Aurelien Breeden / The New York Times
Geçen salı günü Fransa’nın birçok yerinde okullar kapandı, trenler durma noktasına geldi. Gösterilerin hedefinde bir kez daha Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarma planı vardı.
Protestocuların sayısı resmi makamlara göre 1.2 milyonu buldu, sendikalara göre 2.5 milyonu aştı. Grevdeki çalışan sayısı biraz düşse de ocak ayı başındaki ilk protestodan daha büyük bir kalabalık sokağa döküldü.
Devam eden protestolar geçen yıl yeniden seçilen Macron’un en zorlu sınavı haline geldi. Son anketlere göre Fransız halkının üçte ikiden fazlası cumhurbaşkanının teklifine karşı.
61 yaşındaki eski demir yolu işçisi ve Sarı Yelekli protestocu Marc Mouty Paris’teki yürüyüş sırasında “Macron neye saldırdığının farkında değil. Bu sosyal kalkınma Fransızlara çok pahalıya mal oluyor” diye konuştu.
Macron ve hükümeti Fransa’nın emeklilik sistemini bir an önce değiştirmeleri gerektiğini söylüyor. Argümanı gelecek için daha sağlam bir mali dayanak oluşturmak. Yaşam beklentisinin artması ve çalışanların emeklilere oranının düşmesi gerekçe olarak gösteriliyor.
Birleşik sendikalar cephesinin de içinde bulunduğu muhalefete göre ise revizyon ihtiyacı o kadar acil değil. Macron’un zenginlerden alınan vergiyi artırmak istemediği için emeklilik haklarına saldırdığını ve yükü mavi yakalıların sırtına bindirdiğini söylüyorlar.
Okul, toplu taşıma, rafineri ve santrallerdeki çalışanların protestoları ve aralıklı iş bırakma eylemleri genel bir huzursuzluk yaratsa da aksamalar belli bir ölçüyü aşmadı. Ancak emeklilik tasarısına ilişkin Ulusal Meclis’teki görüşmeler öncesinde baskı artıyor. Parlamentoda Macron’un partisinin küçük bir çoğunluğu var. Ama muhalifler yasama üzerinden bir mücadeleye hazırlanıyor.
