Waffle ızgarasında üretilen tabandan, Jordan iş birliğine…

1964’te Oregon Üniversitesi atletizm takımından Phil Knight ile antrenörü Bill Bowerman, Blue Ribbon Sports (BRS) adıyla bir şirket kurdular. Japon spor ayakkabısı Onitsuka Tiger’ın distribütörlüğünü yapıyorlardı. Satışların bir bölümü Phil Knight’ın arabasıyla gerçekleştiriliyordu. İlk yıl 1.300 çift ayakkabı satıp, 8 bin dolar elde ettiler. Ertesi yıl ciro 20 bin dolara çıkmıştı. 1966’da Santa Monica’da ilk mağazaları açıldı.

Bowerman 1971’de eşinin waffle ızgarasını kauçuk üzerinde kullanarak, zemini daha iyi kavrayan, hafif bir taban yarattı. Aynı yıl BRS’nin Japon firmasıyla sözleşmesi bitti. BRS, Nike adıyla yeni bir marka yaratmaya karar verdi.

1976’da “Bitiş çizgisi yok” sloganlı bir kampanyayla Nike’ı tüm ABD öğrendi. 1980’e gelindiğinde Nike ABD spor ayakkabı pazarının yüzde 50’sine sahipti. 1988’deki lanse edilen “Just Do It” reklamları, 20. yüzyılın en iyi 5 kampanyasından biri seçildi. Wieden+Kennedy reklam ajansının ortaklarından Dan Wieden ilhamını 1977’de adi bir suçtan kurşuna dizilen Gary Gilmore’un son sözlerinden almıştı: Haydi yapalım!
2000’li yılların başında 10 milyar dolar ciro barajını geçen Nike, pek çok satın almaya imza attı. Cole Haan, Umbro ve Converse bunlardan birkaçı. Zaman içinde Converse hariç satın aldığı tüm markaları sattı şirket.