Türkiye’de e-ticaret moda sektöründe ilk kez rejeneratif pamuktan üretilen bir denim koleksiyonu tüketiciyle buluştu. Adana’da 680 dekarlık bir arazide yapılan bu tarım yöntemi hem toprağın doğal dengesini güçlendiriyor, su tutma kapasitesini artırıyor hem de çiftçiye yüzde 65 yakıt tasarrufu sağlıyor. Projenin sahibi Trendyolmilla, bu sürdürülebilir ürünleri 25 ülkeye ulaştıracak
Üretim yaparken toprağı korumayı, onarmayı ve biyoçeşitliliği artırmayı amaçlayan, geleneksel sistemlere kıyasla çok daha sürdürülebilir bir tarım yöntemi bulunuyor: Rejeneratif tarım. Bu yöntemle elde edilen pamuklarla ortaya çıkan tekstil ürünleri, moda endüstrisinin çevreye duyarlı adımlar atmaya başlamasının en önemli göstergelerinden biri. İskandinav ülkeleri, Almanya ve Hollanda rejeneratif tarım ve tekstil konusunda başı çekiyor, Türkiye ise henüz başlangıç aşamasında. Tam da bu noktadan hareketle, çevrimiçi moda markası Trendyolmilla hem müşterilerine doğa dostu seçenekler sunmak hem diğer markalara örnek olmak amacıyla, Türkiye e-ticaret moda sektöründe ilk kez rejeneratif pamuktan üretilen denim koleksiyonunu tüketiciyle buluşturdu. Koleksiyon, yüzde 100 rejeneratif pamuktan rigid kumaş olarak üretilen, siyah ve mavi renk seçenekleri bulunan 8 parçalık kadın denim pantolondan oluşuyor.
Sürdürülebilir koleksiyonda yeni adım
Aslında bu, Trendyolmilla’nın ilk sürdürülebilir projesi değil. Öyle ki, marka 2022 yılından bu yana, geri dönüştürülmüş elyaflar, sürdürülebilir kumaşlar ve doğa dostu hammaddelerle hazırlanan Trendyol Care koleksiyonunu tüketicilere sunuyor. Denim, dokuma, örme ve triko olmak üzere dört ana ürün grubunda şekillenen bu koleksiyon kapsamında, 2022’de 74 bin, 2023’te 160 bin ve 2024'te 520 bin adet sürdürülebilir ürün müşterilerle buluştu. Şimdi de, Trendyol Care’de rejeneratif pamukla yeni bir döneme girildi. Denim kumaş üreticisi Bossa işbirliğiyle hayata geçen projenin lansmanı, Adana’daki Işık Çiftliği’nde yapılan pamuk hasadı eşliğinde, Trendyolmilla Genel Müdürü Sanem Tuna ev sahipliğinde gerçekleşti.
Avrupa’dan Körfez ülkelerine 25 ülkede
Sanem Tuna lansmanda projenin önemini şöyle anlattı: “Trendyolmilla uygulamasını günde 1 milyondan fazla kişi ziyaret ediyor. İnsanlara çevre dostu seçenekler sunmak, müşterileri bilinçlendirmek çok kıymetli. Trendleri aldık, doğadan ilham alan renkler ve desenlerle bunları birleştirip, daha konforlu ve rahat giyilebilir bir koleksiyon hazırladık. Kimyasal kullanımını minimuma indiren bu özel pamuktan üretilen koleksiyonumuz uluslararası arenada da diğer markalara örnek olacak. Zira, Trendyol Care ürünleri, Orta ve Doğu Avrupa’dan Almanya, Azerbaycan ve Körfez ülkelerine kadar geniş bir coğrafyada, 25 ülkede müşterilerle buluşuyor. Ayrıca 20’den fazla global platform üzerinden dünyanın dört bir yanına ulaşıyor.”

Peki rejeneratif pamuk nedir, nasıl üretilir?
Rejeneratif tarımı ve pamuk üretimini ise, Işık Çiftliği’nden pamuk üreticisi Nihan Işık anlattı. Işık Çiftliği’de 680 dekarlık bir arazide 2021 yılından bu yana rejeneratif pamuk üretiliyor. Yılda ortalama 500 kilogram pamuk hasat ediliyor. İlk kez bu projeyle, buradan elde edilen pamuk kumaşa ve kıyafete dönüştü. Nihan Işık, rejeneratif tarım sürecini şöyle özetliyor: “Rejeneratif tarım, toprağı sadece kullanan değil, onu koruyan, besleyen ve yenileyen bir tarım metodu. Bu yaklaşım, toprağın doğal dengesini güçlendiriyor, su tutma kapasitesini artırıyor ve karbonu toprakta depolayarak iklim değişikliğine karşı katkı sağlıyor. Bunu nasıl yaptığımıza gelecek olursak, öncelikle yolculuğa buğday ekimiyle başlıyoruz. Sonrasında, buğdayı hasat edip, anız dediğimiz buğdayın arta kalan kök bölgesini sürmüyoruz. Ekim sürecinde pamuk tohumlarını mibzer makinesinin farklı bir modelini kullanarak o buğday anızının üzerine yerleştiriyoruz. Böylelikle, geleneksel yöntemdeki gibi 6 kez toprağı sürmeden direkt ekim yapmış oluyoruz. Nitekim, normalde buğday hasat edildikten sonra onu ters çevirme, toprağı düzleştirme, sonra tekrar eden işlemlerle birlikte toplam altı aşaması olan bir toprak hazırlık süreci oluyor. Biz bunu rejeneratif tarımla yapmamış oluyoruz.”

Yakıtta yüzde 65 tasarruf
Işık, 6 kez sürümü gerçekleştirmemenin hem doğaya hem de çiftçiye avantaj sağladığının altını çiziyor ve ekliyor: “6 aşamada süren toprak hazırlık sürecini yapmamak, altı kez traktörden yakıt tasarrufu elde etmek demek. Öyle ki, bu şekilde yakıt tüketiminde yaklaşık yüzde 65’e varan tasarruf sağlamış oluyoruz. Bununla beraber, arka arkaya sürümlerin gerçekleşmemesi toprağı koruyor, topraktaki canlı mikroorganizmaların yaşamasını sağlıyor. Toprak işlenmediği için karbonun toprakta tutulması sağlanıyor. Gübre konusunda ise, toprağın gübre ihtiyacı ek kimyasallar kullanılmadan, organik ve kompost gübrelerin desteğiyle doğal yollarla karşılanıyor.”
Organik ilaçlar, damla sulama
Rejeneratif tarımda dikkat edilmesi gerken püf noktalar ekim süreciyle sınırlı değil.Yetiştirme ve sulamada da bazı öncelikler var: “Yetiştirme sürecinde sadece organik ve biyolojik ilaçlar kullanıyoruz, böylelikle faydalı böcekler artıyor ve ekosistem dengesi korunuyor. Pestisite karşı çıkıyoruz. Topraktaki canlılık için uygun ortamı sağlamış oluyoruz. Sulamaya gelecek olursak, vahşi sulama yöntemini asla kullanmıyoruz, damla sulamayı tercih ediyoruz. Zaten toprağı en başta sürmediğimiz için toprağın nemi daha iyi korunmuş oluyor. Bu sayede, sulama süremiz 5-18 saatten 2-12 saate düştü. Su ve enerji tasarrufu sağladık.”

Ürünler sertifikalı
Projede elde edilen ürünlerin pamuk ekiminden kumaşların üretimine ve işlenişine kadar her adımıyla, Regenagri sertifikası aldığına dikkat çeken Bossa İş Geliştirme Direktörü Besim Özek ise şöyle konuştu: “Işık Çiftliği’nde pamuk üretiliyor, bizde kumaşa dönüşüyor. Trendyolmilla ile iş birliğimiz, sektörümüzde bir dönüm noktası niteliğinde. Bu dönüşümün, Adana ve çevresindeki diğer üreticilere de ilham vermesini umuyoruz. Çukurova ovasında binlerce yıldır tarım yapıyoruz. Yapıla yapıla toprak artık yoruluyor, içinde organik madde miktarı, gerekli mineraller azalıyor. Yapmaya çalıştığımız, toprak sağlığını iyileştirmek, onarıcı yöntemlerle tarım yapmak. Bu sebeple, bu proje bizim için çok değerli.”