23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 04.12.2023 11:57 | Son Güncelleme: 04.12.2023 12:20

Uçak yakıtı olarak gerçekten yağ ve şeker kullanabilir miyiz?

Virgin Atlantic, geçtiğimiz günlerde yüzde 100 biyoyakıt kullanarak bir ilki başardı. Ancak bu durum kafalarda soru işaretleri bıraktı. Zira uçak yakıtlarının sürdürülebilir olması için geniş bir tarım alanına ihtiyaç var
Uçak yakıtı olarak gerçekten yağ ve şeker kullanabilir miyiz?

Atlantik’i geçen dünyanın ilk yüzde 100 biyoyakıtlı tarifeli uçak olma özelliğini gösteren Virgin Atlantic’in Boeing 787 uçağı New York’a indi. Virgin Atlantic’in Boeing 787 uçağında fosil yakıt kullanmak yerine Sürdürülebilir Uçak Yakıtı (SAF) olarak adlandırılan bitki şekeri ve atık yağlardan elde edilmiş bir yakıt kullandı. Uçuş, Birleşik Krallık’ın havacılık başarısı olarak tanımladı. Zira uçuşu fonlayan Birleşik Krallık hükümetiydi. 

BBC'nin haberine göre herkes bu uçuşun havacılık geleceğini temsil ettiği konusunda hemfikir değil. Biyoyakıt elde etmek için gereken biyokütle geniş bir kaynak yelpazesine ihtiyaç duyuyor. Bunlar, bitkisel maddeler, yemek atıkları ve hatta alglerden oluşuyor.

Biyoyakıtlar yandıkları zaman karbondioksit yaysalar bile yenilenebilir olmaları ve biyokütlesinin büyüdükçe karbondioksidi atmosferden uzaklaştırabileceğinden, kimileri sürdürülebilir seçenek olarak düşünüyor.

Sürdürülebilirlik için daha fazla alan

Buradaki sorun, havacılık gibi yakıta aç bir endüstriye güç sağlamak için gerekli olan biyokütlenin hacmi. Ağustos ayında akademik bir dergide yayınlanan tahmine göre, tarifeli uçaklarda yakıt olarak kullanmak için şeker kamışı üretmek istiyorsanız, 125 milyon hektarlık bir tarlaya ihtiyacınız var. Yani bu tarlanın büyüklüğü Kaliforniya, Oregon, Washington, Nevada ve Louisiana’nın birleşiminden oluşuyor.

Bu gerçekten çok fazla bir alan. Bazı uzmanlara göre eğer biyokütlenin atık kaynaklarını tek başına kullanmayı denerseniz, dünyadaki tüm uçakları havada tutmak için yeterince kaynağa asla sahip olamayacaksınz.

Havacılık endüstrisi şimdiden sera gazı emisyonunun yüzde 3.5’inden sorumlu, kaba bir tahminle dünyanın en çok emisyona neden olan ülkesi Japonya’ya eşdeğer.

Sürdürülebilir Uçak Yakıtı (SAF) destekçileri, bu yakıtın uçuşları şu ankinden daha çevreci yapacağını savunuyor. Ancak sadece SAF üretimini artırmak bile büyük bir zorluk.

"Yaptıkları şey çok önemli"

Manchester Metropolitan Üniversitesi Atmasfer Bilimi Profesörü David Lee, “Yaptıkları şey çok önemli. Uçuşun son derece güvenli olduğunu ve yakıtla ilgili problem olmadığını gösteriyorlar” dedi. Havacılığın iklim üzerindeki etkilerini araştıran Lee, SAF kullanımının fizibilitesini yapan araştırmanın da baş yazarı.

Lee, fosil yakıtları SAF ile değiştirerek yüzde 70 kadar karbon tasarrufu sağlanabileceğini ve bunun seçeceğiniz biyokütlenin kaynağına bağlı olduğunu söylüyor.

Lee, uluslararası yasaların uçuşlarda yüzde 50’den fazla SAF kullanılmasına izin vermediğini belirtiyor. Bu nedenle Virgin Atlantic’in uçuşu Birleşik Krallık Sivil Havacılık Otoritesi tarafından özel izinle gerçekleştirildi.

Tüm bunlar başarılı bir kanıttı ancak yüzde 100 SAF kullanan birden fazla uçuşa güç sağlamak zor olurdu. Lee, “Eğer motor testi yapmak istersek yakıt ikmalinde zorlanırız” dedi.

Bu durum Virgin Atlantic'in de kabul ettiği bir sorun. SAF, tüketilen tüm havacılık yakıtlarının sadece yüzde 0,1'ini oluşturuyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği, 2050 yılında havacılık endüstrisinin 450 milyar litre SAF’a ihtiyaç duyacağını öngörüyor. 2022’de yalnızca 300 milyon litre üretilmişti.

Bugüne dek yüzlerce uçuş gerçekleştirildi

Öte yandan SAF, bugüne dek yüzlerce uçuşun gerçekleşmesini sağladı. Bu uçuşlarda en azından fosil yakıtlarla karıştırılarak kullanıldı.

ABD’De SAF üretiminin 2030’da 7.9 milyar litre olacağı tahmin ediliyor. Başkan Biden yıllık 11.3 milyar litre üretmeyi hedefliyor.

SAF üretimini hızlandırmak zor. Bu yılın başlarında yayınlanan Royal Society raporunda Lee ve ekip arkadaşları, Birleşik Krallık’ın tarifeli uçuşlarda kendi SAF üretimini yapma potansiyeli olduğunu ortaya koydu.

"Yeterince alan yok"

Lee “Yeterince alanın olmadığı sonucuna vardık” dedi. Tüm dünya genelinde arazi rekabetleri çok çetin.

McKinsey & Company'nin tahminlerine göre, 2030 yılında küresel olarak 70-80 milyon hektar tarım alanına ihtiyacımız olacak. Bu alan Teksas eyaletinden daha büyük. Bu alanların yüzde 70’i çiftlik hayvanlarının beslenmesine gidecekken firmanın tahminine göre yüzde 10 kadarını biyoyakıt üretiminde kullanabileceğiz.

İrlanda’da Collage Cork Üniversitesi’nden Hannah Daly’e göre ülkede mevcut olan biyokütle kaynaklarını toplasanız bile ülkede üretilen fosil yakıtların yalnızca yüzde 4’ü ikame edilebilecek. Daly, bu hesapların diğer ülkelerde de benzer olacağını savunuyor.

Atık yağ riski

Peki ya almadığınız halde atık yağ satın aldığınızı düşünüyorsanız ne olacak?

Daly, “Atık yemeklik yağın sahte olarak işlenmemiş palm yağı şeklinde yeniden etiketlenmesi gibi bir risk var. Bu da ormansızlaşmaya katkı sağlıyor” dedi.

Hidrojen yağı gibi bazı SAF alternatifleri uzun tarifeli uçuşlar için uygulanabilir bir seçenek değil.
Araştırmacı Chelsea Baldino ve çalışma arkadaşları, Birleşik Krallık'taki atıklardan elde edilen SAF'ın 2030 yılında ülkedeki jet yakıt talebinin en fazla yüzde 15'ini karşılayabileceğini hesapladı.

Fosil yakıtların yenilenebilir enerji kullanılarak geliştirilen sentetik bir versiyonu olan e-yakıtın önemli olacağını söyleyen Baldino, “Jet yakıtını karbonsuzlaştırmak için gereken önemli sera gazı tasarrufunu sağlayan biyoyakıtlar geniş ölçekte mevcut olmayacaktır” dedi.

"Göz boyama"

Ekonomist Josh Moos, Virgin Atlantic’in yüzde 100 SAF ile yapılan uçuşunu “göz boyama” olarak tanımlıyor.

“Bilim, sürdürülebilir havacılık diye bir şeyin olmadığını gösteriyor” diyen Moss’a göre dünya genelinde uçuşları azaltma talebi daha önemli ve bunun için sık uçan yolculara ekstra vergi koymak ya da belki vergileri yükseltmek gerekiyor.

Virgin Atlantic sözcüsü, “2050’de Sıfır Emisyon’a ulaşmaya kararlıyız. Buraya ulaşana kadar ara hedef olarak 2030’a kadar yüzde 10 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı hedefi belirledik” dedi.

Sözcü ayrıca Londra’dan New York’a olan yüzde 100 SAF uçuşun tamamen atık biyokütleye dayandığını ve firmanın önümüzdeki yıllarda SAF kullanımını artırma çabalarında önemli bir adım olduğunu, ancak nihai hedef olmadığını açıkladı.

"Suçluluk duymadan uçmayı çok isterdim"

Ancak yine de bazı kişiler ikna olmamakta ısrarlı. Bu kişilerden biri olan Daly, SAF’ın fosil yakıtların yerini alması durumunda bile hızla büyüyen havayolu endüstrisi nedeniyle genel faydanın yok olacağını işaret ediyor.

Bir Avrupa hava güvenliği kuruluşu olan Eurocontrol, dünya genelinde yıllık toplam uçuş sayısının 2050 yılına kadar 16 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu sayı, 2019 rakamlarına göre yüzde 44’lük bir artış demek.

Daly, “Suçluluk duymadan uçmayı çok isterdim ancak bu mümkün değil” dedi.