20 Nisan 2024, Cumartesi
Haber Giriş: 14.04.2023 09:37 | Son Güncelleme: 14.04.2023 09:56

Futbol akıllandı, sanat aptallaştı

Futbol tartışmalarının derinliği kültür alanını geride bırakıyor. Çok iyi futbol yazıları, kaliteli yayınlar ve sahadaki taktiklerin komplike hale gelmesi bunda etken. Sanat tartışmaları ise giderek sığılaşıyor
Futbol akıllandı, sanat aptallaştı

Janan Ganesh / The Financial Times

Mart 2023. Yer Emirates Stadyumu. Arsenal-Everton maçı. Konuk ekibin defans oyuncusu James Tarkowski sinirimi bozuyor. Önümde oturan bir adam Rus sinema yönetmeni Andrey Tarkoviski’nin isminin böyle lekelendiğini gördüğüne üzüldüğünü söylüyor.

Ardından aramızda yönetmenin durgun ama güzide filmlerine dair kısa bir sohbet başlıyor.

Eski bir meslektaşım Emirates'te elinde “Vanity Fair” olan birini gördüğü tek stadyumun burası olduğunu söylemişti. Dergi olan Vanity Fair’den değil, İngiliz romancı William Makepeace Thackeray’in kitabından bahsediyor. (Oksijen’in notu: Gurur Dünyası, İmge Kitabevi Yayınları).

Evet, biliyorum, Arsenal’in semti Islington kafası falan diyeceksiniz. Ama bugünlerde bir futbolsever olarak tuttuğum takım dışındaki takımlar için de aşağı yukarı aynı şeyleri tecrübe ettim. Futbolu düşünce hayatından ayıran zar giderek daha geçirgen hale geliyor. Çok iyi spor yazıları yazılıyor, üstelik bunlar sporun insani yanına dair metinlerle sınırlı değil. Podcast’lerde, YouTube’daki Tifo kanalında ve Twitter’da yetişemediğim, bazen aklımın almadığı taktiksel analizler var. Yetişkinlik hayatımı harcadığım siyasi tartışmalara çok yakın. Tonları daha keskin, daha şakacı, başka alanlardan bilgilere daha çok gönderme yapıyor.

Futbol entelektüel devrim yaşadı

Ne değişti? Öncelikle 1990’larda holiganizm geriledi. Beyaz yakalı taraftar artık toplum tarafından hor görülmeden futbol izleyebilir hale geldi. Sonra 2008’de Pep Guardiola’nın Barcelona’nın başına geçmesiyle futbol taktiksel açıdan daha karmaşık bir hale geldi. Tartışmaya meyilli zihinler eskiden sıkıcı buldukları futbola eğilmeye başladı. Sosyal medya da uygun zemini sundu. Neticede bir önceki kuşağın hayal bile edemeyeceği zenginlikte bir futbol söylemi oluştu.

Futbol entelektüel devrimini yaşarken sanat konuşmaları aksi istikamette ilerledi. Bunu görmek için televizyona bakmak yeterli. ITV 2010’da uzun soluklu kültür dizisi The South Bank Show’u yayınlamaktan vazgeçti. BBC 2014’te The Review Show’u bıraktı. Ulusal televizyondaki başat kitap programı Between the Covers. O da hafif sıklet konuklara yer verdiği için eleştiriliyor.

Kültür alanındaki çöküş ABD’de daha bariz. YouTube’da videosunu bulabileceğiniz, 1981 yılında çekilmiş The Dick Cavett Show programında İngiliz aktör Ian McKellen tiyatro ile sinema oyunculuğu arasındaki farkı anlatıyordu. Tam yedi dakika. Seyirciden çıt çıkmıyor. Şu anda böyle bir şeyin olabileceğini düşünmek, sevdiğiniz dizi için cuma akşamı saat sekizi beklemek kadar inanılmaz.

“Seviye düştü” demenin bir klişe olduğunun farkındayım. Ama bir yerden sonra kanıtlar görmezden gelinemeyecek hale geliyor. Bugünlerde kültür ciddiyetle ele alındığında bile ideolojik muameleye maruz kalıyor. “Sanat için sanat” üzerine konuşmak giderek zorlaşıyor. “Güç ilişkilerine” açılan bir kapı olarak sanat üzerine bir sürü şey var. Ama konu hemen politikleşebiliyor.

Bir kuşak önce bolca malzemeye erişebilen bir kültür delisinin bugün iki seçeneği kaldı. Bir yanda çocuk kitabı seviyesinde, niteliksiz ve en geniş kesime hitap eden programlar, diğer yanda ise jargona boğulmuş put kırıcılık var. Kültür alanındaki podcast ve vlog’lar da futbolun katbekat gerisinde.

Beyin jimnastiği sanattan spora kaydı

Dolayısıyla “içerik” ararken futbola giderek daha fazla yönelmem şaşırtıcı değil. Bunun tek sebebi sadece Arsenal’ın bu aralar iyi gitmesi olamaz. Futbolun insanların ilkel yanını serbest bıraktığı bir alan olduğuna dair eski bir fikir vardır. Bu görüşün doğruluğu değişmedi. Ancak bugün beyin jimnastiği için de futbola daha çok başvuruyoruz.

Belki de toplumdaki genel seviye hiç düşmüyordur: Entelektüel enerji sabittir ve bir alandan diğerine kayıyordur. Büyük sonuçlara yol açmadığı için futbol şimdilerde meraklı ve tartışmacı zihinlere sanattan daha fazla alan tanıyor. Özgür ve güvenli bir sığınak olduğunu söylemek yanlış olmaz. 

© The Financial Times Limited