Seda Yılmaz
[email protected]
Hiç şüphesiz moda sergileri müzelere yarıyor. Londra’daki Victoria and Albert Müzesi, 2015’te yarım milyona yakın ziyaretçi çeken Alexander McQueen sergisinin ardından, 2019’da yeni bir rekor gördü. Christian Dior sergisi, 590 bin ziyaretçiyle köklü sanat mabedinin gelmiş geçmiş en çok gezilen sergisi oldu. Modanın mıknatıs etkisi bu denli belirginken, 12 Aralık’ta başlayan Bags: Inside Out başlıklı serginin tarihe ve popüler kültüre mal olmuş çantaları konu edinmesi yerinde bir hamle. Dünyanın çeşit çeşit ülkesinden, 16. yüzyıldan günümüze 300’e yakın çantanın bulunduğu sergide, modanın bu el üstünde tutulan aksesuarının yüklendiği farklı anlamların izi sürülüyor. Kültür, dönem, yaşam tarzı, sınıfsal aidiyet gibi pek çok değişkene göre ortaya çıkan bu anlamlara bakarak toplumsal çıkarımlar yapabilmek mümkün. Çantanın ne zaman icat edildiğine dair bir bilgi yok elimizde ama Antik Mısır’daki mezarlarda bile bulunması, insanların yüzyıllardır öyle veya böyle çanta kullandıklarını gösteriyor. Toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir nesneye dönüşerek kadınsı bir aksesuar addedilmesiyse, modada cinsiyetler arasındaki ayrımın kadına ve erkeğe biçilen roller dahilinde keskinleştiği 18. yüzyılın sonlarına denk geliyor. Friends dizisinin bir bölümünde, deri omuz çantası kullanan Joey’nin feminen davranmaya başlaması, o zamandan doksanlara dek değişen pek de bir şey olmadığının kanıtı. Kadın olmak da en az çanta taşımak kadar küçümseniyor işte.![](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/01/Christian-Dior-Lady-Dior-handbag-2020-c-Victoria-and-Albert-Museum-London-225x300.jpg)
Eşitsizlik virüsü yayılıyor
![Pandemi nedeniyle oluşan işsizlik, özellikle kadınlar açısından gelir kaybı yarattı.](https://gazeteoksijen.com/wp-content/uploads/2021/01/DepoPhotos_16929761-1-1024x683.jpg)