve yayıncılarla ortaklıklarını güçlendiriyor.
"Kullanıcılar bilgiye dayalı içerik istiyor"
Şirket, kullanıcıların bilgiye dayalı içerik görmekten hoşlandıklarını ve sonuç olarak daha memnun olduklarını söylüyor. Haziran ayında site, farklı gönderiler görmek istediklerini söyleyenlerin sayısında bir yıl öncesine göre yüzde 80'lik bir azalma gördü.
Pandemi çalışanlar için uyanış oldu
Roth'a göre, pandemi sırasında insanlar kişisel yaşamları hakkında daha rahat paylaşımlarda bulunmaya başladılar. Kısıtlamaların yaşandığı dönem yeni finansal fırsatlara hatta ek işlere kapı açmak için işverenlerinden ayrı profesyonel kimliklere ihtiyaç duyduklarını fark eden çalışanlar için de bir uyanış oldu.
Z ve Y kuşağında sektör ve rol değiştirme isteği önceki kuşaklara kıyasla çok daha yaygın olduğuna dikkak çeken Roth, "Öğrenmek, kendilerini pazarlamak ve öğrendikleri hakkında konuşmak için sürekli talepleri var" diyor.
İşten çıkarma rüzgarı kullanımı arttırdı
Rezvani'nin başarısı, özgüven hakkında çok satan bir kitap yazmasına yol açtı. Pandemi insanları iş yerindeki rollerini değiştirmeye ya da tamamen yeni kariyerler edinmeye teşvik ederken, işten çıkarmalar da daha gerekli görünmeye başladı. Meta, Alphabet ve Amazon gibi istihdamın istikrarlı ve yüksek ücretli olduğu şirketler, yakın zamanda uzun süreli çalışanlar ve yöneticiler de dahil olmak üzere binlerce çalışanı işten çıkardı. Bu da onlara LinkedIn'e yönelmek ve hatta belki de profil resimlerine yeşil bir #opentowork rozeti eklemek için yeni bir bahane verdi.
Kişisel paylamışlar giderek azalıyor
Diğer platformlardaki herkese açık kişisel paylaşımlar ise giderek azalıyor. Meta'nın TikTok korkusu, yalnızca hizmetlerinde öncelik verdiği içerik türünü (kısa video) değil, aynı zamanda ana akışının algoritmik önceliklerini de değiştirdi. Arkadaşlar yerine ilgi alanlara öne çıktı. Kişisel paylaşım, 24 saat içinde kaybolan Hikayeler gönderileri ya da doğrudan mesajlar gibi geçici ya da yarı özel alanlara taşındı.
X öngörülemez hale geldi
Bu arada, X tamamen öngörülemez hale geldi. Şirket, yeni sahibinin gece yarısı kararlarına göre kurallarını sürekli değiştiriyor. Musk bir noktada algoritmayı değiştirerek kendi gönderilerinin daha popüler olmasını sağladı. Para ödemeyen kullanıcılarını günde sadece 600 gönderi okuma sınırlandırması getirdi. Bir zamanlar Twitter'da tanınmış bir kamu figürünün doğrulanması anlamına gelen mavi rozet, artık yalnızca kullanıcının ayda 8 dolar ödemeyi kabul ettiği anlamına geliyor.
İş modeli karlılığı 3 katına çıkardı
LinkedIn'in iş modeli ise ortak ya da iş adayı bulmak isteyen satış görevlilerine ve işe alım uzmanlarına abonelik satmaya dayanıyor. Bu ona istikrar eğilimi kazandırıyor çünkü reklam destekli ağların para kazanmasına yardımcı olan sürekli ilgiye çok fazla güvenmesi gerekmiyor. LinkedIn'in gelirinin beş yıl öncesinin neredeyse üç katına çıktığı göz önüne alındığında bu modelin işe yaradığı kabul edilebilir.
Direkt mesajlara rağmen tercih nedeni
Bütün bunlar LinkedIn'de sorunlar olmadığını anlamına gelmiyor. Platform en çok iş/işçe arayan yabancılardan gelen mesajları filtrelemediği için eleştiriliyor. Bitmek bilmeyen mesajlar kullanıcılar için bunaltıcı olabiliyor. Buna rağmen böylesine şeffaf bir kendini tanıtma, belki de mükemmel küratörlüğün zahmetsiz ve özgün görünmesi gereken Instagram gibi hizmetlerde yaygın olan duruşa tercih edilebilir. Ve çoğu normal insan kurumsal mülayimliği, Musk'ın içerik kurallarını değiştirmesinden bu yana X'te artan nefret, ırkçılık ve tacize tercih edebilir.
"Kullanıcılar daha kibar"
İş yerinde en ilginç halinizi göstermiyor olabilirsiniz ama en azından iyi davranışınızı sergilersiniz. Bu tercih de LinkedIn kullanıcı alışkanlıklarına yansıyor. Platformun popüler isimlerinden Rezvani'nin tespiti bu durumu özetliyor: "LinkedIn'de insanlar iş verenlerin görme ihtimaline karşı farklı fikirde oldukları kişilere karşı daha kibarlar.
