20 Temmuz 2025, Pazar
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 17.06.2025 10:15 | Son Güncelleme: 17.06.2025 10:31
Makaleyi sesli dinle • 5:20

New York Times Trump'ın İran seçimini yazdı: Ya son şans diplomasisi ya da bomba

ABD Başkanı, İran’ın yer altındaki Fordo nükleer tesisine yönelik olası saldırıyı değerlendiriyor. Bu saldırı yalnızca Amerikan yapımı en büyük bomba ile mümkün. New York Times'ın Trump'ın İran seçimi başlıklı haberinde iki faktör üzerinde duruluyor: Son şans diplomasisi ya da sığınak avcısı bomba
(Avishag Shaar-Yashuv/The New York Times)
(Avishag Shaar-Yashuv/The New York Times)
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

David E. Sanger, Jonathan Swan / New York Times

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasındaki günlerdir süren savaşta kritik bir kararı değerlendirme aşamasında: İsrail’e, yalnızca ABD yapımı “sığınak avcısı” bombayla vurulabilecek Fordo’daki yer altı nükleer zenginleştirme tesisini yok etmede destek olmak. Böyle bir adım, ABD’yi Orta Doğu’daki yeni bir çatışmanın doğrudan tarafı yapacak; bu da Trump’ın iki seçim kampanyasında uzak durma sözü verdiği savaş türüyle birebir örtüşüyor.

İranlı yetkililer, ABD’nin tesislerine yönelik bir saldırıya katılması durumunda, Trump’ın hâlâ sürdürmek istediğini iddia ettiği nükleer silahsızlanma anlaşmasının son umutlarının da ortadan kalkacağını belirtti.

ABD’li bir yetkiliye göre, Trump bir dönem Orta Doğu elçisi Steve Witkoff ve muhtemelen Başkan Yardımcısı JD Vance’e İranlılarla görüşme teklifinde bulunmaları yönünde telkinde bulundu. Ancak Trump pazartesi günü sosyal medyada “Herkes derhal Tahran’ı terk etmeli” paylaşımı yaptı. Bu açıklama, diplomatik bir ilerlemeden çok uzak bir tablo çizdi.

Trump aynı gün, “Bence İran şu anda müzakere masasında, bir anlaşma yapmak istiyorlar,” dedi.

Pazartesi akşamı Beyaz Saray, Trump’ın Orta Doğu’daki durum nedeniyle G7 zirvesinden erken ayrılacağını açıkladı. Trump, “Buradan çıkar çıkmaz bir şey yapacağız” dedi ama ne yapacağı net değildi.

Eğer Vance ve Witkoff İranlılarla görüşürse, muhtemel muhatap, 2015 nükleer anlaşmasında kilit rol oynamış ve İran’ın nükleer altyapısını iyi bilen Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi olacak. Arakçi, pazartesi günü yaptığı açıklamada müzakereye açık olduğunu belirterek, "Trump diplomaside samimi ve bu savaşı durdurmak istiyorsa, atılacak adımlar önemlidir" dedi.

“Washington’dan Netanyahu’yu susturacak bir telefon yeterlidir” diyen Arakçi, bu adımın diplomasiye dönüş yolunu açabileceğini savundu.

Ancak diplomasi sonuçsuz kalır veya İran, Trump’ın ana talebi olan uranyum zenginleştirmeye tamamen son verme şartını kabul etmezse, başkan Fordo ve diğer nükleer tesislerin yok edilmesini emredebilir.

Uzmanlara göre bu iş için tek bir silah var: GBU-57 olarak bilinen Massive Ordnance Penetrator. Yaklaşık 13.600 kilogram ağırlığındaki bu bomba yalnızca B-2 tipi Amerikan bombardıman uçaklarıyla taşınabiliyor. İsrail’in ne bu bombaya ne de uçağa sahipliği var.

Trump bu kararı almazsa, İsrail’in savaşta temel hedeflerinden biri gerçekleşmeyebilir. Dört ABD başkanıyla çalışan Orta Doğu uzmanı Brett McGurk, "Fordo bu işin merkezindedir. Eğer bu savaş Fordo’nun hâlâ zenginleştirme yaptığı bir noktada biterse, stratejik kazanç sağlanmamış olur" dedi.

ABD ordusu, son iki yılda bu tür bir operasyonu ayrıntılı biçimde çalıştı. Yapılan tatbikatlar, tek bir bombanın yeterli olmayacağı, saldırının dalgalar halinde yapılması ve bombaların aynı noktaya art arda bırakılması gerektiği sonucunu ortaya koydu. Operasyonun yalnızca Amerikan mürettebatıyla mümkün olduğu vurgulandı.

Bu hazırlıklar, savaş planlamasının teorik bir parçasıydı. Ancak cuma sabahı Tahran’a düzenlenen ilk saldırılarla birlikte fiili bir savaş başladı. İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’ın yakında nükleer yakıt stokunu silaha dönüştüreceğini öne sürerek “önleyici eylem” gerektiğini duyurdu.

ABD istihbarat yetkilileri, İran’ın bomba üretim süresini kısaltmak için çalıştığını kabul ediyor ancak büyük bir ilerleme tespit edilmediğini belirtiyor. Ancak uzmanlar, Fordo tesisi ayakta kaldığı sürece İran’ın nükleer programını yeniden başlatabilecek temel ekipmanı elinde tutacağı konusunda hemfikir.

Netanyahu, Bush döneminden beri ABD’den bu bombaların sağlanmasını talep ediyor. Son aylarda Trump’la görüşen bazı kişiler, Netanyahu’nun bu konuyu sıkça gündeme getirdiğini aktarıyor. Trump ise bu taleplere net bir yanıt vermekten kaçınıyor.

İsrail’in eski savunma bakanı Yoav Gallant, pazartesi günü CNN’e verdiği röportajda “Bu iş bitmeli, İsrail veya ABD tarafından” diyerek bombanın ABD tarafından kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Trump’ın Orta Doğu’yu değiştirme ve dünyayı etkileme fırsatına sahip olduğunu söyledi.

Geleneksel muhafazakâr çizginin temsilcisi Senatör Lindsey Graham da, diplomasi başarısız olursa, Trump’ın İran’da nükleer programla ilgili hiçbir şey bırakmayacak şekilde müdahil olması gerektiğini savunarak “Gerekirse bombalar sağlanmalı, gerekirse İsrail’le birlikte uçulmalı" dedi.

Ancak Cumhuriyetçiler bu konuda birlik içinde değil. Parti içinde, ABD’nin böyle bir operasyona katılması gerektiği fikri, daha büyük bir ayrışmayı da ortaya koyuyor. Tartışma yalnızca Fordo’daki santrifüjlerle sınırlı değil; aynı zamanda Trump’ın destekçileri arasında hangi savaşlardan kaçınılması gerektiği konusundaki farklı bakış açılarını da yansıtıyor.

Partinin müdahaleci olmayan kanadı, özellikle podcaster Tucker Carlson’ın öncülüğünde, Irak ve Afganistan deneyimlerinin ABD’nin Orta Doğu’daki yeni bir savaşa girmesinin büyük riskler taşıdığına işaret ediyor. Carlson, cuma günü yaptığı paylaşımda, “ABD, İsrail’i bırakmalı ve savaşlarını kendileri vermeli" dedi.

Şimdilik Trump her iki cephede de duruyor. Zorlayıcı diplomasiyle bir şans daha deneyerek, hem kendi destekçilerine Massive Ordnance Penetrator tehdidini barış için kullandığını söyleyebilir hem de İran’a, ya diplomasiyle ya da bombayla uranyum zenginleştirmeyi durduracaklarını belirtebilir.

Ancak bu strateji başarısız olursa, Trump karar vermek zorunda kalacak: Bu İsrail’in savaşı mı, yoksa artık ABD’nin de mi?

© 2025 The New York Times Company