28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 17.03.2023 04:30 | Son Güncelleme: 18.03.2023 09:09

Parayla saadet oluyor

Daha yüksek kazancın çoğunluğa mutluluk getirdiği bilimsel olarak kanıtlandı
Parayla saadet oluyor

Para mutluluk getirir mi? Filozoflar, iktisatçılar ve sosyal bilimciler onlarca yıldır bu soruya tatminkar bir yanıt arıyor. ABD’li iki önemli araştırmacı Daniel Kahneman ve Matthew Killingsworth’un yeni bir çalışmasına göre ise yanıt ne kadar paradan söz ettiğinize bağlı. Ancak genel olarak daha fazla kazanmak büyük çoğunluğa iyi geliyor.

Bu konuya ilk kez bir eşik koyan, Nobel Ödüllü ekonomist ve psikolog Kahneman olmuştu. 2010 yılında duygusal esenliğin artmasında gelirin etkisi olduğu ancak yıllık 75 bin dolar kazancın ötesine geçildiğinde ilerleme kaydedilmediğini ortaya koymuştu.

Ancak Pennsylvania Üniversitesi’nde mutluluk üzerine çalışmalar yürüten kıdemli araştırmacı Killingsworth 2021’de mutluluğun 75 bin dolardan sonra sabit kalmadığını, “tecrübeli esenlik” adını verdiği durumun yılda 200 bin doları aşan bir gelire kadar iyileşmeye devam edebileceğini ileri sürmüştü.

Bu son çalışma için Kahneman ve Killingsworth bir hakem gözetiminde bir araya geldi ve kendi deyimleriyle “düşmanca bir iş birliği” yaparak kendi teorilerini karşılaştırdı. Araştırmalarında kullanılan rakamlar enflasyona göre ayarlandı.

34 bin kişi her gün yanıt verdi

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan çalışma ABD’de yaşayan ve çalışan, hane geliri yılda en az 10 bin dolar olan 18 ila 65 yaş arasındaki 33 bin 391 kişiyle gerçekleştirildi. Araştırmacılar yıllık geliri 500 bin doları aşan kişiler üzerine yeterli veriye sahip olmadıklarını da not ediyor.
Bu kapsamda katılımcılar cep telefonlarına Killingsworth tarafından geliştirilen “Track Your Happiness” adlı bir uygulama yükledi. Gönüllü katılımcılar bu uygulama aracılığıyla gün içinde rastgele aralıklarla duygularını bildirerek mutluluk seviyelerinin ölçümlenmesine izin verdi. Washington Post’un sorularına e-postayla yanıt veren Killingsworth verilerin kaynağının insanların “Şu anda nasıl hissediyorsunuz?” sorularına verdiği yanıtlar olduğunu söyledi. Yanıtlar “çok kötü” ile “çok iyi” arasında derecelendirildi.
Çalışmanın iki önemli sonucu var: Birincisi, çoğu insan için “yüksek gelir aralığında bile gelirle birlikte mutluluk artmaya devam ediyor.” Yani çoğumuz daha fazla paraya sahip olduğumuzda daha mutlu oluyoruz.

Kalp acısı, yas ve depresyon

Araştırma, katılımcıların yaklaşık yüzde 20’sinin mutsuzlukları bir eşiğe kadar yükselen gelirle azalan fakat daha fazla ilerleme göstermeyen “mutsuz bir azınlık” oluşturduğunu da ortaya çıkardı.

Bu gruptaki insanlar daha fazla parayla hafifletilemeyecek olumsuz ıstıraplar yaşama eğilimindeler. Çalışmada buna örnek olarak kalp kırıklığı, yas veya klinik depresyon gösterildi. Bu gruptaki insanların acıları da yıllık gelirleri yaklaşık 100 bin dolara yükseldiğinde nispeten hafifliyor ancak bunun ötesine pek geçilmiyor.

Killingsworth “En basit ifadeyle bu çalışma çoğu insan için daha fazla gelirin daha fazla mutlulukla ilişkili olduğunu gösteriyor” diyor.

Bunun istisnası ise maddi durumları iyi olmasına rağmen mutsuz olan insanlar. Yani zengin olmanıza rağmen acı çekiyorsanız daha fazla para işinize yaramaz. Ancak bunun dışındaki hemen herkes için daha fazla para, değişen derecelerde daha fazla mutlulukla ilişkili.

Mutluluk tavanı

Çalışma, mutluluğun veya duygusal esenliğin birçok insan için gün içinde değişen bir ölçeği olduğunu ve mutlu insanların hepsinin eşit derecede mutlu olmadığını da kabul ediyor. Ancak mutluluk derecelerinin de bir tavanı var.

Çalışmaya göre gelir artışıyla birlikte mutluluğu en hızlı artanlar en mutsuz olanlar.

Killingsowrth paranın mutluluğun birçok belirleyicisinden sadece biri olduğunu açıkça vurguluyor. Yani “Para mutluluğun sırrı değil ama muhtemelen biraz işe yarayabilir.”

Çalışma sosyal medyada da farklı tepkiler aldı. Bir Twitter kullanıcısı “Parayla mutluluk satın almadığını söyleyen biri, nerede alışveriş yapması gerektiğini bilmiyordur” dedi.Bir başkası ise “Para seni mutlu etmeyecek ama bir Ferrari’de ağlamak daha güzeldir” diye yazdı.

Yatta yaşayan milyarder değilseniz...

Para ve mutluluk arasındaki ilişki tartışmasını İngiliz The Guardian gazetesi de ele aldı. Arwa Mahdawi, konuyla ilgili köşe yazısında insanların mutlu olmak için spor arabalara ya da özel jetlere değil ama uygun barınma koşullarına ihtiyacı olduğunu yazdı. Emeklilikte geçinme kaygısının da insanlarda stres yarattığını vurgulayan yazının bir bölümü şöyle:

“Çocuk yetiştirmenin maliyetine hiç girmeyeyim. Çocuklar neşe kaynağı. Ama Tanrım, çok pahalıya geliyor. 2019’da yapılan bir araştırma, birçok sanayileşmiş toplumda ebeveynlik mutluluk açığı olarak adlandırılan bir durum ortaya çıktığını gösterdi. Ebeveynlik başladıktan sonra bireylerin öznel refahında yani mutluluk ya da yaşam doyumunda bir düşüş yaşanıyor. En büyük ebeveynlik mutluluk açığı Amerikalılarda. Bu, büyük ölçüde çocuk bakımının maliyetinden ve ücretli tatil ve hastalık izinlerinin bulunmamasından kaynaklanıyor. Elbette yeterince para kazanırsanız bu yapısal çatlakları doldurabiliyorsunuz.”

“Bir dadı ordusuyla yatta yaşayan milyarderin biri değilseniz, bunların hiçbirinin gerçekten sizin için haber değeri yok. Çoğu insan, yaşam krizinin bir maliyeti olduğunun, günlük temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının kontrolden çıktığının ve faturaları nasıl ödeyeceğiniz konusunda strese girmemenin ruh sağlığınıza iyi geleceğinin gayet iyi farkında. Çok sayıda aşırı zengin insanın paranın mutluluk getirmediğini herkese anlatma çabası ne kadar komik! Örneğin Google’ın CEO’su geçenlerde tüm çalışanlarına personel yan haklarından kesinti yaptıktan sonra “Eğlenmenin her zaman parayla eş tutulmaması gerektiğini” söyledi. Paranın çoğunu kendinize almaya çalışırken paranın önemli olmadığını varsaymak çok normal.”