20 Mayıs 2025, Salı
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 13.05.2025 16:12 | Son Güncelleme: 13.05.2025 16:46
Makaleyi sesli dinle • 0:00

New York Times: Alman şirketlerinin ABD'ye yatırım yapma geleneği değişebilir

ABD Başkanı Donald Trump, gümrük vergileriyle birlikte birçok şirketin üretim merkezlerini ABD'ye taşıyacağına ve ülkedeki istihdamın artacağına inanıyor. Ancak New York Times'a göre uzun yıllardır ABD'ye yatırım yapan Alman şirketleri için bu eğilim giderek azalıyor
New York Times: Alman şirketlerinin ABD'ye yatırım yapma geleneği değişebilir
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Melissa Eddy / The New York Times

ABD Başkanı Donald Trump, diğer ülkelerden gelen ürünlere gümrük tarifeleri getirme kararını savunurken, bunun şirketleri üretimlerini Amerika Birleşik Devletleri’ne kaydırmaya yönlendireceğini ve böylece istihdamın geri geleceğini öne sürüyor.

Ancak 1800’lerin sonlarından bu yana ABD’de üretim yapan Alman şirketleri için bu tür argümanlar inandırıcılıktan uzak. Binlerce Alman şirketinin hâlihazırda ABD’de fabrikaları bulunuyor ve bu şirketler, ülkenin yabancı yatırımlarının %12’sini oluşturuyor.

BMW ve Mercedes-Benz gibi otomobil üreticileri uzun süredir ABD’de tesislere sahip. 2023 yılında ise şekerleme üreticisi Haribo, onlarca yıl boyunca ayıcık şekerlerini ithal ettikten sonra Wisconsin’de ilk ABD tesisini açtı.

Ancak pek çok Alman şirket artık bu stratejiyi sorgulamaya başladı. Son anketler, Alman üreticilerin ABD’ye yatırım yapmaktan geri adım attığını ve ülkede halihazırda bulunanların gelecekleri konusunda daha karamsar olduğunu gösteriyor.

Alman Sanayi ve Ticaret Odası, ABD’de fabrikası bulunan 6 bin Alman şirketinin ekonomik beklentilerini düzenli olarak anketlerle ölçüyor. Odanın dış ticaret başkanı Volker Treier’in aktardığına göre, bu şirketler yıllardır 'ortalamanın üzerinde' bir görüşe sahipti. Ancak Trump 2 Nisan’da ilk gümrük tarifesi paketini açıkladığından bu yana, beklentiler düşüşe geçti.

Treier, "Genel eğilimin tersine düştüler. Çünkü gümrük tarifeleri zehirdir" dedi.

Bunun yerine, birçok Alman şirketin yatırımlarını kendi ülkesinde tutmayı tercih ettiği görülüyor. Danışmanlık şirketi Deloitte’un 216 Alman finans yöneticisiyle yaptığı ayrı bir ankete göre, Kuzey Amerika’ya yatırım yapmayı planlayan şirketlerin oranı %25’ten %19’a geriledi.

Aynı zamanda, Almanya’daki şirketler ülke içinde yatırım yapmaya daha istekli görünüyor. Geçtiğimiz Salı günü göreve başlayan Friedrich Merz liderliğindeki yeni hükümetin bürokrasiyi azaltma ve enerji fiyatlarını düşürme vaadi bu eğilimi destekliyor. Ayrıca birçok şirket, önümüzdeki 12 yıl içinde altyapıya yatırım amacıyla hükümetin borçlanmayı planladığı 500 milyar eurodan (yaklaşık 564 milyar dolar) pay almayı umuyor.

Ancak bu iyimserlik, tarifelerin 90 günlük askıya alınma süresi Temmuz ayında sona ermeden önce veya Avrupa Birliği ile Washington arasında bir ticaret anlaşması sağlanırsa değişebilir.

Merz’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, yeni başbakan göreve geldikten sonraki ilk telefon görüşmesinde Almanya Şansölyesi ile Trump “ticaret anlaşmazlıklarını hızla çözme” konusunda mutabık kaldı.

Alman otomotiv şirketleri tarifelerden en çok etkilenenler arasında

Trump’ın getirdiği tarifelerden en çok etkilenen Alman sektörlerinin başında otomotiv sanayisi geliyor. BMW ve Mercedes-Benz’in 1990’ların ortasında ABD’nin güneyinde kurduğu fabrikalarla başlayan güçlü varlığına, yaklaşık on yıl sonra Volkswagen de katıldı.

Bu üç otomotiv devinin yöneticileri, tarifeleri hafifletmek amacıyla Washington’da görüşmeler gerçekleştirdi. Mercedes ve Audi’nin sahibi olan Volkswagen, bazı modellerin üretimini ABD’ye kaydırmayı değerlendirdiklerini açıkladı. Beyaz Saray da bu açıklamaları, başkanın stratejisinin işe yaradığının kanıtı olarak memnuniyetle karşıladı.

Önde gelen otomotiv üreticilerinin ötesinde, onlarca küçük Alman şirketi de ABD’de üretim yapıyor. Bu durum, Almanya’nın ABD’ye doğrudan yatırım hacminin 2023’te 657,8 milyar dolara ulaşmasına katkıda bulundu. Aynı yıl Amerikan şirketlerinin Almanya’ya yaptığı yatırım ise yalnızca 193,1 milyar dolardı.

Bu büyük fark, Almanya’nın ABD’ye daha fazla mal satıp daha az mal almasıyla oluşan ticaret açığına odaklanan Trump ile Merz arasındaki tarifeye ilişkin müzakerelerde önemli bir başlık olacak.

Volker Treier, "Daha fazla yatırım yaptık, şirketlerimiz ABD’de Amerikan şirketlerinin Almanya’da yarattığından daha fazla iş yarattı. Adalet hakkında konuşurken en önemli başlangıç noktası bu" ifadelerini kullanıyor.

Alman şirketleri için ABD’de üretim yapma kararı genellikle pazara erişimin kolaylığı ve yerinde üretim isteğinden kaynaklanıyor.

Şirketin kıdemli başkan yardımcısı Christian Bahlmann'a göre Haribo’nun Wisconsin’e yaptığı yatırım da bu yerel odaklı stratejinin bir parçasıydı:

“Biz bu uzun vadeli planı, mevcut gümrük politikalarından bağımsız olarak izliyoruz”

Güneybatı Almanya’nın Waiblingen kentinde bulunan ve testere gibi elektrikli aletler üreten Stihl, onlarca yıldır Virginia’da bir fabrika işletiyor.

Stihl Yönetim Kurulu Başkanı Michael Traub, “1974’te bunu bürokratik baskıyla değil, yerel üretime inandığımız için yaptık,” diyerek fabrikanın siyasi değil, ticari bir kararla açıldığını vurguladı.

Bu yerel odaklı yaklaşım, Stihl’in Trump’ın ithalat vergilerinin en olumsuz etkilerinden korunmasına yardımcı oldu. Ancak Traub, ABD’ye Avrupa ve Brezilya’daki fabrikalardan gönderilen batarya ve diğer parçalar nedeniyle bazı ürünlerin fiyatlarının artmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Traub, "Fiyatları artırmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Tarifeler aslında birer vergidir ve günün sonunda bu vergileri tüketiciler öder" dedi.

© 2025 The New York Times Company