![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/02/Screen-Shot-2021-02-05-at-00.23.28.png)
‘Tarih kadınları kötü anlatmak için vardır’
“Tarih kadınları kazımak ya da kötü anlatmak için vardı. Tarih erkekler için vardı” diyor romanda. Bu cümle sanki bu romanın özeti gibi. Kadınlar üzerindeki baskı sadece bugünü değil geçmişi de ele geçirmiş durumda. Özgürlük ve eşitlik umutlarının olduğu dönemlerde kadınlar daha görünür ve rahatlar. Bugün, o geçmişi hatırlamayı bile sansürlüyor. Nasıl bir araştırma, kaynak tarama süreci geçirdiniz? İyi bildiğim bir dönemdi zaten. Okuyup öğrenmek, bilgiyi yerleştirmek en kolayı. Yazarken önemli olan hisler; devrin zihnini, bakışını, mantığını çözmek. Kahramanın eşyayla kurduğu ilişki bile buna dahil. Sultanın kıçının kabasına batan döşeğin tüyleri, oturuşu, bilginin kendisi kadar önemli.Cumhuriyet’e 123 yıl kala Latin alfabesi
Tarihin “kadınları kötü anlatmak için var olduğu”ndan yola çıkarsak Esma Sultan’ın üzerinden çok fazla şey yazılıp, söylendiğini görüyoruz. Keza Hatice Sultan için de öyle, o da Ignacio Melling’le yaşadığı aşkla geçmiş tarihe… Gelenekler, din, siyaset, toplumsal baskı, erkek bakış açısı, hepsi. Hatice, Latin alfabesini kullanan bir kadın. Daha Cumhuriyet’in ilanına 123 yıl var. Esma’ya gelince çapkın kadın olmasının cezasını çekmiş. Hakkında asılsız şehir efsaneleri var. Bu kadınlara güçlü oldukları için dokunulmamış ama tarih onları “200 yıl önce kadınları mesire yerlerine çıkardılar, özgürleştirdiler” diye de yazmamış.![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/05/istanbulluamazonlar.jpg)