Adam Samson / Financial Times
En önde gelen siyasi rakibine göre Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "tek bir kişinin iradesinin" devlete hakim olduğu politikaları terk etmezse siyasi geleceğinden endişe etmeli. Ekrem İmamoğlu'nun geçtiğimiz hafta sonu yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi, muhalefette güçlü bir coşku yarattı ve 52 yaşındaki İmamoğlu'nu Erdoğan'ın baş muhalifi haline getirdi. Financial Times'a konuşan İmamoğlu, Erdoğan'ın "mesajı almaması ve aynı şeyleri yapmaya devam etmesi" halinde "siyasi ömrünün kısalacağı" uyarısında bulundu. İmamoğlu "Her şey onun elinde" diye konuştu.
İmamoğlu'na göre Erdoğan'ın siyasi partisinin ülke genelinde zemin kaybettiği yerel seçimler, seçmenlerin cumhurbaşkanının devlet kurumları üzerindeki sıkılaşan kontrolünü reddettiğinin açık bir göstergesi. Yerel ve uluslararası analistler, Erdoğan'ın 85 milyon nüfuslu ülkedeki yönetimi üçüncü on yılına girerken hukukun üstünlüğünün ve Türkiye'de yargının bağımsızlığının erozyona uğramasından duydukları endişeyi dile getiriyor. İmamoğlu da "İstanbul'daki bir kurum müdürünün bile siyasi bir talimat olmadan mevcut yetkisini kullanamadığı bir rejime, bir sisteme dönüştü. Tek bir kişinin iradesini yansıtan bir devlet yapısı söz konusu" diyor: "Buna tırnak içinde otoriter rejim diyebiliriz. Ama bence bu seçim sonuç itibarıyla bütün bu yöntemi, uygulamaları mahkum etmiş, reddetmiştir."
"En büyük seçim yenilgisini tattırırdı"
Geçtiğimiz pazar günü yapılan yerel seçimlerde seçmenler Erdoğan'ın iktidar partisine yirmi yılı aşkın bir süre önce kurulduğundan bu yana en büyük seçim yenilgisini tattırırken, İmamoğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi de aralarında CHP'li Mansur Yavaş'ın açık ara kazandığı başkent Ankara da dahil olmak üzere Türkiye'nin büyük şehirlerindeki belediye başkanlığı yarışlarını kazandı. Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) adayları için yoğun bir kampanya yürütürken, cumhurbaşkanının geçen yılki genel seçimlerde yeniden seçilmesinden bu yana Türkiye'nin en büyük şehrini tekrar kazanmayı bir öncelik haline getirmesi nedeniyle İstanbul yarışı çok önemli olarak görüldü. Devlete yakın medya Erdoğan'ın adayı Murat Kurum'a geniş yer ayırırken, cumhurbaşkanı da üst düzey bakanlarını doğrudan İstanbullulara hitap etmeleri için görevlendirdi. İstanbul'un kontrolünü 2019'da AKP'den devralan İmamoğlu "Bu asla sadece İstanbul seçimi değildi. Cumhurbaşkanının kendisini muhatap ilan ettiği bir seçime dönüştü" diye konuştu.
Muhalefetin çarpıcı dönüşü
Erdoğan bu seçimlerin son seçimleri olacağının sinyalini verdi çünkü 2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce görev süresi doluyor. Ancak pek çok analist, anayasada bir değişiklik yapılması ya da erken seçime gidilmesi halinde Erdoğan'ın yeniden aday olmasını bekliyor.
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki ikinci dönemine iki büyük davayla başlayacak. Bir kamu görevlisine hakaret ettiği iddiasıyla hapis cezasına çarptırıldı ve 2022'de siyasi yasak aldı ki bu mahkumiyet ABD'nin de tepkisini çekmişti. Bu dava temyiz sürecindeyken ayrı bir yolsuzluk davası da yaklaşık bir hafta içinde yeniden başlayacak. İmamoğlu'nun avukatı bu davanın "temelsiz" olduğunu söylüyor. Bu hukuki manevralardan endişe duyup duymadığını sorduğumuz İmamoğlu ise şu yanıtı verdi: "Korkacak kişi Erdoğan olabilir."
© The Financial Times Limited
