05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 19.08.2025 11:39 | Son Güncelleme: 19.08.2025 21:01

New York Times: Avrupalılar, Trump'a kur yapmayı öğrendi

Dün Beyaz Saray tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptı. ABD Başkanı Donald Trump ve Avrupalı liderlerin bir araya geldiği zirve diplomasi tarihine geçti. New York Times zirveyi değerlendirirken, Avrupalı liderlerin Trump'la başa çıkmak aylardır her türlü dersi aldığını yazdı
Doug Mills / The New York Times
Doug Mills / The New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Shawn McCreesh / The New York Times

Son yedi aydır Batı dünyasının liderleri adeta yoğun bir Trumpoloji kursuna tabi tutulmuş durumda. Avrupa ülkelerinin cumhurbaşkanları ve başbakanları tek tek Washington’a giderek, altın kaplamalı Oval şekilli odadaki büyük masanın arkasında oturan zorlu adamla nasıl başa çıkılacağına dair her türlü dersi aldılar.

Pazartesi günü ise tüm "sınıf" Beyaz Saray’da bir araya geldi. Artık öğrendiklerini uygulama zamanıydı. En çok ders çıkaran isim, bir önceki ziyaretinde takım elbise giymediği için alaya alınan, yeterince saygılı bulunmayan ve sonunda adeta kovulan Ukrayna lideri Volodimir Zelenski oldu.

Bu kez Oval Ofis’e daha resmi bir görünümle, esprili bir tavırla ve First Lady’ye verilmek üzere bir mektupla geldi. Trump, Zelenski'yi siyah üzerine siyah giyimiyle süzerken, “İnanamıyorum, bayıldım. Şuna bakın!” dedi. Geçen sefer kıyafetini eleştiren sağcı gazeteci Brian Glenn de oradaydı; bu kez Zelenski'ye “Harika görünüyorsun” dedi. Zelenski ise şakayla karşılık verdi: “Sen hâlâ aynı takımlasın. Görüyorsun, ben değiştim, sen değişmedin.” Kahkahalar yükseldi.

Zelenski, eşinin yazdığı mektubu Melania Trump’a verdiğinde Trump çok sevindi. Zelenski’nin “Bu size değil, eşinize” sözleri üzerine kahkaha atan Trump, “Ben istiyorum!” diyerek mektubu aldı.

Öğleden sonra Trump ve Zelenski; Britanya, Almanya, İtalya, Fransa ve Finlandiya liderleriyle, ayrıca NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile akşam yemeğinde buluştu. Herkes Trump’a teşekkür ederken, aynı zamanda nazikçe Ukrayna için kalıcı güvenlik garantisi ve derhal ateşkes taleplerini dile getirdi.

Bu hassas diplomasi trafiği, Alman Şansölyesi Friedrich Merz’in ateşkesin zorunluluğunu diğerlerinden daha ısrarcı şekilde dile getirmesiyle tehlikeye girdi. Trump günler önce Alaska’ya ateşkes sağlamak amacıyla gitmiş, başarısız olunca kamuoyu önünde tavır değiştirmişti. Artık “müzakerelerin devamı için ateşkes gerekli değil” diyordu. Merz bunun aksini savunduğunda ise Trump’ın yüzündeki gülümseme silindi.

Tebeşire sürtülen tırnak sesi gibi bir andı. Başkanın canı sıkılmıştı. Kısa süreli bir savunmaya geçti, fakat ardından toplantı yeniden tatlı bir ritimde ilerlemeye başladı.

Yemek salonundaki Avrupalı liderler küresel bir krizi yönetmek için oradaydı. Bu, aynı zamanda ünlü derecede değişken bir adamın ruh halini yönetmeleri gerektiği anlamına geliyordu. Bu üst düzey diplomatik zirvenin konusu, diplomasinin psikolojiyle harmanlanmış hâliydi.

İşin sürreal havasını artıran şey ise, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in adeta sahne arkasında duran bir karakter gibi bütün görüşmenin üzerinde dolanıyor olmasıydı. Trump sürekli Putin’in bakış açısını gündeme getiriyordu. “Vladimir Putin bunun bitmesini istiyor,” diyordu. Görüşmelerin gidişatını aktarmak için Putin’i araması gerektiğini de sık sık tekrarlıyordu.

Avrupalılar ise her Putin anılışında stoacı bir tavır sergiledi; Rus liderin bakış açısını hatırlatılmaya pek de ihtiyaçları yokmuş gibiydiler.

Peki Trump’ın hassasiyetlerine hitap etme tekniğini kim daha iyi öğrenmişti: Putin mi, Avrupalılar mı? Rus lider, Cuma günü Anchorage’daki zirvede Trump ile yüz yüze görüştükten sonra, Amerikan başkanının Ukrayna konusunda Putin’in yaklaşımının büyük kısmını benimsediği görülmüştü.

Ama Pazartesi gününün sonunda, Avrupalıların da birkaç şey öğrendiği izlenimi oluştu.

Trump, her şey bittikten sonra sosyal medyaya şunu yazdı:
“Seçkin misafirlerle çok iyi bir toplantı yaptım.”

© 2025 The New York Times Company

Kaynak: Gazete Oksijen