05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 10.10.2025 21:58 | Son Güncelleme: 10.10.2025 22:01

Buzullar eridi, denge bozuldu: Kutup ayıları karaya çıkıyor, ren geyikleri yosunla besleniyor

Arktik Okyanusu’ndaki Svalbard adalarında buz hızla eriyor. Kutup ayıları fok yerine ren geyiği ve kuş yumurtası avlıyor, ren geyikleri yosuna yöneliyor. Bilim insanları ekosistemin nasıl ayakta kalacağını araştırıyor
Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times
Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Sarah Hurtes, Jeffrey Gettleman / New York Times

Arktik Okyanusu’nda, dünyanın geri kalanından yedi kat daha hızlı ısınan bir bölgede, besin zinciri baştan aşağıya değişiyor.

Suyun altında, bir zamanlar buzla kaplı olan bölgelerde yosun ormanları hızla yayılıyor ve yerli türlerin yerini alıyor. Geleneksel otlak yolları kaybolan ren geyikleri, karadan ulaşılamayan ot ve liken yerine artık deniz yosunlarıyla besleniyor.

Ve kutup ayıları… Bir zamanlar fok avlamak için kullandıkları buz platformlarından mahrum kalan ayılar artık karaya yöneliyor; kuş yuvalarını yağmalıyor, ren geyiklerini avlıyor ve giderek daha sık insanlarla karşı karşıya geliyor.

Bilim insanları bu ekolojik yıkımı, Kuzey Kutbu’na yakın Svalbard takımadalarındaki uluslararası bir araştırma istasyonundan canlı olarak gözlemliyor. Ancak bu değişim, onların çalışmalarını da daha tehlikeli hale getiriyor.

Kutup ayısı görürseniz 'koşmayın'

Artık bilim insanlarının yanında tüfek taşıması gerekiyor. Yeni hazırlanan bir broşürde, “Bir kutup ayısıyla yüz yüze gelirseniz sakin olun. Koşmayın” uyarısı yer alıyor. Bir başka uyarıda ise eğer ayı saldırırsa “Her türlü caydırıcıyı kullanmaya hazır olun (kürekler, kayak sopaları, taşlar, buz blokları, termos içindeki su) deniliyor.

Norveç Kutup Enstitüsü’nden bilim insanı Dmitry Divine, 30 Nisan 2025’te Arktik Okyanusu’ndaki Svalbard takımadalarında bir fiyordun deniz buzundan alınan bir buz çekirdeğini ölçüyor. Adadaki uluslararası bir araştırma istasyonunda görev yapan bilim insanları, iklim değişikliğinin ekosistemleri gerçek zamanlı olarak dönüştürdüğüne tanıklık ediyor. (Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times)

 

Norveç’in kontrolünde olan ama uluslararası bir antlaşmayla yabancıların da yaşamasına ve çalışmasına izin verilen Svalbard’da, dünyanın en kuzeydeki insan yerleşimi olan Ny-Ålesund istasyonunda bilim insanları ekosistemin her katmanını inceliyor.

Bölge fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan ısınmaya maruz kaldıkça, bu hızlı dönüşümün sonuçları da giderek netleşiyor. Ancak bitkiler ve hayvanların buna uyum sağlayıp sağlayamayacağı belirsiz.

Ohio State Üniversitesi’nden çevre mühendisi Gil Bohrer, “Asıl soru, bu değişimlere karşı hayatta kalmalarını sağlayacak bir strateji bulabilecekler mi?” sorusunu soruyor. Bohrer, Arktik’teki hayvan hareketlerini izleyen sensörlerden elde edilen verilerin arşivlenmesine yardım etti.

Baharın soğuk ve güneşli bir sabahında, biri Alman, diğeri aslen Rus iki bilim insanı küçük teknelerine sondaj makineleri, kar test kitleri, 20 kiloyu aşan koruyucu kıyafetler ve tabii ki iki tüfek ile iki işaret fişeği yükledi.

“Her zaman kutup ayılarına dikkat ediyoruz” dşyen Sebastian Gerland “Onlar hem yüzebilir hem de dalabilir” diyor.

(Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times)

 

Gerland, neredeyse 29 yıldır Ny-Ålesund’da. Burası 20. yüzyılın başında kömür madeni kasabasıydı, fakat 1960’lardaki ölümcül kazaların ardından Norveç hükümeti madenleri kapattı ve kasaba uluslararası bir araştırma merkezine dönüştü.

Bilim insanları her bahar aynı fiyordun buz tabakasına sondaj yapıyor, kalınlık, sıcaklık ve tuzluluk ölçümleri için silindir biçiminde örnekler alıyor.

Veriler net bir tablo ortaya koyuyor: Buz her yıl daha geç oluşuyor, daha erken eriyor, daha ince hale geliyor. Kar örtüsü azalıyor. 17 yıl önce hâlâ buzulla kaplı bir alan şimdi denize karışmış durumda. Buz eridikçe fiyordun koyu rengi daha fazla ısı emiyor ve bir sonraki yıl buzun daha da küçülmesine yol açıyor.

Gerland ve meslektaşları onlarca yıldır bu döngüyü gözlemliyor. Donmuş bir dünya hızla yok oluyor. Ve çöküş, tüm ekosistemi sarsıyor. Kar örtüsü olmadan foklar yavrulamak için yuva yapamıyor; bu da kutup ayıları ve tilkiler için daha az yiyecek demek. Arktik’in diğer bölgelerinde yerli topluluklar avcılık ve seyahat için yüzyıllardır kullandıkları donmuş yollarını kaybediyor.

Örnek toplama çalışmasının ardından bilim insanları buzdağları arasından geçerek üsse öğle yemeğine dönüyor. Kantin okul yemekhanelerini andırıyor: kapının yanında yığılmış çizmeler, askılara asılmış montlar, sıraya girmiş bilim insanları. Haftalık kargo gemisi yeni gelmiş; greyfurt, muz, domates, marul gibi taze yiyecekler taşımış.

Salonda diller birbirine karışıyor. Almanlar ve Fransızlar genelde birlikte oturuyor, en kalabalık grup olan Norveçliler kendi masalarında. Başka bir köşede dört Hintli bilim insanı sessizce yemek yiyor.

Norveçli ekolojist Åshild Onvik Pedersen, kutup ayısı saldırısına karşı yanında tüfek taşıyarak Svalbard’da bulunan araştırma yerleşimi Ny-Ålesund yakınlarında ren geyiklerini arıyor, 1 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times)

 

Hindistan 2008’den bu yana Svalbard’a bilim insanı gönderiyor. Hindistan Jeoloji Araştırmaları Kurumu direktörü Pradeep Kumar yedinci ziyaretindeydi. Daha bir gün önce kantine yakın bir yerde taze kutup ayısı ayak izine rastladıklarını söyledi ve “Belki ayıyı yarım saatle kaçırdık” dedi.

Mikroskobik değişimler

Kumar’ın oda arkadaşı Vipindas Kavumbai, Hintli bir mikrobiyolog. Günlerini Ny-Ålesund limanındaki deniz laboratuvarında geçiriyor. Fiyort suyundan aldığı bakteri örneklerini filtreliyor, donduruyor ve DNA dizilemesi için Hindistan’a gönderiyor.

Arktik suları ısındıkça soğuğa uyumlu bakteriler azalıyor, yerlerini daha hızlı çoğalan, sıcaklığa dayanıklı türler alıyor. Kavumbai “Buz eriyip daha fazla ısı geldiğinde bu organizmalar hayatta kalamıyor. Onların yerine başka türler geçiyor” diyor. Bu da “topluluk kayması” olarak adlandırılan bir sürece yol açıyor.

Svalbard’da bir fiyortta erime ve aşınma belirtileri gösteren buzdağları, 30 Nisan 2025. (Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times)

 

Açık denizde yosun ormanları ise daha önce hiç olmadığı kadar gelişiyor. İspanyol ekolojist Carlos Smerdou, bu ormanların “her şeyi yeniden düzenlediğini” söylüyor. Aç kalan ren geyikleri bile bu yosunlarla beslenmeye başlamış durumda.

Ren geyikleri ve zorunlu yosun diyeti

Norveçli ekolojist Åshild Onvik Pedersen, ren geyiklerinin sahil boyunca “sıkışıp kaldığını” anlatıyor. Eskiden donmuş fiyortları geçerek daha iyi otlaklara ulaşırlardı. Şimdi ise dağlar ve buzullar arasında mahsur kaldılar.

Kışın likenleri kazıyıp bulmaya çalışıyorlar, ama iklim değişikliği sonucu karın üzerinde kalın buz tabakaları oluşuyor. Bu da otlamayı zorlaştırıyor. Çaresiz kalan geyikler deniz yosununa yöneliyor. Ancak yosun, liken kadar besleyici değil. Pedersen buna “hayatta kalma yiyeceği” diyor.

Yine de tablo her yerde aynı değil. İç vadilerdeki ren geyiği nüfusu 2018’de rekor seviyeye çıkmıştı. Daha sıcak yazlar, daha uzun büyüme sezonları ve daha fazla bitki demek. Bu da bazı sürülerin çoğalmasına yol açtı. Pedersen buna “farklı yönlere evrilen nüfus trendleri” diyor.

Kutup ayılarının yeni av yöntemleri

Buz tabakası kayboldukça kutup ayıları alışılmadık yerlere çıkıyor ve yeni av stratejileri geliştiriyor. Yüzyıllardır neredeyse sadece foklarla beslenmişlerdi. Ama şimdi Svalbard’daki yaklaşık 300 kutup ayısının çoğu karada yaşayan avlara yöneliyor.

Bazıları dik yamaçlarda ren geyiklerini yukarı sürüp düşürerek yakalıyor. Kimileri tepeden pusuda bekliyor. Bazıları ise ren geyiklerini suya sürüp yüzerek avlıyor.

Svalbard’da bulunan bir bilimsel araştırma yerleşiminin yakınında kutup ayılarına karşı uyarı yapan bir tabela, 1 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Emile Ducke/New York Times)

 

Norveçli ekolojist Jon Aars, “Onların geyikleri yakalamak için buldukları yöntemlere şaşırdım” dedi. Aars’a göre ayılar 1990’lara kıyasla neredeyse bir ay daha erken karaya çıkıyor. Kuş yumurtlama sezonundan önce gelirlerse yuvaların %90’ını yok edebiliyorlar.

İnsanlarla karşılaşmalar da artıyor. Ny-Ålesund çevresinde eskisine göre çok daha fazla ayı görülüyor. Temmuz ayında, yerleşim yerine tehdit oluşturduğu gerekçesiyle 4 yaşındaki bir erkek ayı vurularak öldürüldü.

1973’te avlanmaları yasaklandığından beri kutup ayısı nüfusu toparlandı ve istikrara kavuştu. Bazıları bir asır önce terk ettikleri bölgelere bile geri dönüyor. Bu da Svalbard’ı kutup ayılarını görmek için dünyanın en iyi yerlerinden biri haline getiriyor.

Bununla birlikte Kanada’nın Hudson Körfezi’nde ayı nüfusu çöküşte. Daha uzun buzsuz dönemler onları erkenden zayıflatıyor, çoğu açlıktan ölüyor.

Aars, “Bugün sahip olduğumuz şeylerin çoğunu kaybedeceğiz” diyor. Ama yine de tamamen umutsuz da değil. Aars şunları söylüyor: “Kutup ayıları Arktik’in bazı bölgelerinde uzun süre varlığını sürdürecek”

© 2025 The New York Times Company