22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 10.12.2023 16:13 | Son Güncelleme: 10.12.2023 16:28

New York Times yazdı: Bir çöl şehrinde binalar sıcağı nasıl yenebilir?

Bu yıl BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri'nde daha fazla mimar, cam gökdelenlerin ötesine geçerek sürdürülebilirliğe odaklanıyor. New York Times Dubai'deki cam gökdelenlere karşı geleneksel mimariyi kullanan mimarları yazdı
Fotoğraf: Katarina Premfors/The New York Times
Fotoğraf: Katarina Premfors/The New York Times

Jenny Gross ve Katarina Premfors / The New York Times

Dubai fütüristik, camlı gökdelenlerle dolu. Sıcaklıkların her yıl birkaç ay boyunca düzenli olarak 38 C dereceyi aştığı bir şehirde sürdürülebilirlik açısından bu sorunlu bir durum. Yaz aylarında o kadar çok klima çalıştırılıyor ki bazı insanlar kapalı ortamlarda ceketlerle oturuyor.

Ancak Birleşmiş Milletler iklim zirvesine ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki kentte giderek artan sayıda mimar, binaları daha sürdürülebilir şekillerde tasarlıyor, en son teknolojiyi kullanıyor ancak aynı zamanda binaları klimanın varlığından çok önce yaşanabilir kılan eski inşaat tekniklerini de yeniden uygulamaya koyuyor. Dubai'de yaşayan ya da bölgede çalışmış birkaç mimara göre bu yöntemler arasında binaları güneşten uzağa yönlendirmek, doğal havalandırmayı arttırmak için rüzgara göre inşa etmek, cam kullanımını en aza indirmek ve gölge yaratmak için geleneksel İslam mimarisini kullanmak yer alıyor.

Geleneksel mimariye dönüş

Dubai'de yaşayan mimar ve araştırmacı AlZaina Lootah, "Son 15 yıldır kentimizi diğer tüm kentlere benzeten cam gökdelenlere karşı bir takıntı vardı. Artık daha fazla yeni proje geleneksel mimariyi içeriyor. Bu projelerde gölgeleme için avlular, teraslar ve dar geçitler ile eski Perslerin öncülüğünü yaptığı rüzgar kuleleri kullanılıyor" dedi.

Diğer yöntemler arasında gün boyunca ısıyı emen ve gece serbest bırakan daha kalın duvarlarla inşa etmek, evleri çift cephe kullanmak ve ısıyı yansıtan daha enerji verimli yapı malzemeleri kullanmak yer alıyor. Klima, petrolün keşfinden kısa bir süre sonra, 1970'lerde BAE'de yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Petrolün keşfi bölgedeki yaşamda devrim yarattı ve Empire State Binası'nın iki katı yüksekliğinde olan dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa'nın inşası da dahil olmak üzere sadece birkaç on yıl içinde bir inşaat patlamasına yol açtı.

Müteahhitler, çelik, beton ve camlı cepheler kullanarak iklimi çok az düşünerek tasarlanan binalar yaptırdı. Klima kullanımı arttı: Bir pazar araştırma şirketi olan Statista'ya göre, 2022 yılında BAE dünya çapında kişi başına en yüksek altıncı elektrik tüketimine sahipti.

Klima bağımlılığı küresek ısınmayı kötüleştirecek

Salı günü yayınlanan bir BM raporuna göre, enerji tüketen klimalara olan bağımlılığın artması, enerji talebinin artmasına ve küresel ısınmanın daha da kötüleşmesine neden olacak. Bu durum özellikle küresel ısınmadan en çok etkilenen bölgelerden biri olan Orta Doğu için geçerli. ABD Yeşil Bina Konseyi tarafından yürütülen ve binaları tasarımları, karbondioksit emisyonları ve enerji verimliliklerine göre derecelendiren Şehirler için Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik programından platin sertifika alan Orta Doğu'daki ilk şehir olan Dubai'de artan sıcaklıklar konusunda artan bir farkındalık var. Bina konseyine göre kentin LEED sertifikalı 367 projesi bulunuyor.

Sürdürülebilir inşaat teknikleri

Düşük teknolojili, asırlık sürdürülebilir inşaat tekniğinin bir örneği, Dubai Uluslararası Finans Merkezi çevresindeki yürüyüş yollarında görülebilen gölgeli alanların ve dar geçitlerin kullanılmasıdır. Merkezin 2020 yılında açılan Büyük Camii'nde, Mısır'da binaları güneş ışığından korumak için yüzyıllardır kullanılan geleneksel kafesli perdeler olan maşrabiyaları taklit etmek için delikli paneller bulunuyor.

BAE'deki bir başka örnek de Abu Dabi'nin eteklerinde yer alan ve bir üniversite, apartmanlar ve ofis binalarına ev sahipliği yapan Masdar City'de bulunuyor. İngiliz mimarlık firması Foster + Partners, yüksek teknolojili tasarım ve eski inşaat uygulamalarını harmanlayarak binaları, yüksek sıcaklıklarda bile insanları serin tutmak için güçlü esintilere izin verecek şekilde konumlandırdı. Şehrin bazı bölümleri, bölgedeki diğer ülkelerde yüzyıllardır kullanılan bir uygulama olan daha güçlü rüzgarlardan yararlanmak için daha yüksek zemin kullanılarak yükseltildi.

Masdar City'nin iki net sıfır binası var (yani ürettikleri sera gazları diğer faaliyetlerle dengeleniyor) ve üç tane daha inşa ediyor. Yaklaşık 5 bin kişilik nüfusu ile tasarlandığından çok daha az bir nüfusa sahip. Büyük otoyolların, yoğun trafiğin ve sağlıklı sınırları aşan hava kirliliği seviyelerinin hakim olduğu bir şehirde sürdürülebilir binalar ancak bir yere kadar gidebilir. Küresel ısınma nedeniyle Dubai'de sıcaklıklar artmaya devam ettikçe, eski uygulamaların etkinliğinin de bir sınırı var. Showpiece City: How Architecture Made Dubai adlı kitabın yazarı mimar Todd Reisz, "Eski döneme göre sıcaklıklar daha yüksek. Rüzgar düzenleri değişiyor, su akıntıları değişiyor. Dolayısıyla tamamen bir geri dönüşten bahsedemeyiz ama belki insanların çevrelerindeki ortamla nasıl ilişki kurduklarından bahsedebiliriz" ifadelerini kullandı. 

"İklimi göz ardı eden birçok tasarım var"

Orta Doğu'da müşterileri olan bir mühendislik danışmanlık şirketi olan Buro Happold'un sürdürülebilirlik direktörü Rob Cooke, mekanları serin tutmak için mimari teknikler kullanmanın faydaları konusunda daha fazla farkındalık olduğunu ve neredeyse tüm müşterilerin sürdürülebilir tasarımlar istediğini söyledi. Ancak sürdürülebilirliğe her zaman öncelik verilmediğini ve Dubai'deki her yeni sürdürülebilir bina için iklimi büyük ölçüde göz ardı eden birçok tasarım olduğunu söyledi. Cooke, "Ben bunu temel bir sorun olarak görüyorum" dedi. Dubai'nin camlı gökdelenleri şehrin manzarasını sunuyor, ancak insanlar sıcak ve doğrudan gelen güneş ışıkları nedeniyle genellikle pencere panjurlarını yine de çekiyorlar.

Cooke, Dubai'nin petrole kolay erişimden faydalandığını ve bunun da şehrin yüksek klima kullanımı yoluyla sıcaklığın üstesinden gelmesine yardımcı olduğunu söyledi. Sıcaklıklar artmaya devam ettikçe, geleneksel, pasif soğutma mimarisine dayanmayan binaların işletilmesi daha pahalı hale gelebilir. Cooke, "Bu parlak varlıklar yükümlülük haline geldiğinde, kesinlikle bir sorun haline gelecektir" dedi. Ancak Reisz, sonuçta, daha yüksek teknolojili sürdürülebilir gökdelenler inşa etmekten daha önemli olanın sürdürülebilir, yürünebilir şehirler yaratmak olduğunu belirtti. 

© 2023 The New York Times Company