Erika Solomon / The New York Times
Önce İran'ın başkenti Tahran'da daha önce yerleştirilen bir bombayla Hamas'ın yurtdışındaki en üst düzey lideri İsmail Haniye öldürüldü. Ardından Hamas'ın en zor bulunan askeri liderinin de öldürüldüğü açıklandı. Tüm bunlar olurken İsrail, Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin bugüne kadar karşılaştığı en ölümcül savaşı sürdürüyor.
Hamas daha da güçlenecek
İlk bakışta İsrail ile Hamas arasındaki 30 yıllık mücadele bugün Hamas için yıkıcı bir boyuta ulaştı. Ancak Hamas'ın tarihi, grupların on yıllar boyunca geçirdiği evrim ve daha genel olarak isyanların mantığı, Hamas'ın sadece hayatta kalmakla kalmayacağını, hatta siyasi olarak daha güçlü bir şekilde ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Hamas liderleriyle temas halinde olan analistler ve bölgesel gözlemciler, Haniye'nin İsrail tarafından öldürülmesi de dahil olmak üzere Hamas'ın aldığı son darbeleri, İsrail güçlerine uzun vadeli stratejik başarı pahasına kısa vadeli bir zafer sunmak olarak görüyor.
Çatışmaların sona erdirilmesi konusunda araştırmalarda bulunan Uluslararası Kriz Grubu'nun kıdemli Filistin analisti Tahani Mustafa, "İnsanları korkutacak ya da tamamen yenilgiye uğratacak bir kopukluk yaratmak yerine, bu tam tersi bir etki yaratacak. İsrail onlara aslında bir koz verdi" ifadelerini kullandı.
40 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti
İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarına misilleme olarak başlattığı askeri harekât, Gazze'nin 2 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ını yerinden etti, şehirlerin büyük bölümünü yerle bir etti ve Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre 39 bin kişinin ölümüne neden oldu.
Bölge sakinleri ve analistler, buna rağmen Hamas'ın sadece faaliyetlerini sürdürmekle kalmayıp hem Gazze'de hem de Gazze dışında yeni savaşçılar devşirdiğini söylüyor. Militanlar ayrıca İsrail'in aylar önce onları sürdüğü bölgelerde yeniden ortaya çıkmaya başladı.
Hamas için isyan mantığı, çok daha güçlü bir ordu karşısında hayatta kalmanın sembolik bir zafer sağladığı anlamına geliyor. Bununla birlikte İsrail'in verdiği tüm acıları geride bırakacak bir güç elde etme şansı da doğuyor.
Sinvar'dan sonra en üst düzey ikinci isim de öldürüldü
Çarşamba günü İsrail ordusu, 13 Temmuz'da gerçekleştirdiği bir saldırıda Hamas'ın askeri kanadının başı olan ve 7 Ekim'deki İsrail saldırısının mimarı olarak görülen Muhammed Deif'in öldürüldüğünü açıkladı. Hamas bu gelişmeyi henüz doğrulamış değil. Ancak Deif'in ölümünün özel bir anlamı var: O da İsrail'in en çok aranan adamı olan Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'dan sonra Deif'in en üst düzey ikinci lideri olması. Bu da İsrail'in yıllardır sürdürdüğü çabanın sonu anlamına geliyor.
İsrail'in Deif'in öldürüldüğünü duyurması, İran'ın yeni cumhurbaşkanının yemin törenine katılmak üzere gittiği bir ziyaret sırasında öldürülen Haniye'yi uğurlamak üzere yas tutanların toplandığı güne denk geldi. İran ve Hamas, düşmanlarına suikast düzenlemek konusunda uzun bir geçmişe sahip olan İsrail'i Haniye'nin ölümünün arkasında olmakla suçladı.
Haniye ılımlıydı ve köprü görevi görüyordu
Haniye'nin kaybı Hamas için de zor olacak. Haniye, bölgesel analistler tarafından İslamcı hareket içinde daha ılımlı bir figür olarak görülüyor ve rakip gruplar arasında bir köprü görevi görüyordu. Ayrıca İsrail ile devam eden, ancak aksayan ateşkes görüşmeleri de dahil olmak üzere, arabuluculuk için bastırmaya istekli bir lider olarak dikkat çekiyordu.
Washington'daki Orta Doğu Enstitüsü'nde Filistin araştırmalarıyla bilinen uzman Khaled Elgindy, "Onu (Haniye'yi) çıkarırsanız mesaj şu olur: Müzakerelerin önemi yok" dedi.
Hamas daha da sertleşecek
Haniye'nin ölümü sonrası için "Hamas'ın önemsiz hale gelebileceği sonucuna varmak için bir neden göremiyorum" diyen Elgindy sözlerine şöyle devam etti: "Asıl soru şu: Hamas bundan sonra nasıl değişir? Bence liderliğin daha da sertleşeceğine dair çok güçlü bir argüman var"
Deif, İsrail'in 2012 yılında arabasını hedef alarak öldürdüğü askeri lider Ahmed El Cabari'nin yerine geçti. O sırada İsrail ile uzun vadeli bir ateşkese varmak için yürütülen arabuluculuk çabalarında Hamas'a liderlik ediyordu.
İsrail hedeflerini yok ettikçe sorun daha da büyüyor
İsrail'in Filistinli ve bölgesel rakiplerine karşı on yıllardır sürdürdüğü hedef gözeterek öldürme operasyonları tartışmalı bir geçmişe sahip: Bu operasyonlara eleştirel bakış açısı sunanlar uzun zamandır bu taktiğin İsrail'in başlıca düşmanları olarak yeni partilerin ya da liderlerin ortaya çıkması için alan yarattığını, çoğu zaman da bunların yerini daha radikal güçlerin aldığını savunuyor.
Haniye'nin hayat hikayesi, İsrail'in Hamas'ı etkisiz hale getirme girişimlerinin bazılarının istenmeyen sonuçlarına dair farklı bir ders sunuyor. Haniye, İsrail tarafından Gazze'den o zamanlar İsrail askeri işgali altında olan Güney Lübnan'a sürülen 400 Filistinli arasındaydı. Haniye gibi figürler kenara itilmek yerine daha fazla popülerlik ve daha geniş bir bölgesel erişim kazandı.
Mustafa, Hamas'ın hayatta kalması için belki de en önemli ilkenin yabancı destekçilerinden gelen maddi desteğe aşırı bağımlı olmaması olduğunu söyledi.
İran bölgesel bir savaşa sürüklenmemeye çalışıyor
Hamas şu ana kadar İsrail'in Gazze'ye yönelik kuşatmasını sıkılaştırdığı bir dönemde bile bu özgüvenini korumuş görünüyor. İran Hamas'ın önemli bir para ve silah kaynağı. 7 Ekim'de İran'ın insansız hava araçları Hamas tarafından kullanıldı. Ancak şimdi İran da kendisini bölgesel bir savaşa sürüklenmekten korumak için mücadele ediyor.
Hamas üyeleri, İsrail üslerinden yağmalanan malzemelerden veya İsrail araçlarına kurulan pusulardan ya da patlamamış mühimmattan ve düşmüş insansız hava araçlarından malzeme çıkararak sahada bulabildikleri her şeyi nasıl kullanacaklarını bilen kendi mühendislerine sahipler.
Mustafa, "Finans ve eğitim açısından çok fazla dış destek aldılar ama lojistik açısından bunların çoğu ev yapımı. İşte bu yüzden şimdi bile, neredeyse 10 aydır direnişin zayıfladığını görmüyorsunuz" şeklinde konuştu.
Hamas daha fazla taviz vermek zorunda kalabilir
Tüm Hamas gözlemcileri Hamas'ın mevcut baskılardan kurtulabileceğine inanmıyor. Londra merkezli araştırma grubu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden Michael Stephens gibi bazı analistler, saldırıların Hamas'ı daha fazla taviz vermeye zorlayabileceğine dikkat çekiyor.
Arap gazetesi Al-Ayyam'da Filistinli bir siyasi analist olan Akram Atallah, Hamas'ın bu savaştan sadece askeri olarak değil, her zaman ağırlık merkezi olan Gazze'deki destek açısından da ağır hasar almış olarak çıkacağını söyledi.
Atallah, Hamas'ın kazandığı düşünülen popülaritenin çoğunun Gazze dışından, örneğin işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilerden geldiğini söyledi ve şöyle devam etti:
"Bunun anlaşılabilir bir nedeni var: Bedeli Gazze'de yaşayanlar ödüyor"
Hamas Gazze Şeridi'ni asla yönetemeyecek
Stephens, Hamas'ın İsrail'in saldırısı sona erdikten sonra Gazze Şeridi'ni asla yönetemeyeceğini söyledi ve bunu sadece İsrail ve Washington'daki ana destekçilerinin değil, Filistinlilerin kendilerinin de reddedeceğini söyledi.
Stephens, bu kararlılıkla bile Hamas'ın muhaliflerinin Hamas'ın yerine geçebilecek birini sağlamak için çok az şey yaptığını söyledi ve sözlerini şöyle noktaladı:
"Kimse oraya gitmek istemiyor, çünkü kimse bu sorunu sahiplenmek istemiyor. Filistin sorununu kim sahiplenecek? Şu anda Hamas için durum kötü görünüyor, peki o zaman alternatifler tam olarak nedir?"
©️ 2024 The New York Times Company