TÜİK’in 27 AB üyesi, 5 aday ülke (Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk, Türkiye), 1 potansiyel aday (Bosna-Hersek), 3 EFTA ülkesi (İsviçre, İzlanda, Norveç) ile Birleşik Krallık’ı kapsayan Satın Alma Gücü Paritesi araştırmasına göre, Türkiye tüketim mal ve hizmetlerinde 37 ülke arasında en ucuz ülke. Araştırmaya, bu 37 ülkeden 27 AB üyesinde tüketim mal ve hizmet fiyat endeksi 100 olarak kabul edilirse, aynı ürün sepetinin Türkiye’deki seviyesi 38. Bu hesaba göre AB üyesi ülkelerin ortalama 10 euro ödediği bir ürünü biz 3.8 euro karşılığı TL ödeyerek satın alabiliyoruz. Araştırma kapsamındaki 37 ülke arasında en yüksek fiyat seviyesi dünyanın en zengin ülkesi İsviçre’de. Türkiye’de 38, AB ortalamasında 100 olan ortalama fiyat seviyesi Isviçre’de 170 seviyesine çıkıyor. Danimarka 141, Norveç 139, İzlanda ise 137 endeks seviyesiyle İsviçre’yi izliyor. 38 endeks seviyesiyle en ucuz ülke olan Türkiye’nin hemen üzerinde, 50 ile Kuzey Makedonya, 55 ile Romanya ve Bosna Hersek yer alıyor. Bir başka örnek Yunanistan: Bizde 38 olan fiyat seviyesi komşumuzda 86. Yani bizim yüzde 126 üzerimizde. Bir başka deyişle bizde fasulyenin kilosu 10 TL ise komşuda ayrı ürün 22.6 TL karşılığı Euro ile satın alınabiliyor.
Diğer harcamalar
İstatistik alt gruplara doğru incelendiğinde aradaki fark azalıyor. Örneğin ulaşım araçları, yani otomobiller: AB ortalamasında 100 olarak alınan ulaşım aracı endeksi Türkiye’de 89. Yani TÜİK’e göre bir AB vatandaşının 10 bin Euro’ya aldığı aracı bir Türk vatandaşı 8 bin 900 Euro karşılığı TL’ye alabiliyor. Tüketici elektroniğinde ise durum şu: AB vatandaşının 1.000 euro ödediği bir TV setine, Türk vatandaşı 750 Euro ödüyor. Yani bu kalemde de yüzde 25 daha ucuzuz. AB’nin 100 alındığı diğer kalemlerdeki durumumuz ise şöyle: Gıda 57, giyim 33, lokanta ve oteller 40, alkollü içecekler ve tütün 53. Peki dönelim başlıktaki soruya: "Almanya çok pahalı, Türkiye’de hayat ucuz, halinizden şikayet etmeyin" diyen gurbetçilere kızmalı mıyız? TÜİK’e göre bizde 38 olan fiyat düzeyi, Almanya’da 108. Bu hesaba göre bizde 10 TL olan bir mal veya hizmet; örneğin 1 kg fasulye Almanya’da 28.4 TL. Yani “biz fasulyeyi 3 katına alıyoruz, siz memlekette bedava yaşıyorsunuz” diyen gurbetçiler ilk bakışta haklı. Ama iki ülke vatandaşlarının ortalama gelirleri arasımda uçurum var. Almanya’da kişi başına yıllık gelir 55 bin 578 dolar, yani yaklaşık 480 bin TL. Türkiye’de dolar kurunun son zıplamasıyla kişi başına gelirin iyimser bir tahminle 8 bin dolar olduğu söylenebilir. Bu da yaklaşık 69 bin TL’ye denk geliyor. Yani ortalama bir Alman nominal olarak ortalama bir Türk’ten 7 kat fazla kazanıyor. Noktayı fasulye hesabıyla koyup, TÜİK’in hesapladığı endeks seviyesini yine fasulyeye indirgeyelim: Bu durumda bir Alman yıllık geliriyle kilosu 28.4 liradan 16 bin 900 kilo fasulye alabiliyor. Bir Türk ise 69 bin TL’lik geliriyle kilosu 10 TL’den 6 bin 900 kilo fasulyeyle yetiniyor. Bu durumda reel olarak ortalama bir Alman'ın alım gücü ortalama bir Tük'ün yüzde 145 üzerinde. Bu hesabı otomobil fiyatlarına göre yapıp daha fazla öfkelenmek veya kiralara göre hesaplayıp biraz ferahlamak mümkün. Ama sonuç şu: "Almanya pahalı, Türkiye’de hayat şahane" diyenlere kızıp, "refah seviyesi nominal fiyatlara göre değil, ortalama gelirin satın alma gücüyle hesaplanır" diyenler yerden göğe kadar haklı.