Kellen Browning ve Ryan Mac / The New York Times
2019’un mart ayında Yeni Zelanda’daki silahlı saldırgan iki camiyi hedef alıp 51 kişiyi öldürdüğü saldırısını Facebook’ta naklen yayınladı. Aynı yılın ekim ayında Almanya’daki bir şahıs ise saldırısını Amazon’un sahibi olduğu popüler Twitch uygulamasında canlı yayınladı.
Eski saldırılardan ilham aldı
Benzer şekilde cumartesi günü New York eyaletinin Buffalo şehrindeki silahlı saldırgan kaskına yerleştirdiği kamerayla 10 kişiyi öldürüp üç insanı yaraladığı saldırısını Twitch’ten yayınladı. Polis olayın ırkçı bir saldırı olduğunu söyledi. Polislerin nişancı olarak tanımladığı 18 yaşındaki Payton S. Gendron internette paylaştığı manifestosunda Yeni Zelanda’daki ve diğer bölgelerdeki saldırılardan ilham aldığını yazdı.
Bütün sosyal medyaya yayıldı
Twitch, Buffalo’daki vahşetin başlamasından iki dakika sonra yayını hızlıca kestiğini söyledi. Ancak bu videonun başka yerlere yayılması için yeterli bir süreydi. Videonun linki pazar gününe kadar pek çok sosyal medya platformunda dolaşıma girdi. Orijinal videonun bir kesiti Streamable isimli siteye yüklendi ve kaldırılmadan önce 3 milyon kez izlendi. Videonun linki ise Facebook ve Twitter’da yüzlerce kere paylaşıldı.
Sosyal medya kitlesel saldırılarda rol oynuyor
Kitlesel silahlı saldırılar ve canlı yayınlar, sosyal medyaların dolaşım için vahşi ve nefret dolu içeriklere izin vermesindeki rol ile sorumluluğu hakkında sorular yarattı. Pek çok saldırgan ırkçı ve antisemitik fikirlerini Reddit ve 4chan gibi çevrimiçi platformlarda oluşturduğunu, diğer kitlesel saldırıları canlı izleyerek cesaretlendiğini söylüyor.
Columbia Üniversitesi’nin Knight First Amendment Enstitüsü’sünde içerik denetlemesi üzerine kıdemli araştırma görevlisi olan Evelyn Douek, “Bu tip saldırıların devam edeceği dünyanın üzücü bir gerçeği. Artık bu saldırılarda sosyal medyanın da rolü var. Bu günlerde tamamen kaçınılmaz ve tahmin edilemezler. Tek soru ne zaman gerçekleşecekleri” diye konuştu.
Herkes canlı yayın açmalı mı?
Sosyal medya platformlarının sorumluluğu, şirketlerin içerikleri ne derece denetlemesi gerektiğine dair tartışmanın bir parçası. Elon Musk’ın yakın zamanda Twitter’ı satın alıp sınırsız ifade özgürlüğünü ana hedefi olarak tanımlaması bu tartışmaları alevlendi.
Sosyal medya ve içerik denetleme uzmanları, Twitch’in seri hamlesinin makul olarak beklenebilecek en iyi yanıt olduğunu belirtti. Ancak videonun farklı mecralarda geniş şekilde yayılmasını engelleyememeleri, canlı yayın özelliğine kolay erişim hakkında soru işaretleri yarattı.
Videoların yayılmasını engellemek çok zor
Snapchat ve YouTube’un güvenlik kararlarına liderlik eden danışman Micah Schaffer “Videoyu iki dakika içinde kaldırmalarından etkilendim. Ama bu bile yetersizse gerçekten bir çıkmazdasınız demektir: Bu özelliğe sahip olmaya değer mi?” dedi.
Twitch’in güven ve güvenlik departmanının başkan yardımcısı Angela Hession açıklamasında, sitenin hızlı tepkisinin "canlı içerik denetiminin zorlukları göz önüne alındığında çok güçlü bir yanıt süresi olduğunu ve ilerlemelerini yansıttığını” söyledi.
Hession, sitenin videonun yayılmasını önlemek için sosyal medya sitelerinin kar amacı gütmeyen koalisyonu Terörle Mücadele Küresel İnternet Forumu ve diğer sosyal platformlarla birlikte çalıştığını söyledi. Yönetici “Hepimiz tek bir internetin parçasıyız. Artık bu içerikler veya eylemlerin nadiren tek bir platformda kalacağını biliyoruz” diye konuştu.
Platformlar denetlemede gelişti
Önümüzde herhangi bir kolay cevap olmayabilir. Uzmanlar şiddet içeriklerini ve videoları daha hızlı kaldırma konusunda Facebook, Twitch ve Twitter gibi platformların son yıllarda ilerleme kaydettiğini belirtiyor.
Sosyal platformlar ve dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, Yeni Zelanda'daki silahlı saldırının ardından Christchurch Harekete Geçirme Çağrısı girişimine katılarak, terörizm ve şiddet içeren aşırı içeriklerle mücadele etmek için yakından çalışmayı kabul etti. Sosyal sitelerin kullandığı karma veri tabanları ve dijital ayak izleri uygunsuz içeriği işaretleyip hızlı bir şekilde kaldırabiliyor.
Facebook içeriği engelleyemedi
Ancak Douek, Facebook'un karma sistemine rağmen yetersiz kaldığını söyledi. Web analiz aracı CrowdTangle'a göre Streamable'da yayınlanan videoyla bağlantılı Facebook gönderileri 43 binden fazla etkileşim aldı ve bazı gönderiler platformda dokuz saatten fazla kaldı.
Kullanıcılar saldırı linklerini Facebook kurallarını ihlal ettiği için etiketlediğinde, The New York Times’ın ulaştığı görüntülere göre Facebook bazı durumlarda bağlantıların politikalarına aykırı olmadığını söyledi.
Facebook o zamandan beri videoya bağlantı içeren gönderileri kaldırmaya başladı ve şirketin bir sözcüsü gönderilerin platformun kurallarını ihlal ettiğini söyledi. Bazı kullanıcılara video bağlantıların standartları ihlal etmediğinin bildirilmesi hakkında ise yorum yapmadı.
Twitter’da tökezledi
Twitter ise çekilen videoya bağlantı içeren pek çok gönderiyi kaldırmadı ve bazı durumlarda görüntüler doğrudan platforma yüklendi. Bir şirket sözcüsü, önce sitenin videonun bazı örneklerini kaldırabileceğini veya hassas bir içerik uyarısı ekleyebileceğini söyledi.
The New York Times’ın açıklama istemesinden sonra Twitter'ın saldırıyla ilgili tüm videoları kaldıracağını belirtti. Streamable'ın sahibi video konferans hizmeti Hopin'in bir sözcüsü, platformun videoyu kaldırmak ve onu yükleyen kişilerin hesaplarını silmek için çalıştığını söyledi. Douek, “Şiddet içeriklerini kaldırmak bir barajdaki deliklere parmaklarınızı sokmak gibi. Özellikle bu şeylerin yayılma hızı yüzünden bir şeyler yapmak temelde gerçekten zor olacak” dedi.
© 2022 The New York Times Company