Neil MacFarquhar / New York Times
Bir haftadan kısa sürede ayarlanan bu görüşme, ABD politikalarında önemli bir değişimi işaret ediyor. Washington, 2022’deki Rusya’nın Ukrayna işgalinden bu yana Putin’i büyük ölçüde dışlamıştı. On binlerce can kaybı ve iki ülke için büyük yıkıma yol açan savaşın ardından, bir ABD başkanının Putin ile görüşmeyi kabul etmesi Kremlin için diplomatik bir zafer olarak değerlendiriliyor.
Çarşamba günü Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Trump ve Avrupalı liderlerin katıldığı bir telefon görüşmesine dahil oldu. Zelenski’ye göre, taraflar müzakereler için beş ilke üzerinde mutabık kaldı. İlk sırada ateşkesin sağlanması vardı.
Görüşmede Ukrayna’nın temsil edilmeyecek olması, somut bir ilerleme ihtimalini zayıflatıyor. Trump, Putin ile görüşmesinin ardından Zelenski’yi doğrudan arayacağını ve Alaska zirvesini Putin-Zelenski buluşmasının ön adımı olarak gördüğünü söyledi.
Zirve nerede yapılacak?
Kremlin ve konuyla ilgili bilgi sahibi bir Beyaz Saray yetkilisine göre, görüşme Cuma günü Alaska'nın Anchorage kentinde Ortak Üs Elmendorf-Richardson’da gerçekleşecek.
Kremlin, görüşmenin yerel saatle 11:30 civarında (TSİ 22.30) başlamasının beklendiğini açıkladı. İlk olarak sadece tercümanların yer aldığı bir görüşme yapılacak, ardından heyetler arası müzakereler ve “çalışma kahvaltısı” düzenlenecek. Zirve sonunda iki liderin ortak basın toplantısı yapması bekleniyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Salı günü yaptığı açıklamada görüşmeyi Trump için Rus liderin planlarını daha iyi anlamaya yönelik bir “dinleme seansı” olarak tanımladı.
Trump ve Putin, 2018’de Finlandiya’nın Helsinki kentinde de yalnızca tercümanlar eşliğinde iki saatten uzun süren bir görüşme yapmıştı.
Zirve neden şimdi yapılıyor?
Trump göreve başladığından beri ABD ve Rusya arasında bir zirve olasılığı gündemdeydi. Putin uzun süredir görüşmeye istekliydi ancak sahada üstünlük sağladığına inandığı sürece savaşın bitmesi için somut adım atmaktan kaçındı.
Başta Rusya’ya destek veren ve Ukrayna’ya yapılan ABD askeri yardımını eleştiren Trump, savaşın bitmesinin imkansız göründüğü dönemlerde görüşmeyi ertelemişti. Ancak Trump geçen hafta, Putin'in savaşı bitirmemesi halinde yeni yaptırımların ve tarifelerin uygulanacağı tarihi öne çekti. Ayrıca Rus petrolü ithalatını sürdüren Hindistan’a misilleme olarak ABD’ye yapılan ithalatta tarifeleri %50’ye çıkardı. Yaptırım süresi yaklaşırken Rusya zirve talebinde bulundu.
Putin zirveden ne istiyor?
Putin’in zirveyi bir oyalama taktiği olarak kullanması mümkün. Ayrıca Washington ile bozulmuş ilişkileri iyileştirme fırsatı olarak da görebilir. Ukrayna dışında ekonomik anlaşmalar veya Arktik bölgesinde iş birliği konularını gündeme getirmesi beklenebilir.
Daha geniş ölçekte, zirve Putin’in büyük güçlerin kendi nüfuz alanlarını belirlemesi gerektiği yönündeki dünya görüşüne uyuyor. 1945’te Yalta’da Stalin’in, Roosevelt ve Churchill ile Avrupa’nın savaş sonrası paylaşımını müzakere etmesi buna örnek gösterilebilir.
Putin, Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasını “yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” olarak tanımlamış ve Ukrayna üzerindeki kontrolü yeniden tesis etmeye çalışmıştı.
Rusya ve Ukrayna, İstanbul’da üç tur görüşme yaptı ancak Moskova bu süreçte sahada elde edemediği toprak kazanımlarını masada elde etmeye çalıştı. Putin, Trump ile yapılacak bir görüşmede de benzer “maksimalist” taleplerde bulunabilir: Doğu Ukrayna’nın Rusya’ya katılması, Ukrayna’nın NATO dışında kalması, ittifakın eski Sovyet coğrafyasına genişlemesinin engellenmesi, Ukrayna ordusunun küçültülmesi ve Kiev yönetiminin Moskova’ya dostane olması.
Trump için riskler ve hedefler
Trump’ın seçim vaatlerinden biri, göreve geldikten sonraki 24 saat içinde Ukrayna’daki savaşı bitirmekti. Göreve başlayalı 200 günden fazla oldu ancak hâlâ kendisini “iyi bir müzakereci” olarak görüyor. Ayrıca Nobel Barış Ödülü’ne layık olduğunu sık sık vurguluyor.
Geçmişte Kremlin’e yakın duran ve Ukrayna’ya askeri yardımı sınırlayan Trump, son aylarda Putin’e karşı sertleşti. Ukrayna’ya silah satışlarını artırdı ve Rusya’nın sivil hedeflere saldırılarını “utanç verici” ve “iğrenç” olarak niteledi. Bir ay önce Putin’i doğrudan eleştirdi.
Çarşamba günü gazetecilere konuşan Trump, Putin'in savaşın durdurulmasını kabul etmemesi durumunda Rusya için “çok ağır sonuçlar” olacağını söyledi. Putin’i Ukrayna’daki sivillere saldırmayı bırakmaya ikna edip edemeyeceği sorulduğunda, bu konuyu daha önce görüştüklerini belirtti.
ABD’nin Rusya üzerindeki kozları
Trump, Rusya’yı doğrudan ve ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etse de bunun etkisiz kalabileceğini kabul ediyor. Önceki ABD başkanlarının aksine, Putin herhangi bir taviz vermeden zirve daveti aldı.
Rusya, enerji ihracatı sayesinde şimdiye kadar uygulanan en sert Batı yaptırımlarına direnebildi. ABD ile doğrudan ticaret zaten sınırlı. Trump, bazı ticaret ortaklarına uygulanan ağır tarifeleri Rusya’ya henüz getirmedi.
Geçen hafta CNBC’ye konuşan Trump, “Petrol fiyatını varil başına 10 dolar daha düşürürseniz Putin insan öldürmeyi bırakır” dedi. Ancak Rus petrolünün en büyük ithalatçısı olan Çin’e yaptırım uygulamadı. Hindistan da Rus petrolü almayı sürdüreceğini açıkladı.
Ukrayna’nın tepkisi
Zelenski, Ukrayna’nın dahil olmadığı herhangi bir barış anlaşmasının “ölü doğmuş” olacağını söyledi.
Trump ve Avrupalı liderlerin telefon görüşmesinde üzerinde anlaşılan beş maddeden biri, Ukrayna’nın müzakerelerde masada tutulmasıydı. Ateşkes sağlanmadan toprak takası gibi barış şartlarının tartışılmaması da karara bağlandı.
Diğer ilkeler arasında savaş sonrası Ukrayna’ya güvenlik garantileri verilmesi — NATO’ya katılma hakkının korunması — ve müzakereler başarısız olursa Rusya üzerindeki ekonomik baskının artırılması yer aldı. Ancak Avrupa, tıpkı Ukrayna gibi Alaska zirvesinde temsil edilmeyecek.
Savaşın Ukrayna’da yarattığı ağır kayıplara rağmen, kamuoyu yoklamaları halkın büyük çoğunluğunun Kremlin’in taleplerine boyun eğmeyi reddettiğini gösteriyor.
© 2025 The New York Times Company