Fransa'yı sarsan tecavüz davasının karar gününden izlenimler: "Gisèle Pelicot, cesaretiyle tarihe geçti"

Catherine Porter and Ségolène Le Stradic / The New York Times

Fransa'nın Avignon kentinde, perşembe günü, tıklım tıklım dolu bir mahkeme salonunda yargıç, 51 sanığın her birinden ayağa kalkmasını istedi. Bu kişiler, Gisèle Pelicot’a, kocasının daveti ve onu bilinçsiz hale getiren ilaçların etkisi altında olduğu sırada tecavüz etmekle suçlanıyordu. Yargıç, her birine art arda hızlıca hükmünü verdi: Hepsi suçlu.

Dava sonucunda, sanıkların tamamı tecavüz suçundan mahkûm edildi. Pelicot’un 50 yıllık eşi Dominique Pelicot, ona yaklaşık on yıl boyunca ilaç verip istismar ettiğini itiraf etmişti ve en ağır ceza olan 20 yıla çarptırıldı. Diğer sanıklar ise genellikle 6 ila 9 yıl arasında değişen cezalar aldı.

Dört ay boyunca Fransa’yı dehşete düşüren ve aynı zamanda Gisèle Pelicot’a hayranlık uyandıran dava, Gisèle’in lehine sonuçlandı. Pelicot, davayı kamuya açık bir şekilde yürüterek, Fransa’da yeterince yankı bulmayan tecavüz ve cinsel şiddet konularına dikkat çekmeyi başardı. Pelicot, dava sonrası mahkeme önünde kendisini bekleyen ulusal ve uluslararası basın mensupları ile yüzlerce destekçisinin tezahüratları eşliğinde açıklama yaptı.

"Adalet Gisèle için, adalet herkes için" yazılı pankartlar taşıyan kalabalık, Pelicot’un duruşmalarda gösterdiği cesarete övgüler yağdırdı. Pelicot, mahkemede yaşanan acı verici detayları kamuoyuyla paylaşma kararını hiçbir zaman pişmanlık duymadan aldığını belirtti.

“Gerçeklerin konuşulmasını istedim”

Pelicot, açıklamasında şunları söyledi: “Bu dava sürecini 2 Eylül’de başlatarak toplumun, bu tartışmaları sahiplenmesini istedim. Kararımdan asla pişman olmadım”. Dünyanın dört bir yanından aldığı destek sayesinde duruşma boyunca mahkemeye gelip ifade verebildiğini belirten Pelicot, gösterilen dayanışmanın gücüne vurgu yaptı.

Cezalar yeterli bulunmadı

Ancak, feminist aktivistler, mahkemede verilen cezaların çoğunun savcılığın önerdiği cezaların altında kalmasına tepki gösterdi. Dominique Pelicot dışında, sanıklardan altısı, mahkeme süresince hapiste geçirdikleri süre nedeniyle serbest bırakıldı. Avukatlar ise cezaların genel olarak adil olduğunu savundu.

Kamuoyunu sarsan detaylar

Dava, sadece sanıkların sayısı değil, aynı zamanda olayın korkunç detayları nedeniyle de Fransa’da geniş yankı uyandırdı. Büyük bir kamu şirketinden emekli bir yönetici ve büyükanne olan Pelicot, 2020’nin sonlarında kocasının tutuklanmasıyla hayatının alt üst olduğunu öğrendi. Pelicot, yıllardır yaşadığı saç dökülmesi, kilo kaybı ve hafıza kaybını Alzheimer ya da bir beyin tümörüne bağlamıştı. Ancak gerçek sebep, kocasının yemek ve içeceklerine uyku ilacı koyarak onu neredeyse bilinçsiz hale getirmesi ve onlarca erkeği cinsel saldırıda bulunmaları için evlerine davet etmesiydi.

Dominique Pelicot, yıllarca eşine ilaç verdiğini ve ona tecavüz etmeleri için internette tanıştığı erkekleri evlerine davet ettiğini, o anları kameraya kaydettiğini itiraf etti.

Davanın Fransa’da çok ses getirmesinin sebeplerinden biri de Dominique Pelicot’nun davetiyle eve giden erkeklerin “sıradan” profiliydi. Fransız medyası, yaşları 26 ile 74 arasında olan, orta ve işçi sınıfından çeşitli mesleklerde olan bu erkeklerin ‘herhangi biri’ görünümü nedeniyle onlara “Bay Herkes” adını verdi. Tecavüz suçu işleyenlerin belli bir profili olmadığı anlaşıldı.

Eve giden sanıkların 15’i suçunu kabul etti. Geri kalanı ise Pelicot’nun evine gittiklerinde amaçlarının tecavüz etmek olmadığını, Gisèle Pelicot’un rızası olduğu yönünde “kandırıldıklarını” öne sürdü. Pek çoğu, Dominique Pelicot’u büyük bir manipülatör kolarak resmederken bazıları kendilerine de ilaç verildiğini iddia etti.

Davanın sonlarına doğru sanık erkeklere savunmak için son ifadeleri sorulduğunda bu haktan pek azı faydalandı.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan birçoğu, perşembe sabahı mahkeme salonuna, günün getirebileceklerine hazırlıklı olmak için yanlarında küçük çantalarla geldi. Hüküm açıklandıktan kısa bir süre sonra polis tarafından hızla götürüldüler ve doğrudan cezaevine sevk edildiler. Kararı taşma salonunda izleyen eşleri, anneleri ve kızları gözyaşlarına boğuldu.

Davanın diğer önemli anlarında olduğu gibi, Perşembe günü de Gisèle Pelicot’un yanında, Dominique Pelicot ile olan üç çocuğu vardı. Dava ve belgelenen korkunç suçlar yalnızca Pelicot’un hayatını ve kimliğini değil, çocuklarının hayatını da paramparça etmişti.

Duruşma sonunda Pelicot, “Tanınmayan ve hikâyeleri gizli kalan mağdurları düşünüyorum. Bilin ki aynı mücadeleyi paylaşıyoruz” dedi. Gelecek nesiller için bu mücadeleyi verdiğini belirten Pelicot, “Kadın ve erkek herkesin saygı ve uyum içinde yaşayabileceği bir gelecek için umutluyum” diye ekledi.

Mahkeme sonrası, destekçilerin alkışları arasında polis eşliğinde mahkemeden ayrılan Pelicot, cesareti ve kararlılığıyla tarihe geçti.