Steven Erlanger ve Adam Rasgon / The New York Times
Perşembe günü Muhammed Mustafa'nın Filistin Yönetimi'nin yeni başbakanı olarak atanmasının, daha teknokrat ve daha az yolsuzluğa bulaşmış bir yönetim için uluslararası talepleri karşılaması bekleniyordu. Ancak bazı analistler, Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından atanan 69 yaşındaki Mustafa'nın, Başkan Joe Biden'ın çağrıda bulunduğu yeniden canlandırılmış Filistin devletini harekete geçirme konusunda yetersiz kalacağını söyledi. Başkanın kıdemli danışmanı olan Mustafa, ne geçmişten bir kopuşu ne de 88 yaşında olan ve özellikle Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşın patlak vermesinden bu yana Filistinliler arasında pek sevilmeyen Abbas'ın sahip olduğu güce yönelik bir tehdidi temsil ediyor.
"Gerçek anlamda bir değişiklik olmayacak"
Abbas'la arası açılan Filistin Yönetimi'nin eski dışişleri bakanlarından Nasır el-Kudve, "Gerçek anlamda bir değişiklik olmayacak. Durum olduğu gibi kalmaya devam edecek. Karar verici değişmeyecek" dedi. Dünya Bankası'nda çalışmış ve Filistin Yatırım Fonu'na başkanlık etmiş bir ekonomist olan Mustafa'nın önümüzdeki birkaç hafta içinde yeni hükümeti belirlemesi gerekiyor ki analistler Mustafa'nın büyük değişiklikler planlayıp planlamadığının daha iyi anlaşılacağını söylüyor. Analistlere göre Mustafa'nın içişleri, maliye ve dışişleri bakanları için yapacağı seçimler özellikle kritik önem taşıyor ve bu bakanların hepsi de yönetimin başkanına yakın isimler.
Abbas, 2005 yılında sadece dört yıllık bir dönem için seçilmiş olmasına rağmen daha önceki başbakanlar döneminde de görevini sürdürdü. Abbas'ı eleştirenler, Mustafa'nın İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da sınırlı yönetim yetkilerine sahip olan ve Abbas'ın El Fetih grubunun hakimiyetindeki Filistin Yönetimi'nin hükümette önemli bir gelişme sağlayacağına şüpheyle yaklaşıyor. El Fetih 2007'de kısa süren bir iç savaşta Gazze'nin kontrolünü Hamas'a kaptırdı.
Filistin siyaseti uzmanı Muin Rabbani, Mustafa'nın atanmasının, İsrail'e karşı yürüttüğü savaşla Filistinliler arasında popülerlik ve güvenilirlik kazanan Hamas'ın desteğini alabilecek yeniden birleşmiş bir Filistin Yönetimi hedefinden bir geri adım olduğunu söyledi. Rabbani, "Hem Gazze'de hem de Batı Şeria'da yeterli güvenilirliğe sahip bir Filistin Yönetimi oluşturmak için, Filistin Yönetimi ile Hamas arasında bir uzlaşma sağlanmalı. Onun atanmasına yol açan sürecin Filistinliler tarafından değil, bölgesel ya da uluslararası yabancı güçler tarafından yönlendirildiğine dair hiçbir belirti görmedim" ifadelerini kullandı.
"Şimdi seçim yapılırsa Hamas'ın lehine olur"
Rabbani, şimdi yapılması halinde seçimlerin büyük ölçüde Hamas'ın lehine olacağını ve savaş sona erdikten sonra hem Batı Şeria'yı hem de Gazze'yi yönetecek güvenilirliğe sahip yeni bir Filistin Yönetimi kurulmadan önce gerçekleşmesi gereken Filistinli gruplar arasındaki uzlaşmayı baltalayacağını da sözlerine ekledi. Rabbani, Hamas ve Filistin İslami Cihat da dahil olmak üzere tüm Filistinli grupların mutabakatı ve uzlaşısı temelinde yeni bir hükümet kurulmasının daha iyi olacağını söyledi.
İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri, Hamas ve İslami Cihat'ın açıkça dışlandığı yeni bir hükümet için baskı yapıyor. Ancak El Fetih'in üst düzey üyeleri, grubun kendi güvenilirliği için Hamas'la bir miktar uzlaşma ve hatta güç paylaşımının gerekli olacağını kabul ediyor. Rabbani, Mustafa gibi uluslararası güvenilirliği olan bir Abbas destekçisinin tam da Washington'un istediği şey olduğunu söyledi. Rabbani, "Filistin Yönetimi'nin şu anda yaptıklarını daha etkin bir şekilde yaparak itibar kazanabileceği gibi yanlış bir varsayımla hareket ediyorlar ve meşruiyetin gerçek temelini gözden kaçırıyorlar ki bu da ancak Filistinlilerin kendileri tarafından sağlanabilir" diye konuştu.
"Hamas'ın onayı olmadan hiçbir şey yapamaz"
Birzeit Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Ali Jarbawi, Mustafa'nın Gazze'de başarılı olabilmesinin, orada hala önemli bir varlığı olan Hamas ile anlaşmaya varmasına bağlı olduğunu söyledi. Jarbawi, "Hamas'ın onayı olmadan Gazze'de hiçbir şey yapamaz" dedi. Jarbawi, hükümetin de büyük bir dış yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek, "Para olmadan hükümet, çalışanlarının maaşlarının tamamını ödemek de dahil olmak üzere halkın ihtiyaçlarını karşılayamaz. Dış dünyanın yardımına ihtiyacı var" dedi.
Filistinli araştırma kuruluşu Witness Center for Citizen Rights and Social Development'ın kurucularından Kayed Meari, Mustafa'nın "Filistin Yönetimi sisteminde kademeli değişim kavramı açısından iyi bir seçim" olduğunu ancak "temel değişiklikler" getirmeyeceğini söyledi. Meari, "Vatandaşlar genel olarak ona Abbas rejiminin bir devamı olarak bakıyor" dedi. Ancak Filistinlilerin durumu şu anda o kadar kötü ki, Mustafa kamu çalışanlarının maaşlarının tam olarak ödenmesini sağlayabilir ya da Gazze'ye insani yardım için en azından sembolik bir Filistin Yönetimi damgası vurabilirse, en azından kısa vadede popülerlik kazanacağını da sözlerine ekledi.
Ocak ayında Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda konuşan Mustafa, otoritenin sorunlarından çoğunlukla İsrail'i sorumlu tuttu ve "Filistin Otoritesi'nin kurum inşa etme açısından daha iyisini yapabileceğini" ancak "işgal altında bunu yapmanın zor olduğunu" söyledi. Mustafa, İsrail-Hamas savaşından sonra "İsrail'in şartların açık ve kabul edilebilir olduğu ciddi bir sürece girmesi halinde biz de karşılık vereceğiz" diyerek "güvenli, emniyetli ve müreffeh" bağımsız bir Filistin devleti kuracaklarını, böylece "halkımızın onurlu bir şekilde yaşayacağını ve bir daha savaşa gerek kalmayacağını" sözlerine ekledi.
Hamas'a gelince, El Fetih'in uzun süredir devam eden tutumunu tekrarlayarak, İsrail'in var olma hakkının kabulü de dahil olmak üzere önceki anlaşmalarını tanıdıkları sürece tüm Filistinlilerin, Filistin Kurtuluş Örgütü'ne katılabileceğini söyledi. Mustafa, "Tüm Filistinlileri bu gündem etrafında görmek ve birleştirmek istiyorum" dedi. Hamas'ın İsrail devletini yok etme arzusu göz önüne alındığında, bu noktada bu mümkün görünmüyor.
©️ 2024 The New York Times Company