Çevrenizde “Maksim’den sonra gazino kültürü mü kaldı?” diye şikayet eden biri varsa o kişi muhtemelen 1950’lerin İstanbul’unda gazino kültürünü tecrübe etmiştir. Dönemin rağbet gören gazinolarından Maçka Küçük Çiftlik Park, Taksim Kristal, Tepebaşı, Taksim Belediye, Bebek Belediye, Cumhuriyet, Yenikapı Mim Çakır gazinolarındaki havayı biliyordur da öyle söylüyordur. Belki Zeki Müren’in ilk kez sahneye çıktığı Kazablanka Gazinosu’nda yan masasında dönemin önemli bir bakanı otururken, keyifle yiyip içmiş ve Paşa’yı izlemiş. Ya da Sevim Çağlayan’ın şeffaf bir siyah tuvaletle istiridye kabuğunun içinden çıktığı o meşhur geceye denk gelmiştir. Smokinle servis yapan garsonların şıklığını hatırlıyordur. Belki de Caddebostan Maksim Migros olmadan önce, bir Bülent Ersoy gecesinde gazinolarda jübilesini yapmıştır.
Haber Giriş: 13.12.2024 04:30 | Son
Güncelleme: 13.12.2024 04:32
Menü mideye sahne kulağa mutluluk vermeli
Gazinolara fiks menü kavramını sokan Kazablanka Gazinosu’ndan 60 yıl kadar sonra, İstanbul Yeni Gazino’da fiks menülü, Ebru Yaşar’lı bir gazino gecesi. “Gazino yemekleri iyi olmaz” klişesine şef Kenan Akkaya itiraz ediyor: “Neredeyse fine dining restoran gibiyiz”