19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 03.12.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:18

Borges’le yeni randevular

Büyülü gerçekçilik akımının öncüsü Arjantinli büyük yazar Jorge Luis Borges’in üç anlatısı; Sonsuzluğun Tarihi, Alçaklığın Evrensel Tarihi ve Atlas, yeni baskılarıyla raflara çıktı
Borges’le yeni randevular
Hülya Çelik
Cenneti bir kütüphaneye benzettiği meşhur sözüyle dilden dile dolaşan, aynı zamanda dünyanın en iyi okurlarından biri, büyük bir kitap tutkunu olan Arjantinli büyük yazar, şair ve çevirmen Jorge Luis Borges, 24 Ağustos 1899’da Buenos Aires’te dünyaya gelir. Öykü ve denemelerinde gerçeküstü ögelere sıkça rastladığımız Borges, büyülü gerçekçilik akımının da öncüsü olarak kabul edilir. En büyük hayali kütüphaneci olmaktır ancak 56 yaşındayken, Arjantin Ulusal Kütüphanesi’nde müdürlük yapmaya başladığı dönemde kalıtsal bir hastalık sebebiyle görme yetisini tamamen kaybeder. Gerçeküstü anlatılarıyla okurunu her daim akıl oyunlarına sürükleyen yazar, görme engeline rağmen kitaplardan asla vazgeçmez. Ünlü yazar Alberto Manguel başta olmak üzere pek çok kişi evine gelip ona kitap okumaya devam eder. Bazen Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık’ındaki kitapçı olarak çıkar karşımıza, bazense Umberto Eco’nun Gülün Adı romanındaki kütüphaneci olarak. Orhan Pamuk’tan Italo Calvino’ya pek çok önemli yazara ilham olurken, kendisi de Cervantes’ten etkilendiğini anlatır. Öyle sanılır ama Nobel ödüllü değildir. Yarattığı büyülü gerçekçi kurmaca evreninden hiç roman çıkmaz ancak analitik zekâsı, sanat bilgisi ve felsefesi deneme, öykü, şiir gibi türlerde can bulur. 
Borges, Atlas’ta yer alan İstanbul seyahatine dair şunları söylüyor: “Peki ben üç günün sonunda Türkiye hakkında neler öğrendim? Görkemli bir şehir gördüm, Haliç’i ve Karadeniz’e açılan kıyılarında runik alfabeyle yazılmış taşlar keşfedilen Bosporus’u gördüm. Yumuşak bir Almanca gibi tınlayan hoş dili işittim. Burası birçok farklı ulustan hayaletlerin uğrak yeri…”
Borges, Atlas’ta yer alan İstanbul seyahatine dair şunları söylüyor: “Peki ben üç günün sonunda Türkiye hakkında neler öğrendim? Görkemli bir şehir gördüm, Haliç’i ve Karadeniz’e açılan kıyılarında runik alfabeyle yazılmış taşlar keşfedilen Bosporus’u gördüm. Yumuşak bir Almanca gibi tınlayan hoş dili işittim. Burası birçok farklı ulustan hayaletlerin uğrak yeri…”

Sonsuzluğun Borgesyen tarihi

Bugüne dek tüm külliyatını İletişim Yayınları’ndan okuduğumuz Borges’in anlatı türündeki üç kitabı Sonsuzluğun Tarihi, Alçaklığın Evrensel Tarihi ve Atlas Can Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Çeviride Saliha Nilüfer, Süleyman Doğru ve Emrah İmre imzası taşıyan kitaplar, Can Modern dizisinden çıkıyor. “Zaman bizim açımızdan bir sorundur; sarsıcı ve talepkâr bir sorun, belki de metafiziğin en can alıcı sorunu; sonsuzluksa bir oyun ya da yıpranmış bir umut,” diyen Borges, Sonsuzluğun Tarihi’nde edebiyatın ve felsefenin köklü sorunlarını ironik bir dille ele alıyor. Borges’in yayımlanan ilk deneme kitabı olan Sonsuzluğun Tarihi, Binbir Gece Masalları’ndan Nietzsche’ye uzanan, bilindik doğruların yerle bir edildiği Borgesyen bir sonsuzluk tanımı yapıyor. Engin bilgisiyle ve büyülü anlatımıyla zamanı ve sonsuzluğu bize mistik örneklerle anlatıyor Borges bu kitabında. 

Sahtekârlığın öyküleri

Kurgu ve kurgu dışının ustalıkla birbirine yedirildiği bir metin olan Alçaklığın Evrensel Tarihi’nde Borges, biyografileri ve masalları kendi evrenine çekip döndürüyor, çarpıtıp sunuyor okurlarına. Türlü türlü karakterin sahtekârlıklarını anlattığı bölümler zihin bulandırıyor, insanın gerçeklik algısıyla oynuyor. Tekinsiz bir evren bizi içine çektiği. Borges’e göre alçaklık tüm değerlerin üstünde evrensel bir kavram. Köklerinin Von Sternberg’in ilk filmlerine, Evaristo Carriego’nun biyografisine kadar uzandığını söylediği bu öyküler insanlığa ve alçaklığa dair sıra dışı tespitler besliyor içinde.

Borges’le dünya turu

Jorge Luis Borges’in ikinci eşi Maria Kodama ile birlikte çıktığı dünya turuna dair izlenimlerini kaleme aldığı Atlas, elbette kelimenin ilk anlamıyla bir atlas değil. Bu kitap için “Maria Kodama ile ben, hepsi de birbirinden farklı ve benzersiz sesler, diller, alacakaranlıklar, kentler, bahçeler, insanlar bulmanın coşkusunu ve şaşkınlığını paylaştık,” diyor Borges ve yaşadıkları serüvenin bir anıtı olarak görüyor bu eserini. İtalya, İrlanda, Venedik, Yunanistan, Almanya gibi pek çok durağı olan bu geziden fotoğraflar, anılar, gözlemler ve hatta şiirler de yer alıyor kitapta. Bizim için en ilgi çekici olan duraksa elbette İstanbul. “Şüphesiz bir gün geri gelip Türkiye’yi keşfe başlamamız şart.” İstanbul için 1984 yılında yazdığı bu son cümleyi yerine getiremiyor Borges çünkü 14 Haziran 1986’da karaciğer kanserinden hayata veda ediyor. 
  • Sonsuzluğun Tarihi / Jorge Luis Borges / Çeviren: Saliha Nilüfer / Can Yayınları / Anlatı / 136 Sayfa
  • Alçaklığın Evrensel Tarihi / Jorge Luis Borges / Çeviren: Süleyman Doğru / Can Yayınları / Anlatı / 104 Sayfa
  • Atlas / Jorge Luis Borges / Çeviren: Emrah İmre / Can Yayınları / Anlatı / 112 Sayfa