Christina Caron / The New York Times
Milyonlarca insan anksiyete ile mücadele ediyor. Sadece ABD’de yaklaşık 5 yetişkinden 1’i anksiyete bozukluğu yaşıyor. Belirli bir düzeyde kaygı aslında sorun değil gerekli bir tepki olarak kabul ediliyor. Alarm sistemimizi harekete geçiren kaygının faydaları arasında performansımızı iyileştirmek, yaklaşan bir tehlikeyi fark etmemizi sağlamak hatta bizi daha vicdanlı olmaya teşvik etmek de var. Ayrıca yeni bir iş, sevilen birinin ölümü veya yeni bir şehre taşınma gibi olaylar karşısında daha endişeli hissetmek yaygın ve olağan. Ancak kaygı kimi zaman çok daha yoğun ve bunaltıcı hale gelebiliyor. Peki bize fayda sağlayan kaygı ile sorunlu kaygı düzeyi birbirinden nasıl ayrılır? Özellikle 65 yaş ve üzerinde yoğun kaygı duyan insanlar ne yapmalı? Amerikan Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Petros Levounis The New York Times’ın bu konudaki sorularını yanıtladı.