Euan Ward / The New York Times
Her şey bir telefon trafiğiyle başladı. Önce köy doktoru, sonra yerel belediye başkanı. Son olarak da telefonun ucundaki kişi kendisini İsrailli bir subay olarak tanıttı ve eşyalarını toplayıp gitmeleri için 45 dakikaları olduğunu, aksi takdirde hayatlarının tehlikeye gireceğini söyledi.
Salı günü Lübnan'ın Ain Ebel köyünden kaçan iki çocuk babası Rakash Ashlar, “Onlara bölgemizde Hizbullah olmadığını ısrarla söyledik” dedi. Yaşadıkları küçük Hıristiyan topluluğu İsrail sınırının sadece birkaç mil kuzeyinde yer alıyor.
İsrailli subay ise bu sözleri dinlemiyordu.
İsrail'in boşaltılmasını istediği onlarca kasabadan biri
İsrail Salı günü Lübnan'a kara harekâtı başlatırken, Ain Ebel de İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği sınırdaki onlarca kasabadan biriydi.
Lübnanlı Şii grup Hizbullah ülkenin güneyinin büyük bölümünde fiili kontrolü elinde bulundursa da, bölgede Hizbullah'a bağlı olmayan Hıristiyan, Dürzi ve Sünni Müslüman topluluklar da yaşıyor.
Ayn Ebel'deki evlerin çoğu zaten boştu, kadınlar ve çocuklar aylar önce kaçmışlardı. Köyün daha önce de çapraz ateş altında kaldığını unutan çok az kişi vardı. İsrail ve Hizbullah en son 2006 yılında büyük bir savaşa girdiğinde kasaba halkı kuşatılmış ve yaklaşık üç hafta boyunca ekmek bulamamıştı.
Köydekiler bu kez üç seçenekleri olduğunu düşündüler: Oldukları yerde kalmak, Beyrut'a ulaşmaya çalışmak ya da boşaltılması söylenmeyen yakındaki bir köy olan Rmeish'e kaçmak ve oradaki Müjde Meryem Ana Manastırı'na sığınmak. Çoğu kişi Rmeish'in en güvenli seçenek olduğunu düşündü ve kısa süre içinde korna çalan arabalar sokaklarda dolaşmaya başladı.
Rmeish'in 72 yaşındaki rahibi Necip El Amil, manastırın Salı günü yüzlerce Ayn Ebel sakininin akınına uğradığını söyledi. Çoğu daha sonra Lübnan ordusu ve Kızıl Haç tarafından Beyrut'a tahliye edildi, ancak onlarcası ayrıldıkları takdirde çapraz ateşe yakalanma korkusuyla gece boyunca kaldı.
El Amil “Endişeliler. Biz onların acılarını dindirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Lübnan devlet haber ajansının bildirdiğine göre, yakındaki Hıristiyan köyü Debel'den üç kişi - bir çift ve oğulları - Çarşamba günü erken saatlerde İsrail'in evlerine düzenlediği saldırıda öldürüldü.
Şimdi Lübnan'ın başkentinde bulunan bazı Ayn Ebel sakinleri çok sevdikleri köylerine dönüp dönmeyeceklerini ve ne zaman döneceklerini merak ediyor.
“Ne zaman geri döneceğimi bilmiyorum” diyen Ashlar, “Evlerimizi tekrar ne zaman göreceğimizi bilmiyoruz. Bu bir hafta sürebilir. Bu bir ay sürebilir. Bir yıl da sürebilir, belki de 10 yıl”
Bu duygu, İsrail birliklerinin yaklaşık yirmi yıldır ilk kez sınır boyunca yığınak yaptığı güney Lübnan'daki kasaba ve köylerde de hissediliyordu.
Son günlerde benzer telefon uyarıları alan sınır kasabası Shebaa'da yaşayan Dana Kaydouh, “Dün gece kimse uyumadı” dedi. Kaydouh, bir İsrail saldırısında komşu bir ailenin dokuz ferdinin ölmesinin ardından toparlanıp kasabayı terk etti.
© 2024 The New York Times Company