23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 25.09.2023 16:15 | Son Güncelleme: 25.09.2023 16:20

New York Times mülteci krizini yazdı: Neden bu kadar çok Venezuelalı ABD'ye gidiyor?

2010'ların ortalarından bu yana Venezuela'da ekonomi çöktü. Kıt kanaat geçinen insanlar yeterli sağlık hizmetine bile erişemiyor. Venezuelalılar çareyi ABD'ye kaçmakta buluyor. New York Times 4 soruda göç akınının yazdı
Venezuela'nın başkenti Caracas'ta bir sokak pazarı (Fotoğraf: Adriana Loureiro Fernandez/The New York Times)
Venezuela'nın başkenti Caracas'ta bir sokak pazarı (Fotoğraf: Adriana Loureiro Fernandez/The New York Times)

Julie Turkewitz ve Isayen Herrera / The New York Times

Son iki yılda yüz binlerce Venezuelalı, büyüyen küresel krizlerin ortasında kuzeye yönelen tarihi bir göçmen dalgasının parçası olarak Amerika Birleşik Devletleri sınırına geldi. Ancak Venezuela yaklaşık on yıldır ekonomik ve insani bir krizin ortasında. 

Neden bu kadar çok insan ABD'ye gidiyor?

Geçtiğimiz yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri'ne giden yüzlerce Venezuelalı ile görüştük. Kısa cevap, insanların uzun yıllar süren ekonomik mücadeleden yorulduğu ve durumu değiştirmeyi amaçlayan küresel politikaların onları evde tutmakta başarısız olduğu. Aynı zamanda, sosyal medya Amerika Birleşik Devletleri'ne giden yolu popülerleştirirken, Birleşmiş Milletler rekor sayıda insanın kuzeye giderken öldüğünü gösterse bile insan kaçakçılığının artması göçün hızını arttırdı. 

Ekonomi çöktü

Bir zamanlar Latin Amerika'nın en zengin ülkeleri arasında yer alan Venezuela'nın ekonomisi, dünyanın kanıtlanmış en büyük rezervleri olan geniş petrol rezervlerinden elde edilen kârlarla ayakta duruyor, ünlü üniversiteleri, saygın bir kamu sağlığı sistemini ve gelişen bir orta sınıfı destekliyordu. Ancak 2010'ların ortalarında, şu anda Başkan Nicolás Maduro tarafından yönetilen ve sosyalist idealleri olduğunu iddia eden otoriter bir hükümet tarafından petrol sektörünün kötü yönetilmesi nedeniyle ekonomi çöktü. Amerika Birleşik Devletleri'nin 2019 yılında uygulamaya koyduğu sert yaptırımlar durumu daha da kötüleştirdi.

Venezuelalılar yıllardır kıt kanaat geçiniyor, çocuklarını yetersiz maaşlarla beslemeye çalışıyor, aile üyelerinin önlenebilir hastalıklardan ölmesini izliyor, hastaneye ya da markete gidebilmek için benzin kuyruğunda saatlerce bekliyorlar. Son yıllarda yaşanan dolar akını çoğunlukla zenginlerin ve iyi bağlantıları olanların cebine girdi. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Venezüella Finans Gözlemevi'ne göre, bir devlet okulu öğretmeni ya da hemşiresinin ortalama maaşı ayda yaklaşık 3 dolar, özel sektör çalışanının ortalama maaşı ise 160 dolar ve dört kişilik bir ailenin beslenmek için aylık maliyeti 372 dolar.

Pek çok ebeveyn şu anda sadece krizle tanışmış çocuklar yetiştiriyor ve sadece masaya yemek koyabilmek için büyük çaba sarf ediyor. Konuştuğumuz pek çok Venezuelalı, ailelerine kalabilecek bir yer bulabilmek için çok büyük riskler almaya hazır olduklarını söyledi. 

Beş çocuğundan bahseden 42 yaşındaki Williams Añez, "Her gün biraz daha yaşlanıyorum ve onlar için hala hiçbir şeyi güvence altına almış değilim" dedi. Maduro'nun partisinin eski bir destekçisi olan Añez, Amerika Birleşik Devletleri'ne giden Venezuelalıların toplanma noktası haline gelen kuzey Kolombiya'daki bir kasabadan konuştu.

Venezuela'da hayat düzelmiyor mu?

Pek sayılmaz. Ekonomik krizin ilk günlerinde, yaygın kıtlık neredeyse tüm Venezuelalılar için günlük malların bulunmasını zorlaştırıyordu. Bugün gıda ve ilaç daha kolay bulunabiliyor, ancak çoğu vatandaşın karşılayamayacağı kadar pahalı. Venezüella'da hayat daha iyi hale geldi ama sadece son derece seçkin bir grup insan için.

Diğer herkes için, devlet okulları yatırımların azalması nedeniyle içleri boşaltılırken, düşük ücretler nedeniyle yapılan öğretmen grevi eğitimcileri sokaklara, öğrencileri de sınıflara döktü. Sağlık hizmetlerinin durumu ise vahim. Devlet hastaneleri temel malzemelerden yoksun. Özel bir kliniğe girebilmek için hastalardan bazen bin dolar kadar peşin ödeme yapmaları, ardından da her gün için benzer bir ücret ödemeleri isteniyor. Eskiden orta sınıf aileler şimdi GoFundMe gibi internet sitelerine başvuruyor, hayati tehlike arz eden kanser ve diğer hastalıkların tedavisi için para dilenmek zorunda kalıyor. Aynı zamanda, ülkenin bozulan altyapısı nedeniyle krizin ilk günlerine damgasını vuran elektrik ve benzin sıkıntısı da devam ediyor. Başkent Caracas'ta geçtiğimiz yıl neredeyse her gün elektrik kesintisi yaşanırken, sübvansiyonlu benzin kuyrukları altı saate kadar uzuyor. Başkentin ötesinde durum daha da kötü.

Nasıl ABD'ye gidiyorlar?

Vize gereklilikleri pek çok Venezuelalının kolayca uçamayacağı anlamına geliyor. Bunun yerine Caracas'tan ya da diğer çıkış noktalarından yorucu bir kara yolunu izleyerek yaya olarak, otobüs, tren ve araba ile güney ABD sınırına kadar ilerliyorlar. En tehlikeli ayaklardan biri Güney ve Kuzey Amerika'yı birbirine bağlayan Darién Gap adlı orman.

Geçmişte orman doğal bir bariyer görevi görerek kuzeye doğru göçü zorlaştırıyordu. Ancak 2021'de ülkelerindeki kaostan kaçan çok sayıda Haitililer ormanı geçmeye başladı. Geçen yıl Venezuelalılar onları geride bıraktı. Panama'daki yetkililere göre bugün Darién'i geçen en büyük grup Venezuelalılar, onları Ekvadorlular ve Çin, Hindistan ve Afganistan da dahil olmak üzere birçok başka ülkeden gelen insanlar takip ediyor.

Venezuella'nın çöküşünde ABD'nin rolü ne?

ABD, Maduro'yu son başkanlık seçimlerinde hile yapmakla suçladıktan sonra 2019'da Venezuela'ya petrol ithalatının yasaklanması da dahil olmak üzere ekonomik yaptırımları yoğunlaştırdı. Amaç onu iktidardan uzaklaştırmaktı. Uzmanlar yaptırımların ülkenin petrol endüstrisini sekteye uğrattığı konusunda hemfikir. Ancak ekonomik çöküşün ne kadarının Venezuela hükümetinin yolsuzluk ve kötü yönetiminden kaynaklandığı konusunda bölünmüş durumdalar.

Uluslararası Kriz Grubu'nun kıdemli danışmanlarından Mariano de Alba, "Bu yaptırımların hala yürürlükte olması Venezuela ekonomisinin toparlanabilmesi için büyük bir engel. Tek faktör bu değil" değerlendirmesini yaptı. Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Francisco Rodríguez, yaptırımların ve diğer dış politika eylemlerinin 2012'den bu yana ülkenin ekonomik daralmasında merkezi bir rol oynadığını ve göçü tetikleyen önemli bir faktör olduğunu tespit ettiğini söyledi. Rodríguez, "Eğer yaptırımlar olmasaydı, Venezuela yine de büyük bir ekonomik kriz yaşayacaktı. Ancak hiçbir şekilde bizim gördüğümüz boyutta olmayacaktı" dedi. 

© 2023 The New York Times Company