05 Mayıs 2025, Pazartesi Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 15.04.2025 14:43 | Son Güncelleme: 15.04.2025 15:36
Makaleyi sesli dinle • 0:00

New York Times yazdı: Avrupa neden Çin'den gelecek ucuz mal akışından korkuyor?

Trump’ın Çin mallarına yönelik yüksek vergileri Avrupa'ya düşük fiyatlı ürün akışı artabilir. NYT'ye göre AB, hem kendini korumaya hem de Çin'le ilişkilerini koparmamaya çalışıyor
New York Times yazdı: Avrupa neden Çin'den gelecek ucuz mal akışından korkuyor?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

 Michael D. Shear, Jeanna Smialek / New York Times 

Çin’in uzun yıllardır Avrupa ile sürdürdüğü ekonomik savaş şimdi bir felakete dönüşebilir. Çin, çok çeşitli ucuz mallar üretiyor (büyük ölçüde devlet tarafından sübvanse edilen elektrikli araçlar, tüketici elektroniği, oyuncaklar, ticari sınıf çelik ve daha fazlası) ancak bu ticaretin çoğu, sonsuz Amerikan pazarına yönelikti.

Ancak Başkan Donald Trump döneminde devreye giren olağanüstü tarifeler nedeniyle bu ticaret yön değiştirmeye başladı. Avrupa ülkeleri, bu ürünlerin kendi pazarlarına yönelmesinden ve yerli sanayilerini zayıflatmasından endişe ediyor.

Fransa, Almanya, İtalya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, Trump’ın giderek tırmanan ticaret savaşı ile Çin arasında kalmış durumda. Liderler bu durumu kabul etmek veya mücadele etmek arasında ince bir çizgide denge kurmaya çalışyor. Hedefleri, bu süreçte zarar görmeden durumu yönetebilmek.

Washington merkezli Dış İlişkiler Konseyi'nden Liana Fix “Fazla kapasite sorunu uzun zamandır gündemdeydi ama nihayet Avrupa başkentlerine ulaştı. Avrupa’da genel bir eğilim ve his var: Bu dönemde Avrupa kendini korumalı ve kendi ayakları üzerinde durmalı” yorumunu yaptı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin’le “yapıcı bir şekilde birliktelik kurma” sözü verirken, ABD tarifelerinin “dolaylı etkileri” konusunda da uyarılarda bulundu. Çin menşeli ürünlerin akışını izlemek üzere yeni bir görev gücü oluşturulacağı açıklandı.

Trump'ın tarifeleri yürürlüğe girerken, von der Leyen “Küresel fazla kapasiteyi absorbe edemeyiz ve pazarımıza yapılan dumping’i kabul etmeyiz” açıklamasında bulundu.

Çin ve ABD’ye yönelik bu sert ama dengeli yaklaşım, birçok ticaret uzmanı tarafından Avrupa'nın ekonomik zarar görmeden bu süreçten çıkabilmesi için en makul yol olarak görülüyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Asya Programı Direktörü Janka Oertel bu yaklaşımı “ölçülü” olarak tanımladı. Oertel “Çin konusunda tutumlarını sürdürüyorlar; aksi takdirde bu tutumlarını tamamen kaybederler” dedi.

Ancak bu kritik süreç, Avrupa kıtasındaki birlik duygusunu da sınamaya başladı. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez geçtiğimiz hafta Pekin’e giderek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüştü ve ABD tarifelerine karşı Çin’le daha fazla iş birliği çağrısında bulundu. Bu temas, von der Leyen ve Avrupa Komisyonu’nun Çin’den dumping uygulamasını durdurma garantisi talep ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Almanya, geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği’nin Çin menşeli elektrikli araçlara uyguladığı yüksek tarifelere karşı çıkmıştı; gerekçe, Çin’in misilleme olarak Alman otomobil endüstrisine vergi uygulayabileceğiydi. Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere’de ise Başbakan Keir Starmer, ülkenin zayıf seyreden ekonomisini canlandırmak için Çin’le “tutarlı, kalıcı ve saygılı” ilişkiler kurulması çağrısında bulundu.

Avrupa için çifte darbe endişesi

Rhodium Group adlı politika araştırma kuruluşundan kıdemli danışman Noah Barkin, “En kötü senaryo, yüksek ABD tarifeleriyle birlikte Çin’in Avrupa pazarını ucuz ürünlerle doldurmasıdır” diyerek, bunun Avrupa sanayisi için “çifte darbe” anlamına geleceğini söyledi. Avrupa'nın da tam olarak bundan kaçınmak istediğini vurguladı.

Çin’le daha yakın ilişkiler kurulmasını savunan liderler –Sánchez ve Starmer gibi– bu mesajın kendi ülkelerinde siyasi karşılık bulduğunu görüyor. Çinli şirketlerin istihdam yaratacak yeni fabrikalar kurma açıklamaları iç politikada genellikle olumlu karşılanıyor. Ancak bu yaklaşım, Avrupa genelinde tutarlı bir ticaret mesajı verilmesini zorlaştırabiliyor.

Brüksel’deki Rusya, Avrupa, Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü Theresa Fallon’a göre, “İspanya meseleye Polonya’dan çok farklı bakıyor.” Avrupa’nın Çin’e nasıl yaklaşması gerektiği konusunda hâlâ süren bir tartışma olduğunu ifade etti.

Ticaret uzmanlarına göre ise Avrupa ile Çin arasındaki ekonomik ilişki, onlarca yıldır süregelen bir gerçeğe dayanıyor: Çin pazarı, düzenleyici yükümlülükler ve Komünist Parti’nin yerel firmalara sağladığı destek nedeniyle birçok Avrupa şirketi için fiilen kapalı durumda. Avrupa’nın 2023 yılı itibarıyla Çin’le ticaret açığı yaklaşık 332 milyar dolar (292 milyar euro) seviyesindeydi.

Avrupa Birliği yönetimi, Çin’i “sistemik rakip” olarak tanımlıyor. Son yıllarda ikili ilişkiler, Çin’in Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’ya verdiği destek gibi nedenlerle bozulmuş durumda.

Avrupa Komisyonu yetkilileri ile Çinli mevkidaşları arasında son dönemde yapılan görüşmelerde, Avrupalı isimler net mesajlar verdi. AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic’in Pekin ziyareti sonrasında Komisyon’dan yapılan açıklamada, “Mevcut AB-Çin ticaret ilişkileri dengesiz kalmaya devam ediyor” denildi. Açıklamada, ticaret açığının “yasa dışı sübvansiyonlar” tarafından körüklendiği belirtildi.

Avrupalı yetkililer yıllardır Çin’den bazı tavizler talep ediyor: Ucuz ürün ihracatının gönüllü şekilde sınırlanması ve devlet sübvansiyonlarını dengelemek için asgari fiyat uygulamaları bunlar arasında.

Öte yandan, Çinli yetkililer son günlerde Avrupa’yı daha yakın bir ticaret ortağı olarak göstermek konusunda istekli davranıyor. Sefcovic’in Pekin ziyareti sonrasında Çin tarafından yapılan açıklamada, AB tarafının Çin’i “önemli bir ortak” olarak gördüğü ve iki ekonominin “tek taraflılığa ve korumacılığa birlikte karşı duracağı” belirtildi. Sert mesajlara ise yer verilmedi.

Trump’ın 2 Nisan’daki tarife açıklamasının ardından Çin Ticaret Bakanlığı, Avrupa’nın Çin üretimi elektrikli araçlara getirdiği yüksek tarifelere ilişkin müzakereleri yeniden başlatma kararı aldığını duyurdu.

Ancak Avrupa yetkilileri bu açıklamayı daha temkinli karşıladı. AB Ticaret Sözcüsü Olof Gill, elektrikli araç tedarik zincirleri üzerine görüşmelere devam edilmesi ve fiyatlandırma konularının yeniden değerlendirilmesi yönünde bir anlaşmaya varıldığını söyledi.

 © 2025 The New York Times Company