Aaron Boxerman / New York Times
Gazze Şeridi’nde cuma günü 3 İsrailli rehinenin İsrail ordusu tarafından yanlışlıkla öldürülmesi sonrası serbest bırakılan rehineler ve hâlâ Hamas’ın elindeki esirlerin aileleri için kâbus gerçeğe dönüştü. Kısa süre önce iki taraf arasında yapılan ateşkes sırasında Hamas’ın serbest bıraktığı İsrailli eski rehine Raz Ben-Ami, Tel Aviv’deki toplantıda İsrail Kabinesi ile yaptığı görüşme sırasında hükümet yetkililerini rehinelerin çapraz ateşte kalabileceği konusunda uyardığını söyledi.
"Ne yazık ki haklıydım"
Ben-Ami “Kabine'ye yalvardım ve hepimiz çatışmanın rehinelere zarar verebileceği konusunda uyardık. Ne yazık ki haklıydım. Hayatta kaldım. Rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşma bir hafta gecikmiş olsaydı ben burada olmayabilirdim” dedi. Ben-Ami’nin eşi Ohad hâlâ Gazze’de esir tutuluyor.
7 Ekim’de Gazze sınırına yakın bölgede gerçekleşen saldırıda Hamas, aralarında kadınlar, çocuklar ve yaşlıların da bulunduğu 240’tan fazla İsrailli ve yabancı uyruklu kişiyi kaçırdı. İsrailli yetkililere göre saldırıda İsrail'de yaklaşık 1.200 kişi öldürüldü.
Kasım ayı sonlarında İsrail ile Hamas arasında imzalanan geçici ateşkes anlaşması kapsamında tamamı kadın ve çocuk 80'den fazla İsrailli ve 24 yabancı uyruklu esir Gazze tarafından serbest bırakıldı. Bunun karşılığında tamamı kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 240 Filistinli mahkum serbest bırakıldı. Aralık ayının başında biten ateşkes sonrası her iki taraf da savaşa yeniden başladı.
Rehineler risk altında
İsrail ordusu cuma günü yaptığı açıklamada Gazze’nin kuzeyindeki Şecaiye kentinde Yotam Haim, Alon Shamriz ve Samer Talalka adlı 3 İsrailli rehineyi öldürdüğünü söyledi. Rehinelerin ölümü ülkeyi şaşkına çevirirken İsrail'in Hamas'a karşı büyük hava saldırıları ve geniş çaplı kara saldırısı düzenlemesi nedeniyle henüz serbest bırakılmayan rehinelerin karşı karşıya oldukları riski net bir şekilde hatırlattı.
Doğum gününde ölüm haberi geldi
Cuma günü öldürülen Samer’in kuzeni Alaa Talalka, akrabasının aylarca süren esareti ve ani ölümünün ‘sürekli uyanmaya çalıştığı kötü bir rüya’ olduğunu söyledi. 7 Ekim’de gerçekleşen saldırıda Samer, Gazze sınırında çalıştığı çiftlikten kaçırıldı. Kuzeni, sabah 7:20'den sonra ailesinin onunla tüm iletişimini kaybettiğini söyledi. Cuma günü aile, Samer'in annesinin doğum gününü kutluyordu. Bu da Samer’in kaçırılmasının yol açtığı krizin ortasında küçük bir mutluluktu. Ardından Gazze'de İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldüğü haberi geldi.
Negev çölünün güneyindeki Arap kasabası Hura'da psikolog olan 37 yaşındaki Alaa Talalka, "Çok sosyal ve arkadaş canlısıydı. Gülmeyi ve insanları mutlu etmeyi seviyordu. Ne olduğunu anlayamıyorum” dedi.
İsrailli liderler operasyonlarının iki hedefi olduğunu söyledi: Hamas'ı devirmek ve Gazze'de esir tutulan 120'den fazla rehineyi serbest bırakmak. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dahil olmak üzere üst düzey yetkililer, bu ikiz hedeflerin birlikte yürütülmesi konusunda ısrar ediyor.
Ancak rehinelerin aileleri, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılması için yeni bir anlaşma yapılması yönünde çağrıda bulundu. Ben-Ami, "Rehineler cehennemi yaşıyor ve ölümcül tehlike altındalar. İsrail başka bir rehine serbest bırakma anlaşması teklif etmeli ve uluslararası toplumun bunu desteklemesini sağlamalı” dedi.
"Buradaki tek zafer rehineleri geri getirmektir"
Çocukları Eitan (37) ve Yair (45) Kibbutz Nir Oz'dan kaçırılan Itzik Horn, İsrail ordusunun rehineleri öldürmesinin, İsrail'in serbest bırakılması anlamına gelse bile tüm esirleri serbest bırakmak için derhal bir anlaşmaya varması gerektiğine olan inancını güçlendirdiğini söyledi. Filistinliler terör suçlamasıyla İsrail hapishanelerinde tutuluyor. Horn verdiği röportajda “Buradaki tüm Filistinlileri serbest bıraksınlar. Hiçbir şey umrumda değil. En önemli şey Hamas'ı yenmek değil. Buradaki tek zafer tüm rehineleri geri getirmektir” dedi.
© 2023 The New York Times Company