05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 16.10.2025 19:32 | Son Güncelleme: 16.10.2025 19:44

Çin nadir toprak elementlerine sarıldı, ABD'yi kendi oyununda yenmeyi hedefliyor

Washington’un çip ihracat kısıtlamalarına yanıt veren Pekin, nadir toprak mineralleri üzerindeki denetimini küresel ölçekte sıkılaştırarak tedarik zincirlerini silah haline getirdi. Yeni lisans sistemi sadece ABD ekonomisinde değil, küresel çapta da etkisini hissettirebilir
Çin nadir toprak elementlerine sarıldı, ABD'yi kendi oyununda yenmeyi hedefliyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Ana Swanson, Meaghan Tobin / New York Times

Son üç yılda Washington, dünyanın herhangi bir yerindeki şirketlerin Çin’e ileri düzey bilgisayar çipleri veya bu çipleri üretmek için gereken araçları göndermesini engelleyen küresel kurallar koyma konusunda geniş yetkiler talep etti. ABD’li yetkililer, bu yaklaşımın Çin’in gelişmiş yapay zekâ yarışında üstünlük sağlamasını engellemek için gerekli olduğunu savundu.

Fakat geçen hafta Pekin tarafından açıklanan kapsamlı kısıtlamalar, bu oyunun iki taraflı oynanabileceğini gösterdi.

Çin hükümeti, bilgisayar çiplerinden arabalara, füzelerden cep telefonlarına kadar her şeyde kullanılan kritik minerallerin akışını sınırlayan yeni kuralları duyurduğunda, küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkisini açıkça ortaya koydu. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde yürürlüğe girecek olan kurallar, artık Çin dışındaki ürün ticaretinde bile Pekin’den lisans alınmasını gerektirebileceği için, yabancı hükümetleri ve şirketleri şaşkına çevirdi.

Çin tedarik zincirini silah olarak kullanma konusunda ABD'den daha güçlü olabilir

Analistlere göre, nadir toprak mineralleri üretimindeki hâkimiyeti ve diğer stratejik sanayiler üzerindeki kontrolü sayesinde Çin, tedarik zincirlerini silah olarak kullanma konusunda ABD’den bile daha büyük bir güce sahip olabilir.

Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu’ndan siyaset bilimci Henry Farrell "ABD artık, ekonomisinin önemli bölümlerini tehdit edebilecek bir rakiple karşı karşıya olduğunu kabul etmek zorunda. ABD ile Çin’in artık çok daha hassas bir karşılıklı bağımlılık aşamasında oldukları çok açık" dedi ve şöyle devam etti:

“Çin gerçekten de ABD’nin oyun kitabından bir sayfa almayı ve bir bakıma bu oyunu şu anda ABD’nin oynadığından daha iyi oynamayı öğrendi”

Çin’in hamlesi, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilimi yeniden alevlendirdi. Başkan Donald Trump, Pekin yeni kısıtlamalarından geri adım atmadığı sürece 1 Kasım’da Çin ithalatına yüzde 100 ek vergi koymakla tehdit etti.

Çin’in başlattığı bu tür bir tedarik zinciri kısıtlaması ilk olarak 2020’de devreye girmişti. Washington, Huawei adlı Çinli teknoloji devini hedef almak için daha önce kullanılmamış bir hükmü yeniden yürürlüğe soktu. ABD hükümeti, Huawei’yi ulusal güvenliğe tehdit olarak görüyordu. Ancak ABD, sadece Amerikan teknoloji ihracatını değil, dünya genelindeki tüm şirketlerin (eğer bu ürünlerde ABD’ye ait parçalar, ekipmanlar veya yazılımlar bulunuyorsa) Huawei’ye ürün göndermesini yasakladı.

ABD’nin küresel çip üretim endüstrisindeki kilit rolü nedeniyle, bu kurallar neredeyse tüm ileri teknoloji ürünlerini kapsar hale geldi. Bu, ABD’nin ekonomik gücünün geniş bir biçimde kullanılması anlamına geliyordu ve Biden yönetimi döneminde geliştirilen küresel teknoloji kurallarının temelini oluşturdu. Yabancı hükümetler ne yapacaklarının dikte edilmesinden hoşnut olmasa da, çoğu, ABD teknolojisinden mahrum kalma korkusuyla iş birliği yaptı.

Kim pes edecek? ABD mi, Çin mi?

Şimdi asıl soru şu: Çin’in bu kısıtlamaları, Trump yönetimini tarifeleri veya uzun süredir devam eden teknoloji yasaklarını geri almaya ikna edecek mi, yoksa Pekin mi baskıya boyun eğecek?

Yönetim, Amerikan sanayilerini felce uğratabilecek bu Çin kısıtlamaları karşısında hazırlıksız yakalanmış görünüyor. Trump, Cuma günü Çin lideri Şi Jinping ile planlanan görüşmeyi iptal etmekle tehdit etti ve ayrıca yüzde 100’lük yeni tarifeleri duyurdu. ABD borsalarında sert satışların görülmesi sonrası Trump, Pazar günü sosyal medyada, “Çin hakkında endişelenmeyin, her şey yoluna girecek!” paylaşımında bulundu.

Salı günü Trump, gazetecilere ve Arjantin başkanına Şi hakkında, “Çin insanlardan faydalanmayı sever ama artık bizden faydalanamazlar, bu yüzden sinirleniyor” dedi. Aynı gün öğleden sonra Trump, sosyal medyada ABD’nin Çin’den yemeklik yağ ithalatını sonlandırmayı ve diğer iş kollarında da benzer adımlar atmayı değerlendirdiğini yazdı.

Çin için bir güç gösterisi

Çarşamba sabahı Hazine Bakanı Scott Bessent ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Çin’in lisans sistemini küresel bir güç gösterisi olarak tanımladı ve Çin’in adım atması halinde ABD’nin tarifeleri uygulamaya hazır olduğunu belirtti.

Greer “Beklentimiz bunun hiçbir zaman yürürlüğe girmemesi” dedi.

Çinli yetkililer, ABD’nin ekonomik önlemlerinin ülke sınırlarını aşacak şekilde uygulanmasını uzun süredir eleştiriyor ve Washington’dan gelen tehditler karşısında tutarlılıkla hareket ettiklerini savunuyor.

 Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian Çarşamba günü, “ABD bir yandan diyalogdan bahsediyor, diğer yandan tehdit ve gözdağına başvuruyor, yüksek tarifeler getiriyor ve yeni kısıtlayıcı önlemler açıklıyor. Bu, Çin’le ilişki kurmanın doğru yolu değil” şeklinde konuştu.

Fudan Üniversitesi’nden doçent Jiang Tianjiao, Çinli yetkililerin ABD’nin nadir toprak endüstrisini yeniden canlandırma çabalarını dikkatle izlediklerini ve olası bir Trump-Şi görüşmesi öncesinde iki tarafın ellerindeki kozları göstermek istediklerini söyledi.

ABD’li yetkililer ve analistler, Çin’in lisans sisteminin etkilerinin, yalnızca ileri düzey çipleri hedef alan ABD teknoloji kontrollerinden çok daha geniş olacağını belirtti.

Çinli yetkililerin nadir toprak lisans sistemini ne zaman geliştirmeye başladığı net değil. Ancak Trump’ın Çin’e ait gemilerden ABD limanlarında ek ücret alınması gibi agresif adımları, Pekin’e bu önlemleri test etme fırsatı verdi.

Çin'in yarattığı belirsizlik dünyada paniğe yol açtı

Washington merkezli siyasi analiz kuruluşu Eurasia Group’un yöneticisi Xiaomeng Lu “Çin’in küresel tedarik zincirini altüst etme konusundaki istekliliği dünyanın geri kalanını korkutuyor” dedi.

Tufts Üniversitesi profesörü ve “Chip War: The Fight for the World’s Most Critical Technology” kitabının yazarı Chris Miller, Çin’in yeni lisans sisteminin etkilerinin “olağanüstü derecede geniş” olabileceğini ve dünyada üretilen hemen hemen tüm yarı iletkenleri etkileyebileceğini söyledi.

ABD, Avrupa, Japonya, Hindistan, Güney Kore ve diğer ülkelerdeki şirketler ve hükümetler de Çin hükümetinin lisans sürecinde talep ettiği kapsamlı kurumsal bilgilerden endişe duyuyor.

ABD ve Çin, yıllardır yerli üretimle güçlendirmeye çalıştıkları tedarik zincirlerini şimdi birbirlerine karşı kullanıyor. Ancak Çin, kendi çip endüstrisine milyarlarca dolar yatırarak yerli üreticilerini büyütürken, ABD nadir toprak üretimini yeniden başlatmak için yıllara ihtiyaç duyabilir.

Çin'e maliyeti ağır olabilir

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü kıdemli üyesi Martin Chorzempa şöyle konuştu:

“Eğer Çin çip kısıtlamalarını aşmayı başarır ama ABD nadir toprak kontrollerini aşmakta gecikirse, bu ABD için büyük bir sorun olur”

Oxford Üniversitesi profesörü Yeling Tan, son aylardaki gelişmelerin Çin’i, ilk Trump yönetimi dönemindekinden daha güçlü bir müzakere pozisyonuna getirdiğini söyledi. Ancak Tan, bu kısıtlamaların “Çin açısından maliyetli olabileceğini, çünkü ülkenin ticaret ortaklarını ürkütebileceğini” de belirtti ve şöyle devam etti:

“Bu durum, Çin’in güvenilir bir ticaret ülkesi olarak itibarını zedeleme riski taşıyor. Bu inanılmaz derecede hassas bir denge”

© 2025 The New York Times Company