Tariq Panja / The New York Times
Başparmak şeklindeki bir yarımada üzerinde kurulu küçük çöl devleti 2009’da gezegendeki en büyük spor etkinliği olan Dünya Kupası’na ev sahibi olmak için teklif sunduğunda daha iyi tanınmak, dünya sahnesinde bir oyuncu olmak için kıvranıyordu. Bu ev sahipliği herkesin hayal edebileceğinden çok daha fazla paraya, zamana ve cana mal oldu. Ancak geçen pazar gecesi Lusail Stadı üzerindeki havai fişekler gökyüzünü doldururken, Arjantinli taraftarlar şarkı söylerken ve Lionel Messi hayatı boyunca dokunmayı beklediği o kupayı tutarken artık herkes Katar’ı tanıyordu.