18 Nisan 2024, Perşembe
Haber Giriş: 13.05.2022 04:40 | Son Güncelleme: 04.06.2022 11:49

Musk: Hem Twitter’ı yönetirim hem Tesla’yı

Elon Musk imparatorluğunu büyütmenin getirdiği zorlukların farkında. Tesla planları arasında üretimi kısmak ve maden satın almak var. Twitter’da da yenilikler öngörüyor
Musk: Hem Twitter’ı yönetirim hem Tesla’yı

Richard Waters / Financial Times

Twitter’ı satın almak Elon Musk’ın start-up imparatorluğunu riske atan bir kibir gösterisi olabilir mi? 

İki hafta önce Twitter yönetim kurulu Musk’ın 44 milyar dolarlık teklifini kabul etti. O günden beri dünyanın en zengin insanının boyundan büyük bir işe kalkışıp kalkışmadığı sorgulanıyor. Başka bir şirketi devralmanın Musk’ı aşırı zorlayacağı, Tesla hisselerinden bazılarını satmasından doğacak riskler, hatta Twitter için vaat ettiği mutlak “ifade özgürlüğüne” yönelik siyasi tepkiler gibi birçok endişe var. 

Musk geçtiğimiz salı günü Financial Times’ın Otomobilin Geleceği Zirvesi’nde verdiği kapsamlı röportajda elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlarla boğuştuğu bir dönemde, Twitter’ın diğer ticari faaliyetlerine yük olacağı yönündeki sorulara net yanıtlar vererek bu ihtimali yalanladı. 

Küresel tedarik zinciri krizi yaşanırken tarihin en hızlı büyüyen üretim şirketi olarak tanımladığı Tesla’yı yönetmenin yol açtığı stresle baş etmesi ve ABD ile Çin arasında giderek genişleyen jeopolitik uçurumda doğru dengeyi tutturması gerekiyor. 

Musk iş artışlarıyla başa çıkmak için halihazırda geliştirdiği alışkanlıklara işaret etti. Yorulmak bilmez dikkatini şirketlerinin en acil sorunlarına yöneltiyor. Twitter anlaşmasından sonraki ilk röportajını vermek üzere FT etkinliğine katılmadan iki gece önce böyle bir sorunla baş etmek için sabahladığını, hatta ertesi gün de aralıksız çalıştığını anlattı. 

Twitter’a sahip olmanın mevcut işlerindeki riskleri artıracağı varsayımını ise reddediyor. Platform için öngördüğü tartışmalı planların bir şekilde Tesla’ya yansıma ihtimali hakkında “Üretebildiğimiz her arabayı satabileceğimizden eminim” diyor. 

Tesla’nın patronu “talebin üretimi saçma bir şekilde aşmasıyla” nasıl baş ettiğini yıl boyu uzun uzun anlatmıştı. Salı günü ise yeni bir fikir ortaya attı: “Belli bir süreliğine yeni sipariş almayı durdurabiliriz” diyor.

Bezos’un iddiası 

Bir de Twitter’a sahip olmanın getirebileceği karmaşık siyasi hesaplar var. Musk’ın üretim için Şangay’a bağımlı olması yüzünden Twitter’ın Çin’den gelecek sansür baskısı karşısında savunmasız kalma ihtimalini gündeme getirenlerden biri de rakip teknoloji milyarderi Jeff Bezos. Ama çabuk öfkelenmesiyle meşhur Musk son derece sakin bir şekilde bu iddiayı yalanlıyor: “Bu yönde bir belirti görmüş değilim.” 

İş dünyasındaki diğer önde gelen isimlerin kaçındığı siyasi fay hatlarının üzerinde yürümek Musk’ı hep mutlu etti. Şangay’daki mevcut Covid-19 kapanmalarını Tesla’nın geleceği için acil bir risk olarak gösterdi. Ama Çin hükümetiyle yakın ilişkisini ön plana çıkararak, yaptığı görüşmelerin kaygılarını azalttığını söylüyor. 

“Son günlerde Çin hükümetiyle bazı görüşmeler yaptım ve kapanmanın kısa sürede sona ereceği açık” diye konuşurken takındığı tavır, daha önce California’daki fabrikanın kapatılmasına itiraz ederken sergilediği tutumdan daha ılımlı. “Bu yüzden önümüzdeki haftalarda bunun ciddi bir sorun yaratacağını sanmıyorum.” 

“Düşman kazanmak istiyorum” 

ABD’deki bölünmüş siyasi iklimde Twitter’da sol görüşlü olduğunu iddia ettiği genel eğilime saldırırken ve Donald Trump’ın platformdan kalıcı olarak men edilme kararının kaldırılmasını savunurken lafını esirgemiyor. Musk’ın tabiriyle, amacı siyasi yelpazenin her iki ucundan düşman kazanmak. 

Musk’ın Trump yanlısı önyargılara sahip olduğundan şüphelenen sol muhaliflere ise farklı bir mesajı var. Eski başkanı yasaklamanın Trump’ın “sesini” kısmadığını, aksine “sağda daha fazla yayılmasına yol açtığını” düşünüyor. Bu yüzden Trump’ı daha geniş bir sosyal medya platformuna geri getirmeyi kesinlikle gerekli görüyor. 

Twitter’ın bu konuda haddini aştığını söylerken sözünü sakınmayan Musk salı günü Tesla’nın büyümesini yönetmenin zorluklarını kabul ederken son dönemdeki genel halinden çok daha ölçülü bir tavır içindeydi. Geçmişteki aşırı iyimser üretim tahminlerinin aksine beklentilerini makul tuttu ve grubun kısa süre önce duyurduğu, 2030 yılı itibarıyla senede 20 milyon araç üretim hedefinin net bir rakamı değil bir “arzuyu” dile getirdiğini söyledi. 

“Maden alabiliriz”

Tesla’nın uzun vadeli hedefinin önündeki en büyük engellerden birinin ise batarya için ham madde bulmak olduğunu söylüyor. Grubun işletme malzemelerini güvence altına almak adına bir madencilik şirketi satın alma ihtimali sorulunca tüm seçeneklerin masada olduğunu belirtiyor: “Maden şirketi satın almak gibi bir arzumuz yok ama sürdürülebilir enerjiye geçişi hızlandırmanın tek yolu bu olursa yaparız.”

Musk Tesla için büyük finansal riskler getirebilecek kararları desteklemekten vazgeçmiyor. Bunlardan biri de çok sayıda hayat kurtaracağına ikna olursa sınırlı otonom sürüş sağlayan teknolojiyle yola devam etmek. “Ne gerekiyorsa yapacağız” diyor. “Yaralanma riskinin azalacağına inanırsak, doğru olanı yaptığımız için mahkemeye çıkacağımızı bilsek bile doğru olanı yaparız, isterlerse dava açsınlar.” 

Twitter’daki ifade özgürlüğünden bahsederken sesinde daha ölçülü bir ton seziliyor. Musk şu ana kadar yasal olduğu sürece Twitter’da her tür konuşmaya izin vereceğini inatla tekrarlamış ve bu sözleri yüzünden eleştiri bombardımanına tutulmuştu. Salı günü platformun “dünya için yıkıcı” olan beyanatların yayılmasını sınırlaması gerektiğini ifade etti. 

Trump’a uygulanana benzer kalıcı yasakları reddederken Twitter’ın zarar verici bilgilerin yayılmasını sınırlamak için başka yollar bulmak zorunda olduğunu ilk kez dile getirdi. Buna “bekleme süresi, geçici askıya alma veya belli bir tweet’in görünmez hale getirilmesi ya da çok sınırlı gösterilmesi” gibi seçenekler de dahil. 

Twitter’ın içerik denetleme cephaneliğinde bu silahların bulunması, internette ifade özgürlüğünün nasıl korunacağına dair anlaşmazlığın Musk’ın geçmişte resmettiği kadar büyük olmayabileceği anlamına geliyor.

© The Financial Times, 2022