Verilere ve bazı ekonomistlere göre, Türkiye'nin bu ayki yerel seçimlerden sonra inatçı bir şekilde yüksek seyreden enflasyonu düşürmek için daha fazla adım atması bekleniyor ve bu da yıllardır yükselen fiyatların ardından zaten zor durumda olan Türkler için daha fazla acıya zemin hazırlıyor.
Faiz tek başına yeterli mi?
Hane halkı ve yatırımcılar, Merkez Bankası'nın geçen Haziran ayında yüzde 8,5 olan faiz oranını yüzde 45'e çıkararak yaptığı dramatik U dönüşünün, geçen ay yüzde 67'yi aşan enflasyonu dizginlemek için tek başına yeterli olup olmadığı konusunda kuşkulu görünüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve diğer yetkililer, geçen yıl benimsenen daha ortodoks politikaların bu yıl içinde fiyatlarda rahatlama sağlayacağını söyleyerek sabır çağrısında bulundu. Şimşek Pazartesi günü yaptığı açıklamada büyük vergi değişiklikleri planlamadığını belirtirken, Merkez Bankası enflasyonun gelecek aylarda tahminlerin üzerine çıkması halinde faiz oranlarını daha fazla artıracağını söyledi.
"Seçim sonrası politikalar sıkılaşacak"
Ancak Şubat ayı enflasyon verilerinin beklenenden yüksek çıkması ve iç talebin yüksek seyretmeye devam etmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidardaki AK Parti için sıkı bir kampanya yürüttüğü 31 Mart seçimleri sonrasına kadar daha fazla mali ve parasal adım atılacağına dair beklentileri artırdı. İstanbul'daki Koç Üniversitesi'nde profesör ve eski bir Fed ekonomisti olan Selva Demiralp, "Yerel seçim döngüsü sona erdiğinde, para ve maliye politikaları kısa bir aradan sonra muhtemelen yeniden sıkılaşacaktır. Yıl ortasına kadar politika ilacının tüm acılığını tadacağız. Enflasyon en azından o zamana kadar yükselecek, asgari ücrete yapılan zamlar ve diğer mali tamponlar ise dağılacak" dedi.
500 baz puan artış beklentisi
Yüksek enflasyon ve borçlanma maliyetlerinin yarattığı çifte sıkıntıyı hafifletme çabaları arasında Ankara bu yıl asgari ücreti yüzde 49 oranında artırdı. Bazı önde gelen ekonomistler, Merkez Bankası'nın tahmin ettiği gibi enflasyonu yılsonuna kadar yüzde 36'ya düşürmek istiyorsa, bu tür mali önlemlerin durdurulması gerektiğini söylüyor. Wall Street bankası JPMorgan Nisan ayında 500 baz puanlık bir faiz artışı bekliyor.
Sadece Ocak ayından Şubat ayına kadar gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarında yüzde 8,25'lik bir artışla karşı karşıya kalan tüketiciler, ufukta çok az rahatlama görüyor. İstanbul'da bir lisede matematik öğretmeni olan ve soyadını vermek istemeyen 34 yaşındaki Gülşah, "Eşim ve ben enflasyonun hızla düşeceğini düşünmüyoruz. Kendimizi korumak için birikimlerimizi döviz ve altın olarak tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Daha pahalı olur diye alıyorlar
Enflasyondan endişe eden Gülşah, Kasım ayında ailesinin gerçekten ihtiyacı olmayan bir düdüklü tencereyi sırf fiyatının bu yıl ikiye ya da üçe katlanacağını düşündüğü için aldığını söyledi. Koç Üniversitesi'nin Konda araştırma şirketiyle birlikte geçen ay 2 bin 500'den fazla kişiyle yaptığı Hane Halkı Enflasyon Beklentileri anketine göre hane halkının yüzde 92'si beyaz eşya, elektronik eşya ve diğer dayanıklı tüketim mallarını satın almak için iyi bir zaman olduğunu söyledi.
Bankacılık denetleme kurumunun verilerine göre, kredi kartı harcamalarının yıllık artış oranı yüzde 153'ün üzerine çıktı. Ocak ayına kadar olan 12 aylık dönemde toplam kredi artış oranı yüzde 52 oldu. Bankacılar, hükümetin iç talebi soğutmak için kredi kartı harcamalarını azaltacak önlemler alması gerektiğini söyledi. Reuters anketine göre yıllık enflasyon yılsonunda yüzde 42,7 ile Merkez Bankası'nın tahmininden daha yüksek bir seviyede olacak.