Kültürel gelenekleri korumak ve desteklemek için tasarlanan UNECSO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi artık Berlin'in kültürel kimliğine katkı sağladığı gerekçesiyle tekno dünyasını da barındırıyor. Berlin’in tekno kulüpleri ve müzisyenleri için bir ağ olan “Clubcommission”, bu durumu Berlin’in tekno yapımcıları, sanatçıları, tekno kulüp işletmecileri ve etkinlik organizatörleri için bir dönüm noktası niteliğinde olduğunu söyledi. DW’ye konuşan Clubcommission yönetim kurulu üyesi Lutz Leichsenrig, bu kararın gece kulübü kültürünün korumaya ve desteklenmeye yönelik değerli bir sektör olarak tanınmasının sağlanmasına yardımcı olacağını dile getirdi.
2003 yılında yaratılan liste; sanat, müzik, inançlar, mutfak, dans gibi birçok kültürel geleneğin korunmasını ve desteklenmesini amaçlıyor.
"Dönüm noktası"
On yılı aşkın süredir, elektronik müzik kültürünü destekleyen kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan “Rave the Planet” önceliğinde tekno kültürünün ve tekno müziğinin bu listeye eklenmesine yönelik bir kampanya yürütülmekteydi. Grup, sosyal medyada yaptığı açıklamada Berlin’in tekno kültürünü şekillendiren ve bu kültürün oluşturulmasına yönelik katkıda bulunan tüm yapımcıları tebrik ettiklerini dile getirirken, alınan karardan tekno kültürünün tamamı için bir dönüm noktası olarak bahsetti.
Rave the Planet, tekno kültürünün bu listeye eklenmesi için Kasım 2022’de başvurusunu göndermişti.
Somut Olmayan Kültürel Miras statüsü daha çok Malavi Mwinoghe dansı veya Slovakya gayda kültürü gibi daha geleneksel kültürel faaliyetlere verilmekte. Fakat Jamaika’nın raggae kültürünün ve Hindistan’ın Kumbh Mela festivalinin listeye alınması, Berlin’deki tekno topluluğunun önde gelen isimlerini kendi alanlarının da listeye alınması için kampanya yürütmeye motive etti.
Tekno, şehrin bir parçası
Berlin merkezli bir DJ ve müzik yapımcısı olan Peter Kirn’e göre tekno, şehrin çok temel bir parçası. The Guardian’ın aktardığına göre Peter Kirn, 2021 yılında verdiği röportajda, diğer şehirlerde insanların sert veya tuhaf, sentezleyicilerle ve bozuk sesli davul makineleriyle dolu bu tarz bir müziği kabul etmeyeceğini, başka yerlerde herhangi bir gece kulübünün en yoğun saatlerinde bile böyle bir müziğin çalınamayacakken Berlin’de öğle yemeğinde bile tekno müzik çalmanın kabul edilebilir olduğunu belirtiyor.
Kirn, tekno kültürünün ötekileştirilen insanlar için bir sığınak haline geldiğini ve bu kültüre karşı diğer şehirlere oranla daha hoşgörülü olan Berlin’in doğal bir çekiciliğe sahip olduğunu belirtiyor. Tekno kültürü ile birlikte Almanya’nın Unesco’nun somut olmayan kültürel miras listesine yeni girmiş altı farklı “kültür varlığı” var. Bununla birlikte Almanya’nın Unesco tarafından “somut olmayan kültürel miras” olarak tanımladığı toplam kültür varlığı sayısı 10 oldu.